Samsun’da atılan akademisyenler: “Emeği, barışı ve özgürlüğü savunmaya devam edeceğiz!”
677 sayılı KHK ile Samsun 19 Mayıs Üniversitesi’nin en değerli, mücadeleci akademisyenlerinden altısı kamu görevinden çıkarıldı. Atılan akademisyenler daha önce barış isteyen bildiriye imza attıkları için hedef gösterilmiş ve baskı görmüşlerdi. Tüm bir yılı dik durarak, baskılara boyun eğmeyerek geçiren ve mücadeleyi sürdüren akademisyenler OHAL fırsatçılığı ile tasfiye edildi. KHK ile Samsun 19 Mayıs Üniversitesi'ndeki görevine son verilenler arasında Devrimci Marksizm dergisi yazarı ve yayın kurulu üyesi Doç. Dr. Özgür Öztürk ile Praksis Dergisi yayın kurulu üyeleri Doç. Dr. Melda Yaman ve Dr. Ali Rıza Güngen de var. Samsun’da tasfiyeler üniversite ile de sınırlı değil Atakum Belediyesi’ni son seçimde kazanan AKP, OHAL’i işçileri atmak için ve farklı kamu kurumlarından solcuları, demokratları tasfiye etmek için fırsat bilmiş.
1 Aralık’ta yapılan tasfiyelere karşı üniversite rektörlüğü önünde bir basın açıklaması ile tasfiyeler protesto edildi. Yapılan eylem, akademisyenlere hiçbir savunma hakkı tanınmaksızın yapılan suçlamaları ve iftiraları boşa çıkarttı diyebiliriz. Zira OHAL’e ve baskılara rağmen rektörlük önünde son dönemlerin en etkili eylemlerinden biri yapıldı. Rektörlük önüne gelen akademisyenler, öğrenciler, idari personeller ve işçiler KHK’ların emekçilerin gözünde hükümsüz olduğunu, akademisyenlerin bilimsel çalışmalarıyla, dik duruşları ve mücadeleleriyle kendilerini kanıtlamış olduklarını gösterdiler.
Eylemde son KHK ile Tıp Fakültesi’nden ihraç edilen Prof. Dr. Taner Özbenli bir basın açıklaması yaptı. Özbenli, daha önce haklarındaki soruşturmaların YÖK’e gönderildiğini ancak YÖK’ün karar veremediğini, OHAL’in iktidarın imdadına yetiştiğini söyledi. “Alnımız ak, başımız dik, hiçbir güç bizi gerçekleri söylemekten alıkoyamaz” diyerek mücadeleyi sürdüreceklerini vurguladı. Süreci gazetemize değerlendiren Melda Yaman, “Bu ülkede özgürlükten, barıştan, eşitlikten yana olmanın bedeli her zaman ağırdır. Ama bir yıldır orantısız diyebileceğimiz bir baskı ile karşı karşıya kaldığımızı belirtmeliyim. Tümüyle hukuksuz bir süreç yaşıyoruz. Ancak daha önce yılmadık, şimdi de yılmayacağız. Mücadeleyi sürdüreceğiz ve mutlaka geri döneceğiz” dedi. Özgür Öztürk, “Yaşanan OHAL fırsatçılığıdır, emekten, barıştan, özgürlükten yana olanlar hedef alınıyor. Böyle dönemlerde örgütlü, omuz omuza dayanışarak mücadele vermek çok önemli, emekçinin, akademisyenin, öğrencinin davası tek bir davadır. Herkes bu mücadeleye sahip çıkmalı” dedi. Ali Rıza Güngen ise “bizi atanlar 19 Mayıs Üniversitesi’nden sendikal mücadeleyi ve barış talebini uzaklaştırmaya çalışanlardır. Çoğumuz sendika temsilcisiyiz, bir yıldır süren baskılar bizim mücadelemizi bastırmayı hedefliyor. Hukukun kırıntısı varsa kısa bir sürede geri döneriz. Ancak her durumda mücadeleyi sürdüreceğiz” dedi.