Faşizme karşı zaferin 80. yıldönümünde yükselen barbarlığa karşı mücadeleyi tekrar büyütmeliyiz!

Fotoğraf açıklaması: Zafer Günü Moskova'da 1945'te ilk kez kutlandığında Sovyet askerleri nefret celbeden yüzlerce Nazi bayrağını Sovyet vatandaşları çiğnesin diye yere atmışlardır.
9 Mayıs tarihi, Nazi barbarlığının İkinci Dünya Savaşı’nda yenilgiye uğratılması ve faşizme karşı zaferin kazanılması nedeniyle dünyanın birçok yerinde Zafer Günü olarak kutlanıyor. Bu sene faşizme karşı büyük zaferin 80. yıldönümü ve dünya bu yıldönümünün yaşandığı zamanlarda tekrardan barbarlığın, faşizmin yükselmesi tehlikesiyle karşı karşıya. Faşizm, bundan yaklaşık 100 yıl önceki gibi yine kapitalist sistemin içerisinde çözümsüz olan ekonomik krizin ve depresyonun sonucu olarak ortaya çıkıyor. Emperyalist güçler tekrardan bir dünya savaşı başlatabilecek hamleler yaparak tüm insanlığı tehdit ediyor.
İşçi sınıfına karşı saldırı aracı olarak faşizm
Emperyalistlerin çıkarları uğruna milyonlarca emekçinin öldüğü Birinci Dünya Savaşı’nı bitiren 1917’de Rusya’daki şanlı Ekim devrimi ve ardından dünya çapında ortaya çıkan devrimler olmuştur. Ancak Ekim devrimi dışındaki devrimler özellikle de Alman devrimi zafere ulaşamadı. Cihan Harbi’nden sonra yeni kurulan işçi devleti Sovyetler Birliği’nin yalnız kalması ve faşizmin 1929 Büyük Buhranı öncesinde İtalya’da, kapitalist krizin Büyük Buhran’la derinleşmesiyle birlikte Almanya’da iktidara gelmesi ikinci emperyalist savaşın önünü açtı. Faşizm, emperyalizmin düşüş döneminde insanlığın tüm barbarlıklarını ortaya çıkarmış; geçmişte kaldığı sanılan tüm hurafeleri, gerici hayalleri kapitalizmi girdiği büyük krizden kurtarmak için kullanmıştır. Faşizm, ırkçılığı besleyerek milyonlarca insanı katledecek soykırımlara yol açmış; insanlık tarihindeki en karanlık dönemi yaratmıştır.
Faşizm, emperyalist barbarlık çağında nefretini ve öfkesini sadece farklı milletlere ve ülkelere yöneltmemiş, aslında en çok da kendi ülkesinde yaşayan işçi sınıfına düşman olmuştur. Faşizmin en büyük görevi işçi sınıfının gücünü kırmak ve sömürüyü arttırmaktır. Bunun için de işçilerin her türlü örgütlenmesini, sendikalarını, partilerini yok etmek; işçi sınıfının bağımsız bir güç olarak siyasete katılmasını engellemek faşizmin en büyük hedefidir. Ama aynı zamanda kapitalist krizden çıkabilmek için milyonlarca emekçiyi savaşa gönderen faşizmin en büyük korkulu rüyası da işçilerin sahneye çıkıp planlarını suya düşürmesidir.
Faşizmi dünyadan işçi sınıfı ve onun devrimleri silmiştir! Bugün faşizmi yenecek olan güç yine işçi sınıfıdır!
Faşistlerin ve emperyalistlerin korkulu rüyaları gerçekleşmiştir. İkinci Dünya Savaşı’nın en kritik dönüm noktası 1942-43 yıllarında gerçekleşen Stalingrad Muharebesi’nde Sovyet ordusunun Nazileri süpürmesi olmuştur. Sovyetler Birliği’nin Berlin’e ilerlemesini ve 1945’te Nazilerin meclisinin tepesinde işçilerin kızıl bayrağının dalgalanmasını sağlayan Sovyet halkının canla başla verdiği bu muharebedir.
Sadece Sovyetler Birliği’nin askeri zaferleri değil, ayrıca işgal altındaki Avrupa’da kurulan birçok direniş örgütü de faşizmin yenilgisinde etkili olmuştur. Fransa ve İtalya’da anti-faşist direniş güçleri faşistleri ülkelerinden kovmuş, Arnavutluk ve Yugoslavya gibi ülkelerde direniş örgütleri faşistleri kovmakla kalmayıp aynı zamanda sosyalist devrimi de gerçekleştirmiştir. Yunanistan’da ise “Kapetanios” adı verilen gerilla hareketi ülkenin büyük şehirleri dışında yüzde 90’ına hâkim hale gelmesine rağmen Stalin’in Yalta’daki bölüşümde ülkeyi İngiltere’ye bırakması sonucunda ülke İngiltere desteğindeki burjuvazinin iktidarına dönmüştür. Asya’da ise Çin, Kore ve Vietnam devrimleri yeni işçi devletlerinin kurulmasıyla sonuçlanmıştır. İşçi sınıfının örgütlü mücadelesi ve devrimleri insanlık tarihinin en karanlık dönemini yıkmış, milyonlarca insanı öldüren dünya savaşını bitirmiş ve Nazizmi dünya haritasından silerek zaferi ilan etmiştir.
Günümüzde de faşizm, emperyalizmin merkezleri olan Avrupa ve ABD’de iktidar koltuğuna yerleşmeye başlamışken işçi sınıfı gelecekte gerçekleşecek büyük muharebelere hazırlanmalı, kapitalistlerin saldırılarına karşı mevzilerini savunmalıdır. Bundan 80 yıl önce faşizmin yerle bir olmasını sağlayan işçi devrimleri, bugün de yaklaşan barbarlığın ortadan kalkmasının tek yoludur. Bu devrimleri başarıya ulaştırıp işçi iktidarlarını kurmak ise dünya çapında işçi sınıfının öncü devrimci partilerini kurmaktan geçmektedir. Kapitalist barbarlık bizleri dünya savaşına doğru sürüklerken kaybedecek vaktimiz yok, faşizme karşı işçi sınıfının mücadelesini yükseltmek için kolları sıvamalıyız.