Öğretmenler iş güvencesini korumak için sınıf mücadelesini seçmeli!

Öğretmenler iş güvencesini korumak için sınıf mücadelesini seçmeli!

Seçim sathı mahallinde memurlara yönelik vaatlerden öğretmenler de payına düşeni alıyor. Müjdeler içerisinde öğretmen alımında mülakatın kaldırılarak KPSS puanının tek kriter olması, ek ücret artışları ve kariyer basamaklarında hızla yükselmeye yönelik düzenlemeler yapılacağı vaatleri var. İstibdad sözcüleri Öğretmen Meslek Kanunu’nda yapılacak iyileştirmelerden bahsediyor ama uzun yıllardır kaldırmayı hedefledikleri 657’den ve onun sayesinde sahip olunan iş güvencesinin akıbetinden bahseden yok!

1965 yılında yürürlüğe giren 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu, kamu emekçilerine iş güvencesi getirmesi açısından olumlu olmakla birlikte kamu emekçilerinin örgütlenmesini, siyasi faaliyette bulunmasını yasaklaması gibi olumsuz yönleri de mevcuttur. Kamu emekçileri bu olumsuz yönlere karşı uzun süre mücadele verdi. Yine de 657 sayılı yasada yer alan “iş güvencesi” devlet memurları için önemli bir kazanımdır.

Bugün özel okullarda çalışan öğretmenlerin sayısı 200.000’e dayanmış durumda ve resmi kurumlarda çalışan öğretmen sayısının %20’sine tekabül ediyor. Hali hazırda devlet okullarında çalışan ücretli (85.000’den fazla) ve sözleşmeli (115.000’i aşkın) öğretmenleri de bu orana dâhil edersek %40 etmektedir. Yani, öğretmenlerin %40’ı iş güvencesinden yoksun çalışmaktadır. Seçim sürecinde müjde olarak verilen Öğretmen Meslek Kanunu’nda yapılacak iyileştirmeler aslında iş güvencesinde bir gediğin daha açılması demektir. Esnek çalışmayı yani eğitim emekçilerinin mesai saati dışındaki vaktini gasp etmenin, performansı getirmenin zeminini sunan kanunun, esas amacı iş güvencesini ortadan kaldırarak güvencesiz çalışmayı tüm öğretmenleri kapsayacak hale getirmektir. 657’nin hükümsüz bırakılmasıdır.

Seçimden sonra hangi hükümet kurulursa kurulsun sermayenin planı uygulamaya konacaktır. ‘Demokrasi mücadelesi’ perspektifini aşamayan sendikal örgütlerin bu saldırılara karşı koyması mümkün değildir. Sendikal örgütler, sadece iş güvencesini korumaya yönelik değil aynı zamanda mevcut durumda güvencesiz çalışan tüm emekçilerin kadrolu istihdam edilmesine yönelik de mücadele etmelidir. Bu mücadeleyi sınıf mücadelesi ekseninde, kadrolu çalışanların mücadelesi güvencesiz çalışanların mücadelesiyle birleşirse kazanabiliriz. Çünkü iş güvencesini korumanın en etkili yolu tüm öğretmenlerin kadrolu istihdamı, özel okulların çalışanlar denetiminde kamulaştırılması mücadelesiyle mümkündür.

Bu yazı Gerçek gazetesinin Haziran 2023 tarihli 165. sayısında yayınlanmıştır.