Metal Fabrikalarından Haberler - Mayıs 2024
Gebze Smart Solar'dan bir işçi: Birleşen işçiler yenilmezler
Merhaba dostlar. Ben Smart Solar ’da çalışan bir metal işçisiyim. Dostlar geçen ay fabrikamızda yaptığımız yemekhane eyleminden bahsedeceğim. Yemekler genel olarak lezzetsiz ve içinden ara ara yabancı maddeler çıkıyordu. Son raddede bir arkadaşımızın yemeğinden kurt çıktı, baş temsilcimiz bunun hesabını sorduğunda şöyle cevaplar verilmiş: ‘Çıkan kurt yemeğin sağlıklı olduğunu ve GDO’lu ürünler kullanılmadığını gösterir, kurttan kimse zehirlenmez, Çinliler de kurt vs. yiyor’ gibi saçma sapan savunma yapmışlar. Sonuç olarak baş temsilcimiz üç vardiyaya durumu anlattı yemekhaneye çıkmayacağımızı, yemekhane şirketi değişene kadar evden yemek getireceğimizi söyledi. Bizler de ertesi gün evden hazırladığımız yiyecekleri hazırlayıp getirdik. Birbirimizle paylaşarak yedik içtik. Tabii bu eylem çok uzun sürmedi bir günde yemekhane şirketini gönderdik. Smart’ta çalıştığım süre boyunca anladığım tek şey şu oldu dostlar; bizler işçi sınıfı olarak birlik olursak, örgütlü olursak güçlüyüz. Smart’ta bir çok örneğini yaşayarak öğrendik aslında; örgütlenme sürecinde arkadaşımızı kovdular fabrikayı işgal ederek geri aldırdık, yine yemekhane eylemi yaptık değiştirdik, mesai eylemleri yaptık kazanımlar elde ettik, sözleşme sürecini uzattıkça uzattılar grev iradesi ortaya koyduk ertesi gün sözleşme imzalandı… Sözün özü kazanımlar elde etmek istiyorsak, işçi sınıfı olarak ezilmek istemiyorsak, kurtlu yemeklerin bizlere reva görülmesini istemiyorsak yolumuz belli örgütlü mücadele, yolumuz sınıf siyasetidir dostlar. İşçi sınıfına kazanımlar altın tepsiyle sunulmadı; hep mücadele ederek, örgütlü hareket ederek oldu dostlar. 1856’da 8 saatlik iş günü için mücadele eden taş ve inşaat işçilerinden grev hakkını grev yaparak kazanan Kavel işçilerine, 1965 Kozlu Direnişinden 15-16 Haziran Büyük İşçi Direnişine, 1991 Büyük Madenci Yürüyüşünden istibdadın grev yasağına rağmen fiili greve giden Bekaert ve Schneider işçileri ve nicelerinden biz mücadele etmeyi, birlik olmayı gördük, öğrendik. Şanlı işçi sınıfı tarihimizde sayısız mücadeleler var, bize düşen görev geçmişten aldığımız derslerle, geçmişten aldığımız deneyimlerle bugünün işçi sınıfını daha da ileriye taşımaktır, işçi sınıfının iktidarını kurmaktır. İş, aş, hürriyet için örgütlü mücadeleye dostlar.
Gebze Smart Solar’dan bir işçi
İstanbul Ejot Tezmak'tan bir işçi: Sınıf saldırılarına karşı örgütlü mücadeleye
Merhaba arkadaşlar, ben İstanbul Gaziosmanpaşa’da bulunan Ejot Tezmak fabrikasında çalışmaktayım. Bu sayı çıktığında 1 Mayıs işçi bayramımızı alanlarda kutlamış olacağız. 1 Mayıs’a giderken 29-30 Nisan’da sarayda Çalışma Meclisi toplantıları yapıldı. İşçi sendikaları ve işveren sendikaları sarayda bir araya geldi. İlk gün olan 29 Nisan’da Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) Başkanı Özgür Burak Akkol esnek çalışmayı meclise sundu. Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Başkanı Arzu Çerkezoğlu ilk tepkiyi verdi. Nisan ayında yazdığım yazıda seçimlerden sonra gelecek dediğim sınıf saldırıları daha 1 ay geçmeden başladı. TİSK başkanının Çalışma Meclisi’nde esnek çalışma dayatması bunun bir göstergesidir. Antalya Ticaret ve Sanayi Odası başkanı Ali Bahar Nisan ayı meclisinde kıdem tazminatının fona devredilmesi gerektiğini söyledi. Bu gündemlerle 1 Mayıs alanlarına çıkan bizler biliyoruz ki bu saldırılar durmayacak. Şimdi gündemimiz daha yoğun ve daha şiddetli her geçen günden daha zorlu. Daha örgütlü daha kararlı olmamız lazım. Bu saldırılara karşı Birleşik İşçi Cephesini kurmalıyız.
