İsrail’e yaptırımlar devam etmeli, bunlar sağlık alanını da kapsamalı!

İsrail’e yaptırımlar devam etmeli, bunlar sağlık alanını da kapsamalı!

İsrail iki yıl boyunca dünyanın gözü önünde Filistin’de soykırım uyguladı. 20 maddelik mütareke planı, İsrail’in uyguladığı soykırımı durdurmanın yöntemi olarak pazarlanan, gerçekte ise Filistinlilerin geri dönüş hakkını da devlet kurma hakkını da tanımayan bir teslim alma planı. Bu nedenle Filistin’e uluslararası destek, tempo yitirmeden devam etmelidir. İsrail’e uygulanacak kapsamlı yaptırımlar belki eskisinden bile daha yakıcı hâle gelmiştir.

İsrail’e uygulanacak yaptırımların bir alanı da sağlık alanıdır. Muhtemelen tarihsel olarak İsrail’e yaptırımların en az uygulandığı alanlardan biridir. Uluslararası mecrada, işte tam da sağlık alanında Türk Tabipleri Birliği (TTB) İsrail’e yaptırım konusunda tarihsel önemde çok önemli bir dizi adım atmış bulunuyor.

Soykırımın başladığı ilk günlerden itibaren İsrail, Gazze sağlık sistemini ve altyapısını bilerek hedef aldı. İsrail, iki yıllık süreçte her bir hastaneyi bombaladı ve çoğunu kullanılamaz hâle getirdi, 1.500’ün üzerinde sağlık çalışanını öldürdü, üç yüzden fazla sağlık çalışanını ise tutsak etti. Gazze’deki kötü yaşam koşulları ve sağlık hizmetine erişememe, salgınlara, ciddi sağlık bozukluklarına ve ölümlere sebebiyet verdi, hâlâ da vermeye devam ediyor. Yaşanan bu soykırıma karşı dünya ayağa kalkmışken Dünya Tabipleri Birliği (Dünya TB) ve İsrail Tabipleri Birliği (İsrail TB), soykırımın başından beri inatla İsrail devletinden yana tutum aldı, onu aklamak için çabaladı.

Hekimlik ve tıp değerleri, kendi hükümeti bile olsa doktorlara hiçbir otoritenin etkisi altında kalmaksızın işkenceye, kötü muameleye vb. karşı mücadele etmeyi, sessiz kalmamayı görev olarak biçer. Bu durumun istisnası olmaz. İsrail TB, soykırım süresince İsrail devletinin Gazze’de uyguladığı soykırıma, gözaltına aldığı/tutukladığı Filistinlilere yaptığı hepsi apaçık ortada olan kötü muameleye, işkencelere kayıtsız kaldı. Yaptığı açıklamalarda Hamas’ı ve Filistinlileri suçlayan ama kendi hükümetinin işlediği suçlara ses çıkarmayan bir tavır sergiledi. Bu süreçte dünyadaki tüm doktor birliklerini temsil eden Dünya TB’nin tutumu da aynen İsrail TB gibi ne yazık ki utanç vericiydi. Aynı şekilde konuya dair açıklamalarında Filistin tarafını suçlu ilan eden, hastaneleri yerle bir eden İsrail’e tek söz söylemeyen bir doktor birliği olarak davrandı. 

TTB, buna dur demek için Dünya TB’ye 23 Temmuz 2025’te Gazze’de yaşanan insanlık dramının sonlandırılması adına İsrail hükümetine çağrı yapan bir basın açıklaması yapması talebiyle mektup yolladı. Ayrıca TTB, Dünya TB’nin Genel Kurulu’nda görüşülmek üzere İsrail hükümetine ve İsrail TB’ye aktif tutum alması için çağrıda bulunan bir karar önerisi sundu. Dünya TB ise beklendiği üzere İsrail kelimesini ağzını almadan dostlar alışverişte görsün diye bir açıklama yayımladı. Daha sonra TTB, İsrail TB’ye Eylül 2025’te, İsrail hükümetinin işlediği insanlık suçlarına ses çıkarmamaya devam etmesi durumunda İsrail TB ile ilişkilerini askıya alacağını ve diğer tabip birliklerini de bu tutuma davet edeceğini bildiren bir mektup gönderdi.

TTB’nin bu girişimlerinden kısa bir zaman önce Britanya Tabipleri Birliği (Britanya TB), TTB ile benzer kaygılarla Dünya TB’ye çağrı yapmış, Gazze’deki sağlık felaketine sessiz kalan İsrail TB ile ilişkilerin askıya alınmasını önermişti. TTB, kendisiyle benzer tutuma sahip Britanya TB ile Ekim 2025’te Dünya TB’ye karşı ortak tutumlarını içeren ve Dünya TB Genel Kurulu’na sunulmak üzere hazırlanan bir dilekçeyi, Dünya TB’ye üye tabip birliklerinin imzasına açtı. 

İmzaya açılan dilekçeye farklı ülke tabip birliklerinden imzalar gelmeye devam ediyor. İsrail TB’yi ise bir telaş almış. İsrail TB, Britanya TB’ye ve TTB’ye mevcut pozisyonlarını değiştirmeleri yönünde girişimlerde bulunurken diğer ülke birliklerine de aslında ne kadar doğru tutum alan bir tabip birliği olduğunu, hakkının yendiğini anlatma çabasına girmiş durumda. İsrail TB’nin bu tutumu, TTB’nin girişiminin değerini kanıtlar nitelikte.

İsrail’e uygulanacak yaptırımlar, sağlık alanını da kapsamalıdır. TTB’nin, Britanya TB ile beraber uluslararası alanda beraber yürüttükleri bu mücadele çok güzel bir örnek teşkil etmektedir. Dünyadaki pek çok tabip birliğinin Dünya TB’ye ve İsrail TB’ye tavır almakta tutuk kaldığı bu çorak ortamda, çölde vaha olmayı başaran başta TTB Merkez Konseyi’ne ve TTB Dış İlişkiler Bürosu’na, çorbada çok önemli tuzu olan İstanbul Tabip Odası Filistin’le Dayanışma Çalışma Grubu’na teşekkürü borç biliriz. Sağ olun, var olun.

Bu yazı Gerçek gazetesinin Ekim 2025 tarihli 193. sayısında yayınlanmıştır.