Emperyalizme ve işbirlikçilerine karşı sosyalistlerden İstanbul’da eylem

Emperyalizme ve işbirlikçilerine karşı sosyalistlerden İstanbul’da eylem

TBMM’nin 23 Ocak 2024 tarihinde İsveç’in NATO üyeliğine onay veren kararı kabul etmesini protesto etmek üzere Devrimci İşçi Partisi, Devrim Hareketi, Devrimci Hareket ve Türkiye Komünist Hareketi 26 Ocak günü Kadıköy Rıhtım’da bir yürüyüş ve ardından basın açıklaması düzenledi. Saat 19:30’da Kadıköy PTT önünde toplanan kitle “Kahrolsun NATO ve işbirlikçiler”, “Kahrolsun emperyalizm, kahrolsun ABD” ve “Nehirden denize özgür Filistin” sloganları atarak Rıhtım’a yürüdü. Burada basın açıklamasının okunması öncesinde düzenleyici örgütler adına birer konuşma yapıldı.

Devrimci İşçi Partisi adına konuşan genel başkan yardımcısı Levent Dölek, NATO’ya karşı uzlaşmaz bir tutum için eylemde buluştuklarını, 364 gün 15 Temmuz edebiyatı yapanların, bir gün buna ara vererek NATO’cular tarafından bombalanan mecliste NATO’ya biat kararı verdiklerini belirtti. Bunun bir zillet ve zulüm olduğunu ve Türkiye’nin emekçi halkının bunu hak etmediğini ifade eden Dölek, Türkiye’nin Ukrayna savaşında da NATO’ya hizmet ettiğini söylerken, meclisteki oylamada hayır diyen İYİ partinin de aslında NATO’cu olduğunu, sadece İsveç’i buraya layık görmediğini ekledi. Dölek’in NATO’ya karşı duruşun, ancak emekçi halkın bağrında filizlenebileceğini, üsler kapatılana kadar mücadeleyi devam ettireceklerini belirten sözlerinin ardından basın açıklamasının okunmasına geçildi.

Açıklamanın tam metnini aşağıda bulabilirsiniz.

NATO'ya da işbirlikçilerine de hayır! 

İsveç'in, Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü (NATO) olarak bilinen askeri örgütlenmeye katılması için Meclis’te yapılan oylamadan "evet" kararı çıktı. Kararın meclisten büyük bir çoğunlukla çıkması, aslında NATO'nun ve onun yürüttüğü savaş politikasının onaylanmasıdır. İktidar partisi AKP ve onun küçük ortağı MHP ile ana muhalefet CHP'nin NATO'nun genişlemesine verdiği onay, düzen güçlerinin emperyalizme bağlılıklarının bir kez daha doğrulanmasından başka bir anlam taşımamaktadır. 

AKP-MHP iktidarı gericiliğin, sömürünün, savaşın ve katliamların iktidarıdır. Askeri, mali ve siyasi konularda emperyalizme göbeğinden bağlı olan iktidarın geleceği, baskı ve sömürü koşullarının devamını ABD emperyalizmine bağımlılıkta görmektedir. NATO'nun genişlemesiyle, AKP-MHP iktidarının bir derdi yoktur. Bilakis bu hususta bir ortaklık ve çıkar birliği bulunmaktadır. Bu kararla, işbirlikçi iktidar ve düzen muhalefeti, emperyalizme karşı görevini yerine getirmiştir. Meclisten NATO'nun genişlemesine verilen onay emekçi halkın tarihine ve aklına bir kez daha kazınmıştır. 

Meclis NATO'nun genişlemesine ilk kez evet dememiştir. Daha önce de birçok genişleme paketine ikirciksiz bir şekilde "evet" diyen Meclis’in aldığı bu tutum şaşırtmamıştır. Bugün NATO'nun genişlemesi emperyalizmin bölgede ve farklı coğrafyalarda yürüttüğü savaş, katliam ve imha politikalarına verilen bir onaydır. Filistin'e bir yandan destek açıklaması yapıp, bir yandan İsrail ile ticareti büyüten AKP'nin ve onun ortaklarının aldığı NATO kararının anlamı da bellidir. 

