Siyonizm ve İsrail’le ilgili doğru bilinen yanlışlar!
Yanlış: Filistin boş, verimsiz, çöle benzeyen bir yerken, Siyonistler yerleşip hem bu toprakları ihya ettiler hem de bu coğrafyanın tek örnek demokrasisini inşa ettiler.
Doğru: Filistin, Siyonistler gelmeden çok önce insan yerleşimi olan, ticaret, tarım ve balıkçılık yapılan, kendine özgü kültürü olan bir yerdi. Siyonistler tarafından talan edilmese ve sürekli saldırıya maruz kalmasa Birinci Dünya Savaşı sonrası yokluk içindeyken sonrasında modern birer medeniyete dönen diğer ülkeler gibi kalkınmış bir ülke olabilirdi. Siyonistler işgal ettikleri topraklarda bugünkü yapıyı, başta ABD olmak üzere emperyalistlerin inanılmaz boyutlara varan maddi yardımları sayesinde inşa edebilmişlerdir. Üstelik İsrail tüm yardım ve destekler sonunda kendi vatandaşları arasında bile ırka dayalı ayrımcı bir rejim (apartheid) kurmuştur. Bu ırkçılık ve ayrımcılık sadece Yahudi olmayanlara karşı değildir, Yahudiler içinde Siyonizmi desteklemeyenlere ve Afrikalı Yahudilere de karşıdır.
Yanlış: Siyonizme karşı mücadele Yahudilere karşı mücadeledir.
Doğru: Yahudilik ve Siyonistlik tamamen farklı iki şeydir. Pek çok Yahudi aynı zamanda Siyonizm karşıtıdır. Üstelik Yahudi karşıtlığı (antisemitizm) Siyonistlerin en çok yaymak istedikleri fikirlerden biridir. İnsanların Filistin’de yaşananlara öfkesini Siyonizm gibi kanser benzeri bir illet yerine binlerce yıllık geçmişi olan bir dine yönlendirdiği için, Yahudi karşıtlığı en çok Siyonizme hizmet eder.
Yanlış: Siyonizm sömürgecilik değildir. Siyonistler Filistinlilerin sattıkları topraklara yerleştiler, bu yüzden Filistinlilerin şikâyet etmeye hakları yok.
Doğru: Nesillerdir dünyanın başka yerlerinde yaşayan, hayatlarında daha önce Filistin’i hiç görmemiş insanlar, kuşaklar boyu Filistin topraklarında yaşayan Filistinlileri silah zoruyla yerinden yurdundan edip topraklarına el koyup, evlerine yerleşip, yer altı ve üstünde ne varsa kendisinin sayarak bir ülke kurmaya girişmiştir. Bu tam anlamıyla sömürgeciliktir. Filistinliler yüzyıl önce gelen ilk yerleşimcilere karşı düşmanca bir tavır sergilememiş, ancak Siyonist emelleri fark ettiklerinde direnmeye başlamışlardır. Toprak satışı meselesi ise en büyük çarpıtmalardan biridir. İlk olarak o dönem zaten yoksul köylünün doğru düzgün toprağı yoktur. Bir avuç zengin, bir kısmı Filistinli bile olmayan işbirlikçi hainin yaptığı tüm Filistin halkına mal edilemez. İkincisi, o dönem satılan tüm toprak miktarı Filistin topraklarının % 5’inden biraz fazladır. Bu durum milyonların vatanından sürülmesine, öldürülmesine bir gerekçe olamaz. Bugün bizim ülkemizde de pek çok yer, pek çok farklı ülkeden insana satılmış durumdadır. Nasıl bu satışlarla işçilerin, emekçilerin bir alakası yoksa, nasıl bu satışlar satın alanlara ülkemizi istila edip bizi, asırlardır yaşadığımız topraklardan sürme hakkı vermiyorsa aynısı Filistin için de geçerlidir.
Yanlış: Filistin sorununun tek çözüm yolu iki devletli yapıyla mümkündür.
Doğru: Sorunun çözümü Ürdün Nehri’nden Akdeniz’e uzanan tüm tarihsel Filistin’i kaplayan, emperyalizmle tüm köprülerini atmış, demokratik, laik ve sosyalist tek bir Filistin devletinin kurulması ve Siyonizmin ortadan kaldırılmasıdır. İki devletli yapı, Siyonizmin yayılmacı tutumu sebebiyle mümkün değildir. İki devletli yapı, daha önce bu yönde atılan her adım Siyonizmin daha fazla alan işgal etmesi, daha fazla yasa dışı yerleşimci yerleştirmesi ve daha fazla Filistinlinin canından ve yurdundan olmasıyla sonuçlandığı için mümkün değildir. İki devletli yapı Filistin’i fiili anlamda ortadan kaldırdığı için bir çözüm değildir. İki devletli çözüm, bugün yurdundan sürülmüş durumda mülteci kamplarında yaşayan milyonlarca Filistinlinin yurtlarından ilelebet vazgeçmesi anlamına geldiği, İsrail topraklarında kalanlara yurtlarını terk etmek, ölmek veya yaşamları boyunca ırkçılık ve ayrımcılığa maruz kalmak dışında bir seçenek sunmadığı için bir seçenek değildir.
Bu yazı Gerçek gazetesinin Kasım 2023 tarihli 170. sayısında yayınlanmıştır.