Depremde işçiler yere düşüp bayılabilir, yeter ki televizyonlar düşmesin!

arçelik televizyon

İnsanların can güvenliğinin ne kadar ucuz olduğunu çeşitli vesilelerle hemen hemen her gün hatırlıyoruz. Bunlardan bir yenisi daha gerçekleşti. Birkaç gün arayla ölçeği nispeten yüksek iki deprem meydana geldi. Basında ve sosyal medyada bu durum gündemden düşmedi. Hatta hâlâ da düşmüş değil. Bunlar olurken bahsi geçen tek bir şehir İstanbul. Halbuki depremi biz de Çerkezköy'de, fabrikada çalışırken hissettik. Depremde herkesin ilk yaptığı şey kendisini dışarıya, açık bir alana atmaktır değil mi? Bizim durumumuz hiç de öyle olmadı. Binlerce kişinin çalıştığı fabrikada ailesine ulaşamadığı için fenalaşanlar, korkudan bayılanlar, hatta sedye ile dışarı çıkarılanlar oldu ama üretim her şeye rağmen devam etti. Bazı bölümlerde kartını basıp da dışarı çıkmak isteyenler olunca şefler dikilmiş! İşçilere "düşmesin, televizyonları tutun" derken fabrika yöneticileri çoktan bahçeye çıkmışlar. Onlar canını kurtarsın, ama işçiler her koşulda üretimi devam ettirmeli!

Deprem sırasında ciddi bir panik yaşanmasının bir nedeni de insanların ne yapacaklarını bilmemesiydi. 24 Eylül'de deprem olduğunda, depremin hemen ardından işçiler deprem tatbikatı yapılması talebini ilettiklerinde ne iş güvenlikçiler ne de sendikacılar oralı olmadılar. Büyük bir deprem olması beklentisini söylediğinde ise, işçi arkadaşlarımıza, her depremden sonra böyle şeyler konuşulduğu, bu durumu boş vermemiz gerektiği, daha önce tatbikat yaptığımız, sonra bu duruma bakacakları ama zaten bilgilendirme maili attıklarını söylemişler. Nasıl bir mailse, paniğin, izdihamın, göçük altına kalmanın önüne geçiyor herhalde! İşçiler susmayıp tatbikat konusunda ısrarcı olunca ve acil çıkışları bile bilmediklerini hatırlatınca aldıkları cevap ne dersiniz? "O sizin ayıbınız" Yarın öbür gün depremden fabrika başımıza yıkılsa, doğal afet der geçerler. Ama yaşadıklarımız böyle bir sonucun doğal olmadığını, patronların kâr hırsının altında da, enkazların altında da ezilmemek için örgütlü olmamız gerektiğini gösteriyor!

Arçelik Çerkezköy Televizyon fabrikasından işçiler

 

Bu yazı Gerçek gazetesinin Ekim 2019 tarihli 121. sayısında yayınlanmıştır.