İran’da halk ayakta

İran’da halk ayakta

İran sokaklarında mücadele hiç dinmiyor. Mahsa Amini’nin ölümünün ardından başlayan protestolar çok hızlı bir şekilde son iki haftada İran'ın dört bir köşesine sıçradı. Her gün yeni bir şehir isyana katılıyor. Devrimin sesi bu sefer kadınlar tarafından yükseltildi. Kürdistan eyaletinde iki şehrin halkı, polisleri şehirden kovmayı başardı. İran Azerbaycanı ile Belucistan eyaletlerindeki halklar da halkların kardeşliğini vurgulayan sloganlarla ayakta. İçişleri Bakanı polislerin günlerdir uyumadıklarını söylüyor. Polise destek amacıyla 15 yaşında çocukları bile polis ekibine katmış durumdalar. Üst düzey devlet adamları ya hiç konuşmuyor (örneğin Hamaney) ya da Reisi gibi alışılmadık biçimde yumuşak bir dil kullanıyor. Polis şu ana kadar eylemcilere gözdağı vermek için her şeyi yapsa da, ne tecavüzler, tacizler, silahla vurmalar ne de saldırılar kadınları geri püskürtebiliyor.

2019 yılının Kasım ayında ayaklanma yüzlerce ölümle bastırılsa da bugünkü ayaklanma onun közlerinden ateşleniyor. “Ekmek, İş, Özgürlük” sloganı şimdi “Ekmek, İş, Özgürlük, İhtiyari hicap (isteğe bağlı örtünme, yani örtünmenin zorunlu olmaması)” diye olgunlaşıyor. “Ne şah isteriz ne (dini) lider”, “Ölüm olsun zalime, ister şah olsun ister dini lider” sloganları her ne kadar emperyalizmin ve Suudi Arabistan’ın finansmanıyla çalışan medyalarda sansüre uğrasa da çok berrak bir gerçeği ortaya koyuyor: İran halkı gözünü Batı’dan gelen desteğe dikmemiştir, İran halkı bugün açıkça onların mücadelesinin tek destekçisinin dünyanın ilerici güçleri olduğunu görüyor. Şili’den Filipinler’e, Afganistan’dan Türkiye’ye, içinde devrime ve dayanışmaya en ufak inancı olanlar sokaklara çıkıp destek gösterileri yaparak İran halkının yanında duruyor.

İran istihbaratı son iki haftada eylemlere katılan, mücadeleci onlarca kişiyi tutukladı. Öğretmenler sendikası, taksi şoförleri topluluğu, üniversiteler, Yedi Tepe işçileri ve İran Yazarlar Derneği halka desteğini belirtti. Birçok üniversitede öğretim görevlileri görevden çekilme dilekçelerini sundu. Bugün ister siyasi bilince sahip olsun ister olmasın herkes “genel grev” tek çözüm diye bağırıyor. Eğer bu olursa, düğümün çözüleceğini görüyorlar.

 

Bu yazı Gerçek gazetesinin Ekim 2022 tarihli 157. sayısında yayınlanmıştır.