Erdoğan’ın dediği ile yaptığı yine tutmadı!

New York’ta yapılan Birleşmiş Milletler zirvesine yine Erdoğan’ın çelişkileri damgasını vurdu.

Trump yine övüyormuş gibi yapıp sövdü

Ülkede “Ey! Trump!” diyerek anti-emperyalist pozlarına giren Erdoğan, Trump’la baş başa görüşmek için adeta köşe kapmaca oynadı. Elde ettiği ise sadece bir aile fotoğrafından ibaret kaldı. Trump ise “Dini Özgürlüklerin Korunması İçin Küresel Çağrı” konulu konferansta yaptığı konuşmada bir kez daha Rahip Brunson konusunu gündeme getirerek Erdoğan’a “arkadaşım olan güçlü adam” diyerek teşekkür etti. Nasıl Erdoğan’ı arayıp Brunson’ı ABD’ye getirdiğini anlattı. Anlayana! Bu bir övgü değil aşağılamaydı.

İsrail’in işgaline çimento desteği

İktidar medyasına bakılırsa kongreye damgasını vuran Erdoğan'ın “tarihi” konuşmasıydı. Oysa bu konuşma da baştan aşağı çelişkilerle maluldü. Kürsüden İsrail’in 1948’den bu yana nasıl Filistin’i işgal ettiğini ortaya koyan haritaları gösteren Erdoğan salondan alkışları toplarken, Erdoğan’ın yönettiği Türkiye’nin işadamları İsrail’in yasadışı yerleşimlerini inşa ederek ceplerini doldurmaktaydı. Erdoğanlı yıllarda İsrail’le ticaret hacmi dört katına çıktı. Netanyahu tüm Filistin’i işgal etmekle tehdit ederken, Türkiye’nin İsrail’e çimento ihracatı son altı ayda yüzde 15 artarak 155,7 milyon dolara ulaştı. Erdoğan ve Netanyahu arasındaki suçlamalar zaman zaman çok sert bir tonda gerçekleşse de bu atışmaların tek bir amacı oldu: Oy toplamak! Tam bir kazan-kazan politikası! Bu arada ekleyelim… Erdoğan her ABD ziyaretinde Filistin sorununu gündeme getirmez ama hiç sektirmeden mutlaka Siyonist kuruluşlarla özel toplantısını yapar. Bu sefer de adet değişmedi. 

Suriye’nin kuzeyinde İsrail modeli

Bir başka çelişki de Erdoğan’ın İsrail’i eleştirdiği yerleşim politikasını Suriye’nin kuzeyinde uygulamak istemesi. Erdoğan İsrail'in nasıl Filistin'i yutarak geliştiğini anlatırken tabii yerleşimciler meselesini de kınıyor. Ama sonra Suriye haritası gösteriyor. Orada Türkiye sınırına, yani Süryanilerin ve Kürtlerin yaşadığı topraklara Arap yerleşimciler yerleştireceğini açıklıyor. Bu da İsrail'in yerleşimciler politikasının aynısı.

Kürsüden göçmenler için duyarlılık çağrısı, kuliste emperyalizmle kirli pazarlık 

Nihayet Erdoğan, kürsüden, göçmenlerin yaşadığı trajedinin sembolü haline gelen Aylan Kurdi’nin sahile vurmuş çocuk bedeninin resmini de gösterdi. Dünyayı göçmenlerin sorunlarına duyarlı olmaya çağırıyordu. Emperyalizmin suçu ve ikiyüzlülüğü ortada. Ancak duyarlılık çağrısı yapan Erdoğan, Avrupa Birliği’ni daha fazla para vermezse ve Türkiye’nin Suriye’deki güvenli bölge planını desteklemezse sınırları açmakla ve göçmenleri göndermekle tehdit ediyor. Oysa tam da Erdoğan bu dediğini yaptığında ve göçmenler insan tacirleri eliyle Avrupa’ya akın ettiğinde Aylan Kurdi’nin ve daha sayısız göçmenin ölü bedenleri kıyılara vurmuştu.

Bu yazı Gerçek gazetesinin Ekim 2019 tarihli 121. sayısında yayınlanmıştır.