Mezhepçiliğin panzehiri laikliktir!
Kılıçdaroğlu’nun Alevi başlıklı videosu izlenme rekoru kırdı. Kılıçdaroğlu’nun videosunun ardından Cumhur İttifakı’nın el altından sürdürdüğü mezhepçi kara propaganda açığa çıktı. Erdoğan mitinglerde Kılıçdaroğlu’nu mezhep konusunu siyasetin gündemine getirmekle eleştirse de karşı bir atakla Kılıçdaroğlu’nu mezhepçi gibi göstermeye çalışsa da gerçek gün gibi açık. Yıllardır istibdad rejiminin harcında koyu bir Sünni mezhepçilik var. Bu Erdoğan’ın da içine o kadar işlemiş ki bir mitingde “bizim Alevi’ye de saygımız var” diyecek oluyor ama peşinden “her türe saygımız var” diyerek saygısızlığın doruğuna çıkıyor.
Cumhur İttifakı içinde mezhepçilikten sabıkalı olan sadece Erdoğan da değil. Kontrgerilla ile iç içe geçmiş MHP ve BBP kadrolarının Maraş, Çorum, Sivas katliamlarındaki rolü bir sır değil. Hüda Par da koyu bir Alevi düşmanı mezhepçi parti. Hizbullah’la yakın ilişkisi de biliniyor. Hüda Par lideri Zekeriya Yapıcıoğlu Kılıçdaroğlu’nun videosunun ardından Yavuz Sultan Selim döneminde Alevi katliamlarında rol almasıyla bilinen İdrisi Bitlisi’nin mezarını ziyaret ederek bu özelliklerinin altını çizmekten de geri durmadı.
Cumhur İttifakı’nın mezhepçi siyasetinin bu şekilde teşhir olması bir gereklilik olabilir. Bunu olumlu olarak da nitelendirenler de çoktur. Öte yandan Aleviler için mezhep meselesinin siyasetin bu denli odağına yerleşmesi iyi bir şey değil. Zira bu şekilde oldukça sayıca azınlık konumda olan Aleviler her zaman tehdit altında olacaktır. Nitekim Cumhur İttifakı da bu yola girmiştir. Sünniliğin çoğunluk olduğunu sürekli hatırlatmaktadır.
Davutoğlu’nun “Sünni” başlığı ile bir video yayınlaması Kılıçdaroğlu’na destek gibi gözükse de özünde bir destek değildir. Davutoğlu mezhepçilikte işi DAİŞ militanlarına “öfkeli çocuklar” demeye kadar vardırmış bir siyasetçidir. Onun dışişleri bakanı olduğu dönemde mezhepçilik Türkiye’nin Suriye ve Irak siyasetinin ana ekseni olmuştur. Aynı dönemde Gezi ile başlayan halk isyanında Alevilerin nasıl bir nefs-i müdafaa içinde olduğu hatırlanmalıdır. Davutoğlu aynı Davutoğlu’dur. Kılıçdaroğlu’nun videosu vesilesiyle kendisinin ve partisinin Sünni kimliğinin altını çizmek, vurgulamak fırsatını kaçırmamıştır. Davutoğlu için söylediklerimiz Sivas katliamında şehrin Belediye Başkanı olan Temel Karamollaoğlu için de geçerlidir. Karamollaoğlu da aynı Karamollaoğlu’dur.
Tüm bunlardan varılacak sonuç Aleviler için esas güvencenin laiklik olduğudur. Kılıçdaroğlu siyasal İslamcı müttefiklerini ürkütmemek için laiklik savunusunu öne çıkarmıyor. Ama aynı siyasal İslamcı yol arkadaşlarından Alevilik konusunu gündeme getirdiğinde büyük bir destek görüyor. Tüm Aleviler bu durumu sorgulamalıdır ve laiklik talebini yükseltmelidir. Dinin siyasetten dışlanması, din istismarının toptan reddedilmesi, mezhep temelli baskı ve ezmenin kaldırılması için tek güvence laikliktir.
Bu yazı Gerçek gazetesinin Mayıs 2023 tarihli 164. sayısında yayınlanmıştır.