Amerikan burjuva devleti, çirkin yüzünü Amazon grevcilerine gösterdi
Geçtiğimiz senelerde insanlık dışı çalışma koşullarına karşı sendikalaşma çabasıyla ve sendikanın zaferiyle gündeme gelen Amazon işçileri, 2024’ü ülke çapında bir grevle uğurladı. Dünyanın lojistik devi Amazon, gerek depolarındaki işçileri gerekse de kuryelerini karın tokluğundan hallice bir ücrete çalıştırıyor. İşçilerin örgütlü olduğu, Teamsters adıyla bilinen kamyoncular sendikası, tam da Noel tatili sebebiyle internet alışverişlerinin ve dolayısıyla kurye faaliyetlerinin en yoğun olduğu dönemde greve çıktı.
Grev, 19 Aralık’tan 28 Aralık’a on gün sürdü. Çoğu grevin üç-dört günü aşmadığı ABD’de bu, orta halli bir grev süresi. New York’tan San Francisco’ya tüm ülke sathında grev örgütlemek ise senelerdir hiçbir Amerikan sendikasının yanından dahi geçmediği bir hedef. Bu iki etken, sendikanın gücüne ve kararlılığına delalet. Ancak sendika, tüm Amazon işçilerinin ancak yüzde birini temsil ediyor, üstelik de tek bir bölgeye yoğunlaşmış durumda değiller. Amazon’da örgütlü diğer sendikalar da ya ABD’nin çok kısıtlayıcı, gerici çalışma yasalarından, ya da kendi bürokratik yapılarından kaynaklanan sınıf dayanışması yoksunluğundan ötürü greve icabet etmediler. Bu durum, Teamsters’da örgütlü işçileri yalıtarak karşı tarafın zaferini kolaylaştırdı.
Karşı tarafta yalnızca dünyanın en zengin adamlarından kötü şöhretli Jeff Bezos değil, polisi ve yasasıyla Amerikan devleti vardı. Sözümüz ona ilerici kent New York dahil birçok yerde polis, grev gözleme hattına trafiği kapattığı gerekçesiyle saldırdı. Tazyikli suyla işçileri dağıttı. New York’ta ise iki işçiyi gözaltına aldı. İşçiler sonradan serbest bırakıldıysa da bu, artık Amerikan devletinin yasaların, tarafsızlık kisvesi altında patrondan yana durmanın dışında doğrudan zora da başvuracağının bir göstergesi.
Tüm bu engellerin karşısında grevciler, 28 Aralık’ta tekrar işbaşı yaptı. Sendika, “Bu iş burada bitmedi, döneceğiz” mealinde bir açıklama yaptı. Ancak sözümüz ona “en işçi dostu Amerikan Başkanı” Joseph Biden’ın son bir ayında gerçekleşen bu grev, 20 Ocak’ta işbaşı yapacak faşist Donald Trump’ın döneminde yaşanacakların bir provası olabilir. Amerika’yı sert bir dönem bekliyor.
Bu yazı Gerçek gazetesinin Ocak 2025 tarihli 184. sayısında yayınlanmıştır.