Emperyalizmle ittifak özgürlük getirmez!
YPG sözcüsü Can Polat’ın Radikal gazetesinden bir muhabire verdiği demeçte, hiç sıkılmadan “IŞİD mevzilerinin koordinatlarını ABD’ye biz veriyoruz, zaten koalisyonun komuta merkezinde de bir temsilcimiz görev yapıyor” açıklamasını yapması, Rojava’nın askeri gücünün emperyalizmle ittifak içine girmekten zerre kadar kaygı duymadığını gösteriyor. Polat Can “geçici olarak şeytanla bile işbirliğine girmek zorundaydık” falan demiyor. Radikal röportajını okuyanların göreceği gibi, anlattıklarından pek memnun, neredeyse gururla söylüyor bunları. Daha da vahimi, askeri gücün sözcüsünün söylediklerini siyasi gücün önderinin doğrulaması. Cumhuriyet gazetesinin muhabiri, Salih Müslim’e “gerçekten böyle mi?” diye soruyor. Salih Müslim de doğruluyor!
Belli oldu, bir kırılma yaşanmıştır. Barzani’nin Salih Müslim’e kucak açması, Kürdistan Bölgesel Yönetimi’nin Kobani’ye silah sevkiyatına başladığını açıklaması, bölge parlamentosunun oybirliği ile Rojava’ya destek kararı çıkartması, emperyalizm ile Rojava arasında kalıcı bir anlaşmaya işaret ediyor.
Kobani halkı kurtulabilir. Ama Rojava’nın geleceği üzerine büyük bir gölge düşmüştür. Bir halkın kurtuluşunu emperyalizmle işbirliği içinde araması, çıkmaz yolların en lanetlisidir. Filistin’e bakın, anlarsınız. Bu yıl Birinci Dünya Savaşı’nın 100. yıldönümü. Filistin halkı Osmanlı’dan kurtulmak için Lawrence of Arabia denen İngiliz provokatörünün peşine takıldı. Bir yüzyıl sonra hâlâ sömürgeliğin en kötüsünü yaşıyor! Dile kolay, bir yüzyıl!
Kimileri, “ABD ile anlaşma olmasaydı, DAİŞ (IŞİD) şimdi Kobani’ye girmişti, katliam yaşanırdı” diyecektir. Onlara soruyoruz: Şengal’de Ezidileri katliamdan ABD mi kurtardı? Hayır, esas olarak HPG, kısmen de peşmerge. Aynı model Kobani için neden denenmedi? Peşmerge ile HPG ayrı yürüyüp birlikte vurarak, Cizire’den DAİŞ ordularına karşı ikinci cepheyi açabilirdi. Birlikte Kobani’nin yardımına gidebilirdi. Ama denenmedi bile!
Kobani savaşı, Rojava’nın özgürlüğünün ortadan kaldırılması amacını taşıyordu. DAİŞ bunu cepheden taarruzla sağlamak istiyordu. ABD son ana kadar Kobani’yi zor durumda bıraktıktan sonra ölümü gösterip sıtmaya razı etmek istiyordu. Türkiye Kobani düşmenin eşiğine gelince tampon bölgeyi kabul edecek diye umut ediyordu. Öyle anlaşılıyor ki ABD amacına erişmiştir. Kobani’nin ezilmesi tehlikesi karşısında Rojava yönetimi ABD’nin kampına taşınmaktadır. Ezilmek yerine eğilmek. Bu böyle devam ederse Rojava’nın geleceği çok farklı olacaktır.