ABD’ye layık generalden NATO savunması
Norveç’te düzenlenen NATO tatbikatında Atatürk ve Erdoğan’ın düşman olarak gösterilmesine iktidar ve muhalefet sert tepki gösterirken Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar tam tersine NATO’yu koruyan ve öven açıklamalar yaptı.
Norveç’teki NATO tatbikatında Atatürk’ün bir büstünün diktatör imgesi olarak kullanılması, bir Norveçli subayın ise Erdoğan’a ait bir sahte hesap açarak tatbikat senaryosunda düşmanla işbirliği yapan bir şekilde göstermesi krize neden olmuştu. Türkiye tatbikattaki 40 askerini çekti. NATO Genel Sekreteri Stoltenberg yaşananlar için özür diledi. Yaşananlardan sorumlu bir sivil teknisyenle, Türk asıllı olduğu öğrenilen Norveçli subayın ordudan atıldığı iddia edildi.
Hulusi Akar’dan NATO savunması
Türkiye’den gerek iktidardan gerekse muhalefet partilerinden yükselen tepkiler yaşanan skandalın “bir kuru özürle geçiştirilemeyeceği” noktasında ortaklaşırken, Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar’dan farklı bir yaklaşım geldi. Kanada’nın Halifax kentinde Uluslararası Güvenlik Forumu’nda konuşan Akar, skandalda rol oynayan kişilerin “FETÖ tarafından desteklenmiş” olabileceğini belirttikten yani suçu cemaate yükleyip NATO’yu akladıktan sonra şunları söyledi: “NATO idarecileri, zamanında ve gereğine uygun bir şekilde tepki gösterdi. Kimsenin müttefikliğimizi ve dayanışmamızı baltalamasına izin vermemeliyiz.”
Genelkurmay başkanı Akar, aynı konuşmasında Türkiye’nin NATO’nun doğu ve güneydoğu kanadını koruduğunu ve 14 farklı ülkedeki 14 NATO operasyonuna destek verdiğini de özellikle vurguladı. NATO’yu “tarih boyunca var olmuş en başarılı ve en etkili askeri organizasyon” olarak övmeyi de ihmal etmedi.
NATO bir numaralı güvenlik tehdididir
NATO’da yaşanan skandalı bir sivil memurun dikkatsizliği ya da cemaat tarafından yönlendirilen Türk asıllı bir Norveç subayının art niyeti ile açıklamak yersiz ve yetersizdir. Esas mesele NATO ile Türkiye arasındaki ilişkinin özündedir. Hulusi Akar’ın da söylediği gibi Türkiye silahlı kuvvetleri NATO’yu ve çıkarlarını korumaktadır. Ancak NATO, Türkiye ve halkı için bir güvenlik şemsiyesi değildir. Bilakis, Devrimci İşçi Partisi’nin sürekli vurguladığı gibi NATO, Türkiye’nin emekçi halkı için bir numaralı güvenlik tehdididir.
ABD bunu hep yapıyor
Eğer ABD ve NATO, Erdoğan ve AKP iktidarı ile çeşitli sürtüşmeler yaşıyorsa bunun sebebi ne demokrasidir ne de insan hakları. ABD ve NATO’nun Türkiye’deki tüm askeri darbeleri desteklediğini, Türkiye’de işçi katili faşist hareketin ve kontrgerillanın bizzat örgütleyicisi olduğunu asla unutmamak gerekir. Mesele ABD emperyalizminin dün iktidara gelmesine yardım ettiği güçleri bugün kendi çıkarlarını savunmakta yeterince işlevli görmemesidir. ABD’nin ve NATO’nun daha önce Türkiye’yi NATO’ya sokan Menderes’i, adı “Morrison Süleyman”a çıkmış Amerikan muhibi Demirel’in iktidardan uzaklaştıran darbeleri desteklemiş olduğu hatırlanırsa ortada şaşılacak bir şey de yoktur.
Hala ABD ile beyaz sayfa açma peşindeler
Diğer yandan NATO tatbikatındaki skandala giden yolun bizzat mevcut iktidar ve TSK’nın generalleri tarafından döşendiğini de görmek gerekir. NATO’da Norveç’in de Türkiye’nin de gerçek anlamda hükmü yoktur. NATO’nun hâkimi tartışmasız şekilde ABD’dir. 15 Temmuz darbe girişiminde ABD’nin ve İncirlik üssünün oynadığı rol ortadadır. Ancak 15 Temmuz’un hemen ardından bir hafta içinde defalarca ABD Genelkurmay karargâhını telefonla arayarak sadakat bildiren kişi Hulusi Akar’dır. Türkiye, ABD’nin ırkçı ve saldırgan başkanı Trump ile yakın dost olmakla övünen bir Erdoğan tarafından yönetilmektedir. Tüm olan bitenlerden sonra ABD’nin Türkiye halkına düşmanlığı tescilli şekilde ortadayken, Başbakan Binali Yıldırım ABD’ye “beyaz sayfa açmak” üzere gönderilmektedir.
Hepsi Amerikancı ve NATO’cu
Böyle bir ortamda Amerikan liyakat madalyası sahibi Hulusi Akar çıkıp NATO’yu ve yöneticilerini savunan bir konuşma yapmıştır. Madalyasının yani ABD’ye ve NATO’ya liyakatinin gereğini yapmıştır. Erdoğan’ın, Bahçeli’nin, Kılıçdaroğlu’nun ve NATO’daki skandal vesilesiyle esip gürleyen tüm burjuva liderlerin sözleri iç kamuoyunu teskin etmeye yöneliktir. Halkın ABD’ye ve NATO’ya öfkesini dindirmeyi hedeflemektedir. NATO karşısında devletin esas pozisyonunu ise Hulusi Akar temsil etmiştir. “Kuru özürle geçiştiremezsiniz” diyenlerin Hulusi Akar’ın sözlerine bir tepkisi olmamıştır. Çünkü onlar halka başka söylerken özünde, Amerikan liyakat madalyası sahibi Hulusi Akar gibi NATO ve ABD ile müttefiklik ve dayanışmanın baltalanmasını asla istememektedir.