İran’da işçi sınıfı örgütleri Kürt kardeşleri ile dayanışma için ortak deklarasyon yayımladı
İran’da iki ayı aşkın bir süredir devam eden ve başlangıçta en güçlü biçimde İran’ın Kürdistan eyaletinde patlak veren isyan, farklı şehirlere yayılsa da en yoğun şekilde yine bu bölgede yaşanıyor. “Kadın, yaşam, özgürlük” sloganının damga vurduğu ama ekonomik sorunların da dile getirildiği isyanda halk, devletin ağır baskısına rağmen sokaklardan çekilmiyor. Bu baskı ve katliamlara karşı İran’da bazı işçi sınıfı örgütleri Kürt kardeşlerinin mücadelesini selamlayan ve devletin uyguladığı şiddete karşı dayanışmalarını ifade eden ortak bir bildiri yayımladı. 2018’de uzun süre grev, fabrika işgali ve yol kesme gibi eylemlerle öne çıkan Yeditepe Şeker Kamışı Fabrikası Sendikası ile Sendikalaşma Koordinasyon Komitesi ve Emekli Sendikası Grubu’nun birlikte yayımladıkları deklarasyonu, işçi sınıfının halkların kardeşliğine ve enternasyonalizme sahip çıkmasının önemli bir örneği olarak okurlarımıza sunuyoruz.
Ezilen halkları destekliyoruz ve Kürdistan şehirlerindeki katliamları kınıyoruz!
Saygıdeğer özgürlük tutkunu halkımız,
İran’ın çoğu şehrinde baş gösteren ülke çapında başkaldırıların bir yenisinin başlangıcı üzerinden yetmiş günden fazla süre geçti.
Erkeklerin de kadınların da yaygın biçimde katıldıkları eylemler, İran’ın ezilmiş ve yoksun bırakılmış halkının talepleri için ayağa kalkmaya karar verdiğini göstermektedir.
On yıllardır meydanlarda mücadele verenlerden çeşit çeşit özgürlük talebi çıkmaktadır: ifade özgürlüğü, siyaset yapma ve örgütlenme özgürlüğü, insanca bir yaşam için yeterli ücret ve sosyal devlet desteği, tesettür ve zorunlu örtünme uygulamalarının kaldırılması, nitelikli ve ücretsiz eğitime erişim, sosyal sigorta ve nitelikli ücretsiz sağlık hizmetlerine erişim ve daha düzinelerce başka insanî talep.
Maalesef İran hükümetleri ve bir bütün olarak iktidar yapısı bu talepleri kulak ardı etmekle kalmamış, bunlara kurşunlarla yanıt vermiştir.
Kendilerini halkın temsilcileri olarak tanıtan hükümetler, halkın taleplerine karşılık vermektense onlara saldırmaktadırlar.
Böyle saldırılara çok farklı örneklerde şahit olduk, [İran takvimiyle] 1358’de [1979’da] Kürdistan halkına yapılan katliam, Türkmen Sahra’da ve Huzistan’da yapılan saldırılar ve geçen hafta Mahabad, Cevanrud, Aşine, Piranşehr, Senendec, Kamyaran ve bazı diğer şehir ve köylerin şerefli ve özgürlük tutkunu halklarına yapılanlar bunlardan birkaçıdır.
Biz aşağıda imzası olanlar, Kürdistan’daki ve İran’ın diğer bölgelerindeki özgürlük ve eşitlik şehitlerine ve mağdurlarına saygılarımızı sunarken, hangi merci adına ve hangi mazeretle olursa olsun böyle katliamları kınıyoruz.
İran’ın işçi ve emekçilerinin baskıcı ve yağmacı hükümetlerle ortak bir çıkarı yoktur.
Bizim tek çıkarımız, hepimizin ortak çıkarıdır. Kürdistan işçileri bizim kardeşlerimizdir. Ortak bir dertten muzdaribiz, biz işçiler zulmün her türlüsüne karşıyız, uluslara karşı zulme de cinsiyetlere karşı zulme de sömürüye de.
İran’ın neresinde olursak olalım, Kürdistan’daki kardeşlerimizin acılarını paylaşıyoruz. Ayrımcı tüm ilişkilerden kurtulmak için birlikte hareket etmeliyiz.
Baskıcı bütün silahlı kuvvetlerin derhâl Kürdistan ve diğer Kürt şehirlerinden geri çekilmesini, tüm tutukluların ve gözaltındakilerin koşulsuz olarak salıverilmesini talep ediyoruz. Irak Kürdistanı’na yapılan roketli saldırılara, savaş çığırtkanlığına ve orada bir kriz çıkarılması çabasına karşıyız.
Özgürlük ve eşitlik uğruna, zulüm ve sömürünün olmadığı bir dünya için hayatını kaybedenlerin anısı önünde saygıyla eğiliyoruz.
4 Aralık 1401 [22 Aralık 2022]
Yeditepe Şeker Kamışı Fabrikası Sendikası
Sendikalaşma Koordinasyon Komitesi
Emekli Sendikası Grubu
Bu yazı Gerçek gazetesinin Aralık 2022 tarihli 159. sayısında yayınlanmıştır.