DİP'ten McKinsey şirketinin önünde eylem: Zillet anlaşması iptal edilsin!
Devrimci İşçi Partisi İstanbul örgütü, McKinsey şirketinin merkezinin bulunduğu Tekfen Tower önünde bir eylem gerçekleştirdi. Berat Albayrak, Hazine ve Maliye Bakanlığı bünyesinde yeni kurulan Maliyet ve Dönüşüm Ofisi’nin Amerikan şirketi McKinsey ile çalışacağını açıklamıştı. Böylece McKinsey şirketi kamuda tasarruf yapılması ve harcamaların kısılması sürecini denetleyerek, uluslararası tefecilere, emperyalizme güvence sağlayacak. Devrimci İşçi Partisi Amerikan McKinsey şirketi ile yapılan bu zillet anlaşmasına karşı, 4 Ekim Perşembe günü saat 12.30’da şirketin önünde toplandı.
DİP militanları eylemde “Türkiye işçi sınıfı bu zilleti kabul etmez!” ve “McKinsey anlaşması iptal edilsin!” yazılı pankartlar ve “Fabrikalar bankalar devletin, devlet işçinin!” yazılı dövizler taşıdılar. Basın açıklaması sırasında sık sık “Kahrolsun ABD emperyalizmi!”, “Krizi yaratan bedelini ödesin!”, “Ya zillet, ya hürriyet!”, “Kahrolsun istibdad yaşasın hürriyet!”. sloganları atıldı.
Basın açıklamasından önce DİP Genel Başkanı Sungur Savran bir konuşma yaptı. Sungur Savran, hükümetin ve burjuva politikacıların ekonominin kontrolünü emperyalistlere teslim ettiğini söyleyerek DİP’in Merkez Bankası üzerinde işçi denetimi talep ettiğini vurguladı. Devlet maliyesini yeniden yapılandıracak olan son derece önemli bir kuruluşun yönetiminin Amerikan finansının para babalarının temsilcisi McKinsey’e verildiğini söyleyen Savran, böylece Amerikan emperyalizminin, diğer emperyalist ülkelerin istediği yönde düzenlemeler yapılacağını söyledi. DİP’in bu alanda da işçi denetimini savunduğunu ve emperyalizmin Truva atı McKinsey’in derhal kovulmasını talep ettiğini vurguladı. İşçileri ve emekçi halkı geleceğini savunmak için ekmek ve hürriyet mücadelesini yükseltmeye çağırdı.
Türkiye işçi sınıfı bu zilleti kabul etmez! McKinsey anlaşması iptal edilsin!
Sungur Savran’ın konuşmasının ardından basın açıklaması okundu. Açıklamada aşağıdaki ifadeler yer aldı:
“Yabancısıyla yerlisiyle para babaları istibdad rejiminden memnundur. Tek kişiyle anlaşıp milyonları sömürmek olanağına sahipler.
İşçi sınıfının sabır taşı ise çatlamak üzeredir. İşten çıkarmalara ve hayat pahalılığına emperyalist zillet eklenmiştir. Türkiye işçi sınıfı bu zilleti kabul etmez. Emperyalizme teslim olup, işçinin ekmeğine musallat olanları, devleti sermayenin hizmetine koşup ekmek mücadelesi verenlerin koluna kelepçe takanları affetmez!
Sınıfın biriken öfkesi örgütlenmeli ve sınıf bilinciyle kuşanmalıdır. Türkiye’nin önünde artık tek seçim vardır: Ya emperyalizmin, sermayenin ve istibdadın boyunduruğunda zillet! Ya işçi sınıfının iktidarı ve hürriyet!”