ABD’li siyahi sporculardan Filistin davasına destek

Profesyonel sporlar, son yüzyılda kitlelerin başlıca eğlencelerinden biri olduğundan beri siyasetle iç içe olagelmiştir. Öyle ki, sporun modern siyasette tuttuğu yeri hem beysbolu Latin Amerika’ya yayamazlarsa Latin Amerika’nın kontrolünü kaybedeceklerini söyleyen Amerikan emperyalizminin eli kanlı liderlerinden Henry Kissinger, hem de Latin Amerika devrimlerine önderlik etmek istiyorlarsa Küba’ya futbolu sevdirmeleri gerektiğini söyleyen enternasyonalist devrimci Che Guevara teslim etmiştir. Siyonist devlet de bunun farkında olacak ki, tüm dünyada İsrail’e kök söktüren BDS hareketine karşı giriştiği mücadelede yana yakıla müttefik ararken, son zamanlarda ünlü sporculara yönelmiş durumda. 2016’nın son günlerinde, ABD’nin ünlü beysbol oyuncuları Siyonist devleti ziyaret etti, Şubat ayında ise 13 Amerikan futbolu yıldızının bir ziyarette bulunması planlanıyordu.

Bu ziyaretlerin Siyonist devleti meşrulaştırma amacı güttüğü o kadar açıktı ki, Siyonist Kamu Diplomasisi (yani topluma yönelik diplomasi) Bakanı Gilad Erdan açıkça “Başında bulunduğum bakanlık İsrail’in gayrimeşru kılınması ve BDS hareketinin kampanyalarına karşı sert bir mücadeleye öncülük ediyor. Sporcular dâhil olmak üzere insanları etkileyen ve görüşlerini şekillendiren uluslararası kişileri ağırlamak da bunun bir parçası” diyebiliyordu. Ne var ki evdeki hesap çarşıya uymadı, ABD’li siyahi kitleler ile Filistin halkı arasındaki tarihi kardeşlik, planları bozdu.

Dikkatli okuyucularımızın hatırlayacağı üzere, birkaç ay öncesinde bazı ünlü Amerikan futbolu oyuncularının, polisin siyahi kitleleri katletmesine karşı ve “Black Lives Matter” (Siyahilerin Hayatları Değerlidir, BLM) hareketi ile dayanışma içerisinde, ABD milli marşında ayağa kalkmayı reddettiğini yazmıştık. O zamandan bu yana siyahi Amerikan futbolcuları farklı mücadelelere de imza attılar. Bu sene ABD’nin Amerikan futbolu liginde şampiyonluğu, New England Patriots isimli takım, Trump’ın başkanlık koltuğuna oturmasından iki hafta sonra oynanan final maçıyla kazandı. Bunun önemi Trump’ın sıkı bir Patriots taraftarı olmasından geliyor. Dahası bu takımın hem koçu hem de yıldız oyuncusu Trump’ı desteklediklerini açıkça ilan etmişti. Trump da başkanlık görevini üstlenmeden önce yaptığı konuşmada bu takıma başarılar dilemeyi ihmal etmemişti. Başkanlık koltuğuna oturduktan sonra bir de tuttuğu takım şampiyon olunca Trump pek sevinmiş olsa gerek. Ne var ki ağzının tadı hızla kaçtı. Zira takımın kaptanı dâhil olmak üzere 6 oyuncu, şampiyon olan takımın Başkan’a yaptığı geleneksel ziyarete katılmayı reddettiklerini açıkladı. Ziyaret gerçekleşene kadar bu sayının artması bekleniyor.

Önce Trump’a meydan okuyan Amerikan futbolu oyuncuları şimdi de İsrail’e ders veriyor! 13 oyuncuyla yapılması planlanan ziyaret ancak 5 kişi ile gerçekleşebildi. Hem de bu boykot hareketini başlatan oyuncu, 1960’lı yıllarda ABD emperyalizmine kan kusturan Muhammed Ali’ye açıkça referans yapıp, BLM hareketi ile Filistin mücadelesi arasında bir paralellik gördüğünü ilan etti. AKP’nin bakanı Gazze’nin bombalanmasını işgal altındaki topraklardan sessizce izlerken binlerce kilometre ötedeki dili başka dini başka bir halk Filistin davasına omuz veriyor. Filistin halkının dostunun gösterişli “one minute” diyenler değil, tüm dünyanın işçileri ve ezilen halkları olduğu bir kez daha mücadelenin içinde ortaya çıkıyor.