Yer sorununa çözüm yok! Ödev adı altında sömürü var!

Merhaba, ben Uludağ Üniversitesi'nde mimarlık okuyan bir öğrenciyim. İlk dönem, KHK'larla kapanan okullardan öğrenci alınması zaten kalabalık olan sınıfların daha da kalabalıklaşmasına neden oldu. Bu da bizim eğitim kalitemizin düşmesine yol açtı. En önemli dersimiz olan mimarlık tasarımı dersini bile koridorda işler hale geldik. Bu sıkıntının sebebi biz değiliz, kapanan okullardan gelen arkadaşlarımız da değil. Hakkımız olan eğitimi doğru dürüst alamıyoruz.

Yine de neler yapılabilir diye düşünürken, yer sorununa bazı hocaların bulduğu çözüm bizleri şaşkınlığa uğrattı. Fakültenin çatı katında bulunan dersliklerde ders görmek zorunda kalan arkadaşlarımıza, okulun parası yok bahanesini öne sürerek tüm masrafları kendi ceplerinden karşılayarak bulundukları yeri diğer sınıftan ayıracak bir paravan yapma projesini ödev verdiler. Bunun için arkadaşlarımız duvarlara ses yalıtımı için yumurta kapları yapıştırdılar ve burasını diğer sınıftan ayıran kapı tasarımı yaptılar. Arkadaşlarımız bu durumu kabul etmek zorunda kaldılar. Çünkü yapmazsanız size bu dersi vermeyiz ve bir daha bizden proje alamazsınız diye tehdit edildiler. Masraflar da öğrencilerin cebinden çıktı. Oysa üniversitenin parası var. Özel üniversiteden gelen öğrenciler yasa gereği eski okullarına ödedikleri ücretleri Uludağ Üniversitesi'ne veriyorlar. İşte burjuva eğitim sisteminin geldiği nokta budur. Bu yüzden diyoruz ki; her türlü sorunumuzun üstesinden hep beraber, örgütlenerek gelmeliyiz. Çözüm umutsuzluğa düşmeden mücadele etmektedir.

 

Bu yazı Gerçek Gazetesi'nin Mart 2017 tarihli 89. sayısında yayınlanmıştır.