İzmir’de “halkçı” belediyecilik çöktü: Grev dalgası kapıda!

İzmir’de belediyelerde örgütlü olan DİSK’e bağlı Genel-İş sendikası ile CHP’li belediye başkanlarının patron sendikası Sosyal Demokrat Kamu İşverenleri Sendikası (SODEMSEN) arasında süren, 13 işyerinde toplam 24 bin işçiyi ilgilendiren toplu iş sözleşmesi görüşmeleri tıkandı. Patron tarafının TÜİK’in 6 aylık enflasyon rakamı olan yüzde 24,73’ün dahi altında bir zam teklifiyle masaya gelmesi işçiler için bardağı taşıran son damla oldu.

Genel-İş sendikası İzmir şubeleri 14 Ekim’de yaptığı basın açıklamasıyla grev sürecine girdiklerini ilân etti. Bunun üzerine 21 Ekim tarihinden itibaren Bornova, Buca, Bayraklı, Çeşme, Foça, Dikili, Urla, Beydağ belediyeleri ile İzmir Büyükşehir Belediyesi bünyesindeki İZ-FAŞ işyerlerine grev kararları asıldı. Süren görüşmelerde anlaşma sağlanamaması durumunda 11 Kasım Pazartesi günü yaklaşık 2 bin işçiyle Bornova Belediyesinde grev başlayacak. Birer gün arayla diğer belediyeler de greve çıkacak.

31 Mart yerel seçimlerinde halkçı belediyecilik iddiasıyla seçime giren ve 30 ilçe belediyesinin 28’ini ve İzmir Büyükşehir Belediyesi yönetimini kazanan CHP, henüz 7 ayı doldurmadan İzmir yerel yönetimlerinde batağa saplanmış durumda. Seçimlerden kısa bir süre sonra işçilerin kazanılmış haklarına ve ücretlerine göz diken belediye başkanları Çiğli, Kemalpaşa, Karşıyaka ve İzmir Büyükşehir Belediyelerinde toplamda yüzlerce işçiyi hukuksuzca işten çıkarmış, işçilerin direnişiyle Karşıyaka Belediyesi dışında belirli kazanımlar elde edilmişti. Karşıyaka Belediyesinde ise işçilerin belediye binası önündeki direnişi devam ediyor.

Kendisini sosyal demokrat olarak pazarlayan patron partisi CHP, yönetimde olduğu belediyelerde iktidarın ekonomi politikalarına paralel bir yöntem izliyor. Artan hayat pahalılığına ve işçilerin emekçilerin ağır vergiler altında ezilmesine karşın işçilere sefalet ücretlerini dayatıyor. TİS görüşmeleri sonuçsuz kalır ve 24 bin işçi greve çıkarsa türlü yalanlar ve sahte bordrolarla İzmir halkına belediye işçilerini hedef gösterecekler. Nasıl ki mevcut ekonomik krizi yaratan patronlarsa İzmir’de grev sürecinde oluşacak kirliliğin ve karmaşanın sebebi de patronlardır. İzmir’in işçilerini ve emekçi halkını belediye işçileri ile dayanışmaya, mücadeleye omuz vermeye davet ediyoruz.