Ege’nin karşı yakasından Filistin’de dövüşenlere destek

14 Temmuz’da üç Filistinli genç tarafından gerçekleştirilen, Mescid-i Aksa girişindeki bir polis noktasına yönelik eylemi bahane eden Siyonist İsrail, Filistin mücadelesi açısından tarihi bir önem taşıyan Kudüs’teki Mescid-i Aksa üzerinde günler boyu ağır baskılar uygulamış bulunuyor.

Bu uygulamalar, Filistin’in dört bir yanında büyük bir öfkeyle karşılandı. Süreç boyunca Mescid-i Aksa önünde defalarca kalabalık protestolar yapan Filistinliler, Siyonistlerin saldırılarına göğüs gerdi. Filistinliler işgalci uygulamalara karşı 21 Temmuz’u “Öfke Cuması” ilan etti. Doğu Kudüs ve Batı Şeria’da işgal güçlerinin saldırısı sonucu üç Filistinli hayatını kaybetti, onlarcası yaralandı. (O günden bu satırların yazılmakta olduğu 26 Temmuz’a kadar Addameer Tutsaklara Destek ve İnsan Hakları Kuruluşu’nun raporuna göre İsrail saldırılarında hayatını yitirenlerin sayısı 14’e yükseldi.)

Aynı 21 Temmuz günü, dünyanın çeşitli ülkelerinde yaşayan Filistinliler ve Filistin dostları dayanışmayı yükseltmek için sokaklardaydı. 21 Temmuz Cuma günü Yunanistan’ın başkenti Atina’da, Filistinli mülteciler ellerinde Filistin bayraklarıyla, anti-Siyonist sloganlar ve marşlarla İsrail Büyükelçiliği önüne yürüdüler. Eyleme örgütlü olarak Filistin Halk Kurtuluş Cephesi ve El Fetih hareketi katıldı. Yunanistan solundan ise Devrimci İşçi Partisi’nin kardeş partisi ve DEYK (Dördüncü Enternasyonal’in Yeniden Kuruluşu Koordinasyonu) üyesi EEK (İşçilerin Devrimci Partisi) eylemde yerini aldı. Siyonist elçiliğin önünde, polis ablukası altında yapılan eylemde Filistinliler, “Bir-ruh bid-dem nefdik ya Aksa!” ve “Bir-ruh bid-dem nefdik ya Filistin!” sloganları eşliğinde Siyonist İsrail’in bayraklarını yaktı.

EEK militanları yürüyüş boyunca ve elçilik önünde “Filistin’e özgürlük! Kahrolsun Çipras-Netanyahu-Anastasiadis ittifakı! Emperyalizme karşı bölgenin devrimci güçlerinin birleşik cephesi!” yazılı pankartı taşıyarak, Akdeniz bölgesinin devrimci güçlerini Siyonizm’e ve emperyalizme karşı güç birliğini oluşturmaya çağırdı. Ayrıca Kahrolsun Çipras-Netanyahu-Anastasiadis ittifakı diyerek, Haziran ayında Selanik’te İsrail, Yunanistan ve Güney Kıbrıs arasında düzenlenen zirve ile somutlaşan gerici ittifaka karşı çıkmış oldu. Zira İsrail başbakanı Benjamin Netanyahu 15 Haziran’da Selanik’e gelerek üçlü zirveye katılmış, üç ülke arasında ekonomik ve siyasi işbirliğini arttırmak üzere görüşmeler yapmıştı. Zirveyle eş zamanlı olarak Atina ve Selanik’te kitlesel eylemler düzenlenmiş, Filistin diasporası ve Yunanistan solu “Netanyahu defol!” demişti. (bknz.http://gercekgazetesi.net/uluslararasi/atina-ve-selanikte-ortak-eylem-siyonist-netanyahu-yunanistandan-defol) EEK’in Filistinlilerin ulusal haklarının ve inanç özgürlüğünün ayaklar altına alınması karşısında Filistinlilerle birlikte eyleme geçmesi, meselenin dinler arası bir çatışma değil, emperyalizm tarafından desteklenen Siyonist işgalcinin karşısında ezilen bir halk olarak Filistinlilerin haklarının savunulması olduğunu, işçi sınıfı devrimcilerinin ezilen Filistin halkının esas dostu olduğunu gösteriyor.

EEK, Yunanistan’ın İsrail’in doğalgaz hırsızlığına ve dolayısıyla Filistin toprakları üzerindeki işgaline ortak olmasına karşı meydanlarda sesini yükseltmeye devam ediyor. Siyonist işgalci oluşumun Filistin halkına yönelik bütün baskı ve katliamlarının karşısında dün olduğu gibi bugün de Filistin halkının yanında duruyor, Filistin davasını destekliyor. Kardeş partimiz, aynı zamanda Ortadoğu, Balkanlar ve genel olarak Akdeniz bölgesinde emperyalizme, Siyonizm’e ve bütün diğer gerici güçlere karşı mücadele edecek bir inisiyatifin oluşturulması için çalışıyor.  Devrimci İşçi Partisi olarak biz de Filistin’de Siyonistlerin işgalci uygulamalarına karşı mücadele eden Filistinli kardeşlerimizi selamlıyor, bölgenin devrimci, ilerici örgütlerinin anti-emperyalist, anti-Siyonist güç birliğine doğru atılan adımları destekliyoruz.