NATO'ya evet diyen, Siyonist İsrail'in güvenliğine "evet" demiştir! 

NATO'ya evet diyen, Filistin'de , Suriye'de, Irak'ta ve Yemen'de yürütülen katliam politikalarına "evet" demiştir. 

NATO'ya evet diyen Ukrayna'daki gibi haksız savaşlarda ABD ve Avrupa emperyalizminin vekilliğine talip olmuştur. 

NATO'ya evet diyen Montrö'yü delmeyi ve Karadeniz'i kana bulamayı hedefleyen emperyalizme onay vermiştir.

NATO'ya evet diyen, "emperyalizme hizmete" "evet" demiştir! 

NATO'ya evet diyen, emekçi halkın geleceğini de satmıştır! 

Türkiye'nin NATO'ya girişinden bu yana sermaye düzeninin değişmez tek bir politikası vardır. Bu politika; Dünya'nın dört bir yanında katliamları örgütleyen, işçi sınıfına, emperyalizme karşı yürütülen bağımsızlık mücadelelerine acımasız bir "sıcak savaş" örgütleyen, emperyalist tekellerin jandarması olan NATO'ya sınırsız hizmettir. 

NATO demek katliam demektir! NATO demek, işçi sınıfına ve onun kurtuluş mücadelesi olan sosyalizme karşı emperyalizmin verdiği sıcak savaş demektir. Türkiye'nin tarihinde onlarca katliamı örgütleyen, ilerici, devrimci, yurtsever gençleri, emekçileri yok etmeye ant içmiş Gladio örgütlenmesini ortaya çıkaran, darbelerin, Meclis'in bombalanmasının önünü açan örgütlenme NATO'dan beslenmiştir. Türkiye'nin aydınlarını faili meçhullere uğratan NATO örgütlenmesidir. Bu örgütlenmenin faili meçhulleri devam etmektedir. 2004 yılında NATO karşıtı birlik platformunda yer alırken katledilen ve davası zaman aşımına bırakılmak istenen üniversite öğrencisi Önder Babat'ın katili de NATO'nun işbirlikçileridir. 

NATO'ya evet diyenler bu tarihe de "evet" demişlerdir. 

Hiç kimse ne bu tarihi unutturabilir, ne de bugünkü gerçekleri gizleyebilir. Bu ülkenin işçileri, gençleri, ilericileri, devrimcileri ve komünistleri her zaman olduğu görevlerinin başındadır. NATO'ya da, işbirlikçilerine de, emperyalizmin yürüttüğü politikalara da hayır! Bu ülkenin devrimci, komünist güçlerinin NATO karşısındaki tutumu bellidir:

1- NATO dahil olmak üzere tüm emperyalist paktlar emperyalizmin savaş örgütleridir. Bu savaş örgütleri yok edilmeden emekçilere huzur yoktur. NATO'dan derhal çıkılmalıdır. 

2- İncirlik ve Kürecik dahil olmak üzere tüm emperyalist askeri üsler kapatılmalıdır. Türkiye'de ve bölgede emperyalizmin tek bir üssüne yer yok! 

3- NATO ve emperyalizmin bölgedeki karakolu olan İsrail ile tüm ilişkiler kesilmeli, İsrail'e yönelik yaptırımlar hayata geçmelidir. 

Emperyalizm, askeriyle, üsleriyle def edilinceye değin yukarıdaki tutumumuzu sürdürmeye devam edeceğimizi ilan eder, tüm devrimci güçleri bu tutumlar doğrultusunda harekete geçmeyi çağırırız. 

Devrim Hareketi

Devrimci Hareket

Devrimci İşçi Partisi

Türkiye Komünist Hareketi