İstanbul Ejot Tezmak’tan bir işçi
Manisa'dan metal işçisi bir kadın: Kaybedeceğimiz hiçbir şey yok! Grevde kararlıyız!
Merhaba yoldaşlar, Manisa OSB’de bir metal fabrikasından yazıyorum sizlere. Daha önceki aylarda da yazmıştım, fabrikada grev sürecindeyiz. Grev kararını fabrikamıza astık. Bu aşamaya gelirken patronun bıkmadan, usanmadan sergilediği türlü Ali Cengiz oyunlarına maruz kaldık. Hâlâ bu oyunlar yöneticiler, kısmen şefler ve amirler tarafından da sürdürülmeye devam ediyor. Fakat üstesinden gelemedikleri bir şekilde fabrikamızda çoğunluğu yakaladık ve grev iradesi ağır bastı. Fabrikanın TİS sözleşmesi tarihinde, ilk kez kapısına grev kararını asmış olduk. Tabii, bu durum yönetim ve patron tarafında ciddi bir panik yarattı. Karar asıldıktan sonra yönetimden ve beyaz yakadan zorla, adeta aba altından sopa göstererek “grev oylaması yapılsın” imzası toplandı. Oysa kendilerinin de ücretli birer çalışan olduklarının bilincinde olan çoğu beyaz yakalılar da çok iyi biliyor ki, kendi ücretlerinin yükselmesinin tek yolu üretimin iyi bir TİS imzalaması. Bu yüzden fabrikada grev uygulanmasını isteyen sadece mavi yaka ve üretim değil. Yönetim dışındaki herkes! Kârından başka hiçbir şeyi önemsemeyen patrona belli bir ücret karşılığında emeğini satan herkes, ekmeğini biraz olsun büyütmek amacında birleşmiş oldu. Şimdi bu ekmek mücadelesi, bize yönelik yapılan ayak oyunlarıyla birlikte bir onur mücadelesine dönüştü. Birkaç sene içinde üretimi iki katından fazlasına çıkaran, trilyonluk ticaret anlaşmalarıyla Ege Bölgesi rekorları kıran fabrikanın işçileri, yoksullaşmada ve ezilmede rekorlar kırıyor! 500’ü aşkın kişinin çalıştığı fabrikada neredeyse herkes geçinebilmek için mesaiye kalmak zorundayken, şimdi sözleşme imzalanana kadar mesaiye kalmama kararı alındı. Kararlıyız, bu seneye kadar TİS sonucunda hep patron güldü, bu sene gülme sırası bizde!
Manisa’dan metal işçisi bir kadın
Bursa TOFAŞ'tan bir işçi: İşçi sınıfı mücadele ettiğinde güçlüdür!
1 Mayıs işçi ve emekçiler tarafından dünya çapında birlik ve dayanışma günü olarak büyük bir coşkuyla kutlanıyor. 1 Mayıs barış, huzur ve güven içinde çalışmak isteyen işçi ve emekçilerin, daha iyi çalışma koşulları ve haksızlıklara karşı verdikleri mücadelenin bir simgesidir. Yüzyıllar önce işçilerin çalışma saatlerini, iyileştirme için başlattığı mücadeleyle başlamış günümüze kadar işçilerin mücadelesi ile gelmiştir.
Biz işçiler her zaman bu mücadelenin içinde olup, emeğimizin karşılığını almak için birbirimizle kenetlenerek, tek bir yumruk gibi, dayanışma içinde olmalıyız. Dil, din, ırk ayrımı yapmadan bütün dünyada işçiler birlik olmalıyız. İşçiler birlik ve beraberlik içinde olduğunda, hak ve özgürlüklerini daha fazlasını alabilecek güçtedir. Geçmişe baktığımızda bunu görebiliyoruz. Mücadelemizi her koşulda sürdürmek dileğiyle, dünya işçi ve emekçi sınıfının bayramı kutlu olsun. Yaşasın 1 Mayıs!
Bursa TOFAŞ’tan bir isçi