Savranoğlu işçisine Maraş Katliamı tehdidi

Sendikalaştıkları için işten atılan Savranoğlu işçilerinin, aynı zamanda bir çevre mücadelesine dönüşen direnişinde mücadele yöntemi değişirken, işverenin provokasyonu sebebiyle sular da bulanıyor.

 

11 direnişçi ve 1 destekçi işçinin müşteki sanık olarak dinlendikleri, hakaret ve kasten yaralama sebebiyle Menemen’de açılan dava sürüyor. İlk duruşması sekiz saat süren davada, işverenin kışkırttığı ve fabrikada hâlâ çalışmakta olan işçilerle direnişçiler karşı karşıya getirilmek isteniyor. Direnişçi işçilerden dayak yediğini iddia eden çalışanların, bunu kanıtlayabilecek rapor dahi sunamadığı duruşma sırasında, Savranoğlu emekçilerinin, “Bize 2. Maraş Katliamı yaptırtmayın” denilerek, tehdit edildiği de ortaya çıktı.

Ayrıca, işçilerin işvereni şikâyeti üzerine fabrikaya gelen Sosyal Güvenlik Kurumu Müfettişleri, sadece işyerinde hâlâ çalışanların ve patronların ifadelerine başvurdu, şikâyeti yapan işçilerle ise konuşmadı. Eksik incelemeyle hazırlanacak olan bu raporun işverende herhangi bir kusur bulamayacağı da ortadadır. Direnişçilerin rapora itiraz hakları bulunuyor.

İşçiler, Savranoğlu Deri’nin günlük 900 ton kimyasal atığı Menemen Ovası’na boşalttığını iddia ederek, çalışma ruhsatı bile olmayan fabrikanın faaliyet yürütmesine göz yumduğunu iddia ettikleri İzmir Büyükşehir Belediyesi önünde süresiz oturma eylemi yapmaya hazırlanıyorlar. İşçiler, İZSU'nun, fabrikanın arıtma ve çamur ünitelerinin çalışmadığını tespit ettiğini, fakat belediyelerin hâlâ suskun kaldığını belirtiyorlar. CHP’li belediye başkanlarının süren davalar için adalet beklediğini ancak, işçilere adaleti layık görmediğini ifade eden Deri-İş Sendikası İzmir Şube Başkanı Makum Alagöz:

“Bundan altı ay önce Sendikal Güç Birliği Platformu olarak CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile görüşmemizde, Kılıçdaroğlu da yetkili kurumlarla görüşeceğini ve bu hukuksuzluğa son vermek için elinden geleceğini yapacağını söylemişti. Musa Çam, CHP İzmir Milletvekili ve kendisi DİSK eski Genel Sekreteri. Ama aylardır burada direnişte olmamıza rağmen hiç yanımıza uğramadı. Ben Deri-İş Sendikası İzmir Şube Başkanı olarak İzmir halkına özeleştiri veriyorum. Türk-İş'e bağlı diğer sendikaların da özeleştiri yapmaları için çağrıda bulunuyorum. Aldandık! Aldatıldığımız için, emekten, çevreden yana olduğunuzu düşünerek sizlere destek verdiğimiz ve sizi İzmir'de iktidar yaptığımız için pişmanız. Bir dahaki dönemde aynı duruma düşmeyeceğiz. Diğer sendikacılara da çağrıda bulunuyorum.” şeklinde konuştu.

Kocaoğlu’nun yüzünün derisi kalın!

İzmir’de gerçekleşen kitlesel 1 Mayıs mitinginde ise, SGBP bileşenleriyle beraber yürüyen Deri-İş Sendikası üyeleri, coşkulu şekilde alanda saf tuttular. İzmir’deki örgütlü fabrikaların yanı sıra, direnişteki Savranoğlu işçileri de 1 Mayıs’a direniş kararlılıklarını taşıdılar. Savranoğlu deri işçileriyle beraber, Billur Tuz işçileri ve Hugo Boss işçileri de mücadelelerini haykırdılar. Direnişçilerin son derece tepkili olduğu ve Savranoğlu Deri Fabrikası’nın yaptığı çevre katliamında büyük sorumluluk payı olan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, “işçi bayramını, işçilerin karşı safında”, onların gözünün içine baka baka, CHP’li milletvekilleriyle halay çekerek kutladı. Ne diyelim, ar dünyası değil, kâr dünyası!