Filistin’de de Yemen’de de direnişin yanındayız! Emperyalizm yenilecek direnenler kazanacak!

Filistin’de de Yemen’de de direnişin yanındayız! Emperyalizm yenilecek direnenler kazanacak!

11 Ocak’ı 12 Ocak’a bağlayan gece, ABD ve Britanya emperyalistleri birçok şehri bombalayarak Yemen’i hedef aldı. Emperyalist saldırılar ertesi gün de devam etti. Bizzat emperyalistlerin açıklamalarına göre hedef, şu ana kadar Filistin halkının en tutarlı dostlarından biri olarak kendini kanıtlayan Yemen’deki (eski liderlerine atıfla “Husiler” olarak da bilinen) Ensarullah hareketinin askerî kapasitesini yok etmek ya da sınırlamak. Filistin’e destek olmak için silah çeken Yemen’i bombalamak demek, Filistin savaşının ikinci cephesini açmak demektir. Siyonizme karşı kayıtsız koşulsuz olarak Filistin direnişinin yanında olan Devrimci İşçi Partisi, Filistin savaşının ikinci cephesinde de, ABD ve Britanya’nın emperyalist terörüne karşı elde silah savaşan Yemen’in yanındadır.

Emperyalist saldırganlığın sebebi, Yemen’in önemli bir bölümünde yönetimi elinde tutan Ensarullah hareketinin, Asya’dan hem İsrail’e hem de Avrupa’ya giden ticaret gemilerinin rotasında bulunan Babülmendeb boğazını Siyonizme iltisaklı bütün gemilere kapatması ve bu kararını askerî araçlarla uygulamaya koyması. İlk başta küçümsenen bu hareketin kararlı duruşu, boğaz geçişindeki risklerden endişe eden en büyük ticari gemicilik şirketlerinin Bab el-Mandeb (ve dolayısıyla Kızıldeniz ve Süveyş Kanalı) rotasını terk etmesiyle etkisini göstermiş durumda. Başta Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve Suudi Arabistan olmak üzere işbirlikçi Körfez rejimleri kendi limanlarından İsrail’e kara hattı oluşturarak Ensarullah’ın hamlesini boşa düşürmeye çalışsa da, Babülmendep’in fiilî olarak kapatılması hem Siyonistleri hem de Avrupa Birliği başta olmak üzere emperyalistleri doğrudan etkilemiş durumda. Bu etkinin en son örneği olarak, Tesla, Asya’dan tedarik sağlayamadığı için Berlin’deki fabrikasını en azından iki haftalığına durduracağını açıkladı.

Yoksul Yemen halkının ve bu halkın siyasi önderliğinin kararlı duruşu emperyalizmin hiddeti ile karşılaştı. Fakat Batı emperyalizminin iç çatlakları da bu vesile ile ortaya çıkıyor. ABD emperyalizmi önce Ensarullah’a karşı “Refah Muhafızı Operasyonu” adında uluslararası bir koalisyon kurmaya girişti. ABD, en küçük Arap ülkelerinden biri olan bir buçuk milyon nüfuslu Bahreyn dışında (daha önce Ensarullah’a karşı yıllarca savaşmış olan BAE ve Suudi Arabistan dâhil) hiçbir Arap ülkesini bu koalisyona katılmaya ikna edemediği gibi bizzat emperyalist devletlerin bazılarını da yanına çekemedi. Japonya daha baştan katılmayı reddederken, Fransa, İtalya ve İspanya da kısa sürede ittifaktan çekildi. Gelinen noktada, başta Fransa olmak üzere bir dizi ülkenin de Yemen’in bombalanmasına katılmayı reddettiği ortaya çıkıyor.

Emperyalist saflar bölünse de, ABD ve İngiltere kısmen yalnızlaşsa da Yemen’e savaş uçakları ve füzelerle denizden ve havadan yoğun bir saldırı sürüyor.Emperyalistler Siyonist uşaklarıyla el ele saldırmaya devam ediyor. Bugün Yemen halkına ölüm yağdırmaya girişen emperyalistleri Irak’tan ve Afganistan’dan gayet iyi tanırız. Havadan gelen emperyalist terör her zaman aşağıda kendine işbirlikçi ortaklar bulmuştur. Bu saldırganlıkta da emperyalizm ve Siyonizmin bölgedeki en büyük dayanağı işbirlikçi rejimlerdir. Yemen’den İsrail’e yönelen füzeleri bile düşürmekten geri durmayan Mısır ve Suudi Arabistan, limanlarını Siyonistlere açan BAE ve Siyonizmle normalleşme, yani teslimiyet antlaşmaları imzalayan Ürdün, Fas, Sudan ve Bahreyn bunun en çarpıcı örnekleridir. Türkiye’de istibdad rejimi de lafta Filistin halkına destek vermekte, fiiliyatta ise Siyonizmin yanında saf tutmaktadır. Siyonist soykırım aygıtını beslemek için Türkiye’nin limanlarından kalkıp İsrail’e giden ticaret gemileri bunun tartışılmaz kanıtıdır. AKP milletvekili Ali Özkaya’nın televizyon ekranlarından Yemen direnişine karşı açıkça ABD emperyalizminin tarafını tutması, istibdad rejiminin emperyalizme nasıl biat ettiğini bir kez daha gözler önüne sermiştir. 

Türkiye’nin emekçi halkının safı ise, emperyalizme her türlü araçla kök söktürenlerin yanıdır. Karşısındaki direniş odaklarını ezmeye çalışan emperyalizmin yenilgisi, Türkiye’nin emekçi halkının da çıkarınadır. Devrimci İşçi Partisi bu anlayışla Türkiye’de antiemperyalizmin ve anti-Siyonizmin şanlı bayrağını yükseltmeye devam edecektir. Hem Filistin’de hem Yemen’de Siyonistlerin ve emperyalistlerin yenilgisi için, Siyonist kanser hücresinden ve emperyalist üstlerden kurtulmuş sosyalist bir Ortadoğu’yu kurmak için, emperyalizme karşı mücadele eden her Ortadoğu (Batı Asya) halkıyla omuz omuza mücadele edecektir. Bu mücadelenin Türkiye’deki ilk hedefi İncirlik ve Kürecik başta olmak üzere emperyalist üstlerin kapatılması, Türkiye’nin NATO’dan çıkıp, NATO denilen bu şer odağının ilga ve imhası için mücadeleye girişilmesidir.

Direnen Yemen halkının yanındayız!

Batı Asya'ya kan kusturan İncirlik ve Kürecik üsleri kapatılsın!

NATO’dan çık, NATO’yu yık!