Merkez Bankasının enflasyon güncellemesinin altındaki kötü niyet: Ücret zamlarında hedeflenen enflasyonu yani yüzde 33’ü dayatacaklar!

Merkez Bankasının enflasyon güncellemesinin altındaki kötü niyet: Ücret zamlarında hedeflenen enflasyonu yani yüzde 33’ü dayatacaklar!

Merkez Bankası enflasyon raporunu açıkladı ve enflasyon tahminini yüzde 22,3’ten yüzde 58’e çıkardı. Halbuki Erdoğan seçimden önce TÜİK’in rakamlarını işaret ederek enflasyon düşüş trendine girdi demişti. TÜİK, Erdoğan’ın doğalgazı bir aylığına ücretsiz yapan seçim kampanyasını enflasyon rakamlarını düşük tutmak için değerlendirmiş, bunun sonucunda işçi ve kamu çalışanlarının alacağı enflasyon farkı da eritilmişti. Şimdi Merkez Bankası çıkıp enflasyon öngörüsünü güncelleme adı altında neredeyse üç katına çıkardı.

Yüzde 263 sapma olmaz! Düpedüz halkı kandırdınız!

Raporda bu fahiş sapmanın sebebi olarak şu gösteriliyor: “Güncellemenin en büyük sebebi tahmin sapması ve tahmin yaklaşımındaki değişim olup 2023 yıl sonu enflasyon tahminlerini 10,9 puan yukarı çekmiştir. Bir önceki Enflasyon Raporu döneminde sunulan patikada enflasyon tahminlerinin ara hedef olma özelliğinin öne çıkarılması, mevcut tahminlerde ise TCMB’nin teknik tahminlerinin dikkate alınması bu ayrışmanın temel sebebi olmuştur.” “Ara hedef özelliği” ifadesi önemli. Bu ifadeyi “kafamıza göre” olarak da tercüme edebiliriz. Bunun yerine “teknik tahminler” geçirilmiş. Yani artık kafamıza göre ilan ettiğimiz rakamları kimse yutmuyor, itibarımız sıfırlandı, istatistik hesaplarını esas alacağız bize güvenin demek. Sermaye güvenmeye hazır. Çünkü TÜİK’in kafasına göre yaptığı enflasyon hesaplarından onlar da çok kâr etti. Faturayı birlikte işçiye emekçiye ödettiler. Halkı birlikte kandırdılar.

Danışıklı dövüş

Bu aslında Merkez Bankasının hem Erdoğan’ı hem de TÜİK’i yalanlamasıdır. Normalde Erdoğan’ın ya kendisine iftira attığı için Merkez Bankası başkanını ya da kendisini yanılttığı için TÜİK başkanını görevden alması gerekir. Tabii ki bunları yapmıyor. Çünkü ne Merkez Bankası iftira atıyor ne de TÜİK kendisini yanılttı. Hepsi aynı oyunu oynuyor. TÜİK ve Erdoğan seçim sürecinde kasten ve organize bir şekilde halkı kandırdı. TÜİK’in uydurulmuş rakamlarıyla enflasyon farkları hesaplandı. Erdoğan sanki vatandaşa cebinden para ödüyormuş gibi “gönlümden koptu” edasıyla ek ödeme verdi. Ancak bu ek ödemeyi de kök ücrete ve emekliliğe yansıtmayacak şekilde yaptı. Yapılan ücret artışları da vergi ve zam yağmuruyla peyderpey geri alınmaya başlandı. Ama Erdoğan bu vergi ve zamları da sanki kendi yapmıyormuş gibi Mehmet Şimşek’e havale ediyor.

“Hedeflenen enflasyon” kavramı enflasyona ezdirmenin “şık” ve “teknik” adıdır

Şimdi Merkez Bankası da bir yanlışı düzeltmiyor aslında. Sanki düzeltiyormuş havası içinde yeni bir oyun kuruyor. Sermaye her zaman var olan enflasyona göre değil hedeflenen enflasyon oranına göre ücret zammı yapılmasını ister. Bir süredir TÜİK iktidarın güdümünde enflasyon oranlarını kafasına göre ilan ettiği için sermayenin “hedeflenen enflasyon” dayatmasının maddi zemini ortadan kalkmıştı. Şimdi bu geri getiriliyor. Hedeflenen enflasyon demek ücretlerde enflasyonun altında zam yapmanın yani işçiyi emekçiyi enflasyona ezdirmenin, enflasyon aracılığıyla emek hırsızlığı yapmanın “şık” ve “teknik” adıdır. Resmi olarak enflasyon hedefi yüzde 5’tir. Tabii ki kimse yüzde 5’le masaya gelmeye cesaret edemez. Ama Merkez Bankasının geleceğe dair güncellenmiş tahminleri fiili “hedef” işlevi görecektir.

Asgari ücrete tek seferde zam yapılacağına dair söylemler tesadüf değil

Merkez Bankasının enflasyon haberinin hemen ardından iktidara yakın medya organları yeni dönemde asgari ücret zammının yıl başında ve tek sefer yapılacağına dair haberler yapmaya başladı. Bu tabii ki tesadüf değil. Plan belli. Ağustos’ta memurların toplu görüşmeleri var. Eylül ayında MESS sözleşme pazarlıkları başlıyor. Yıl sonunda asgari ücret belirlenecek. Bunların hepsinde hükümet ve patron tarafı masaya Merkez Bankasının 2024 yılı için tahmini olan yüzde 33’le gelecektir. Pazarlığın durumuna göre bu rakamın üzerine çıktıkları her puanı lütufmuş gibi sunacaklardır. Yani Merkez Bankasının yaptığı sadece bir teknik tahmin ya da düzeltme değil sermayenin ve onun hükümetinin işçi sınıfına savaş ilanının ilk adımlarından biridir.

 

Bu yazı Gerçek gazetesinin Ağustos 2023 tarihli 167. sayısında yayınlanmıştır.