Başyazı: Kardeş Kavgasına HAYIR!
Olur mu böyle olur mu?
Referandumda istibdad cephesinin taktiği belli oldu. Halkı kardeş kavgası ile tehdit etmek. Önce HAYIR diyenlere hakaret ve iftiralarla başladılar kampanyaya. Sonra tutmadığı söylendi. Maddeleri kendilerince savunmaya geçtiler. Baktılar ki maddeler gündeme geldikçe iş daha da kötüye gidiyor. Tekrar başa döndüler. HAYIR diyenlerin ne şeytanlığı kaldı ne teröristliği ne de çukurluğu.
Sadece bununla da sınırlı değil AKP Manisa il başkan yardımcısı açıkça referandumda HAYIR çıkarsa iç savaşa hazır olun dedi. İstifa etmek zorunda kaldı ama halkı kardeş kavgasıyla tehdit ettiği için değil bunu kameraların önünde yaptığı için. Sonra Cumhurbaşkanı'nın dünürü Orhan Uzuner'in kurduğu bir grubun düdük ve megafonun yanı sıra gerektiği zaman kullanacakları "silah"la hazırlık yaptıkları basına yansıdı. Kendisi "silah" değil "siren" dedim dediyse de 15 Temmuz'un hemen ardından Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Şeref Malkoç'un silah ruhsatı alımının önünün açılması çağrısından başlayarak Melih Gökçek'in halkın silahlandığına dair açıklamalarından geçerek, Sedat Peker'in tehdit videolarını izleyip Düzce'de silahla meydanlara çıkan gençlere uzanan bir silsileyle karşı karşıyayız.
Peki bu tehditleri boşa çıkarmanın, halkı kardeş kavgasından korumanın yolu nereden geçiyor? Sefil burjuva muhalefetine bakacak olursanız ne olursa olsun alttan almak gerek. Halbuki bu kardeş kavgasını önlemez tam tersine halkını birbirine kırdırmayı siyasi emellerine ulaşmak için bir araç olarak görenlerin elini serbest bırakır. Alttan almak bir yana tam tersi emekçi halkın çıkarları temelinde mücadeleyi yükseltmek gerek!
Tarladan 60 kuruşa çıkan domatesin pazarda 4 liraya satılmasına HAYIR demek birleştirir;
Kıdem tazminatını, 657'yi, iş güvencesini savunmak, taşerona HAYIR demek birleştirir;
Bankaların kamulaştırılmasını, kredi kartı borçlarının silinmesini savunmak, modern tefeciliğe HAYIR demek birleştirir;
İşsizlik fonunun yağmalanmasına, Bireysel Emeklilik Soygununa, Vampirlik Fonu'na HAYIR demek birleştirir;
NATO'ya, İncirlik üssüne, emperyalizme ve Siyonizme HAYIR demek halkı birleştirir;
İstibdada karşı direnmek, Türkiye'nin anonim şirket gibi yönetilmesine yol açacak Cumhurpatronluğu rejimine HAYIR demek birleştirir;
Büyük patronlar, modern tefeci bankacılar, toprak ağaları, emperyalistler ve işbirlikçileri kardeşimiz değildir, her milletten memleketten işçi ve emekçi kardeşlerimizle bunlara karşı vereceğimiz kavga sınıf kavgasıdır. Kardeş kavgası yaratmak isteyenlere verilecek en güzel ve güçlü cevaptır.
Kardeş kavgasına HAYIR diyeceğiz. Sınıf kavgasını yükselteceğiz ve kazanacağız! İşçiler, emekçiler birlik olsa... Ey diktatörler, bu dünya size kalır mı!
Bu yazı Gerçek Gazetesi'nin Mart 2017 tarihli 89. sayısında yayınlanmıştır.