Gebze’den bir kafe işçisi: Filistin halkının mücadelesinde omuz omuza!

Gebze’den bir kafe işçisi: Filistin halkının mücadelesinde omuz omuza!

Merhaba yoldaşlar, ben Gebze’de çalışan bir kafe işçisiyim. Filistin halkının Gazze’de Siyonist İsrail ve işbirlikçilerine karşı yürütmüş olduğu mücadelede 100 günü aşkın bir süreyi geride bıraktık. İsrail 7 Ekim’den bu yana var gücüyle Filistin halkının iradesini kırmak için uğraşıyor. 20 bini aşkın, çoğu sivilleri ve çocukları hedef alan katliamlar düzenledi. Hastaneleri bombaladı, insanları aç ve susuz bıraktı.

Lakin çok büyük yaralar veriyor olsa da savaşın seyri İsrail’in istediği şekilde ilerlemiyor. Filistin halkının kahramanca mücadelesi onlara bu işin bu kadar kolay olmadığını gösterdi. Gelinen noktada İsrail, ABD ve Avrupa emperyalizmi olmaksızın bir dakika bile bu savaşı yürütemez konumda. Öyle ki askeri anlamda çok büyük görülen, karşı konulamaz denilen İsrail, daha savaşın ilk günlerinde ciddi teçhizat ve askeri zayiat vermişti. Yıkılamaz denilen savunma sistemleri yerle bir edilmişti. Tonlarca bombalara rağmen halen direniş gruplarına karşı bir zafer elde edemedi. Bütün bunlar olurken Lübnan’dan aldığı darbelerle askeri gücü zayıfladı. Filistin dışında ise en ciddi darbeyi Yemen’li Ensarullah hareketi İsrail’e hammadde sağlayan gemileri engelleyerek vermişti. Bütün bunlar İsrail’in soykırımını doğrudan engelleyen hareketler değildi. Lakin gelinen noktada artan müdahaleler, İsrail’in bu soykırıma devam etmesinin önüne büyük taşlar koyuyor.

Yoldaşlar, Filistin halkı ABD ve Avrupa emperyalizmine karşı kahramanca bir mücadele veriyor. Ne yazık ki Filistin bu mücadelede defalarca yalnız bırakıldı ve ihanete uğradı. En büyük ihaneti ise bugün “Filistin halkının yanındayız” diyerek Erdoğan istibdadı yapıyor. Bir taraftan sözleriyle karşı bir taraf gibi gözükürken bir taraftan İsrail ile ticaretine hızla devam ediyor. Tüm Dünya’ya kan kusturan NATO’nun büyümesi için elinden geleni yapıyor. Türkiye’den ekonomik olarak güçsüz birçok ülkenin bile savaşa olan etkilerini, İsrail ve ABD emperyalizmini nasıl sarsabildiğini gördük. Bu sebeple bugün bu kan ve vahşete taraf olanlarla değil, Filistin halkının mücadelesinde yanında duranlarla omuz omuza olmalıyız. Birlikte emperyalist zulme karşı durarak, Filistin'e yönelik soykırıma karşı güçlü bir dayanışma sergilemeliyiz. Gelecekteki zafer, ancak haklı mücadelede birleşmiş yüreklerin gücüyle mümkün olacaktır. Filistin’e özgürlük, İsrail’e boykot! NATO’dan çık, NATO’yu yık!

Gebze’den bir kafe işçisi

Bu yazı Gerçek gazetesinin Şubat 2024 tarihli 173. sayısında yayınlanmıştır.