Sen de mi Brütüs, pardon Barzani?

Batı Kürdistan’da, yani Suriye’nin kuzeyinde yönetimin adım adım Kürt halkının eline geçmesi karşısında, Cumhuriyet gazetesinin ifadesiyle “Ankara telaşta”. Bu telaşın bir boyutu da şu: Batı Kürdistan kentlerini ele geçiren Kürt güçleri arasında siyasi bakımdan hegemonyanın PKK’ye yakın PYD’de olması yetmezmiş gibi, Irak Kürdistan Bölgesi başkanı Mesud Barzani’ye yakın güçlerin de Batı Kürdistan’da Kürt halkının kendi kaderini tayin etmesine katılması. Türkiye’nin güvendiği dağlara kar yağdı!

“Sansürsüz” adını taşıyan “Dalkavuklar Geçidi” programında Tayyip Erdoğan’ın söylediği şu sözler, Türkiye devletinin ve hükümetinin Barzani’ye çok içerlemiş olduğunun resmidir: ''Önümüzdeki hafta Dışişleri Bakanımı Kuzey Irak'a gönderiyorum. Gidip orada bu durumları onlarla en üst düzeyde görüşmek suretiyle bu hassasiyeti kendileriyle daha önce de görüştük ancak durum şu anda çok farklı bir noktaya gelmiştir.''

Erdoğan’ın hitabet yeteneği burada yine ortaya çıkıyor.”Görüşmek suretiyle görüşmüşler”! Ama bu önemli değil. Türkiye’de “başkanlık” sistemi de kurulmuş, geçmiş olsun. “Dışişleri Bakanımı yolluyorum” lafı ancak başkanlık sisteminde edilebilir, bir başbakanın ağzında düpedüz saçmalıktır. Ama onu da geçelim.

Yukarıdaki “görüşme” meselesinde Erdoğan şunu demeye getiriyor: “Biz Barzani’nin kulağını daha önce de çektik, CHP, MHP beni eleştirme, ama işte durum ortada.” Evet, doğru. Barzani, 8-10 Temmuz günlerinde Erbil’de PKK’nin programını paylaşan PYD ile, başta kendisinin fikirlerini paylaşan güçler olmak üzere Suriye’nin öteki Kürt örgütlerini bir araya getirerek iki odağın anlaşmasını sağlamıştı. Şimdi bunun ürünü olarak bir “Kürt Yüksek Konseyi” kuruldu. Ama sorun şu ki, bugün Batı Kürdistan’da (Suriye’nin kuzeyinde) yönetimi eline alan güç işte bu Kürt Yüksek Konseyi. Ve burada hegemonya PKK ile aynı programı paylaşan PYD’de!

Olur mu böyle, olur mu? AKP hükümeti PKK’yi tasfiye etmesi için Barzani’ye her türlü yakınlığı göstersin, o da “besle kargayı oysun gözünü” hesabı PKK’nin Batı Kürdistan’da iktidara geçmesine çanak tutsun. Bugün Suriye’nin kuzeyinde doğan durum, Türkiye’nin siyasi geleneği çerçevesinde en iyi şöyle ifade edilebilir: Abdullah Öcalan Türkiye’de müebbete mahkûm, Suriye’de iktidarda! Bu duruma destek olmak Barzani’nin işi mi?

Burjuva hükümetleri diplomasiden iyi anlarlar. Ama politikanın yasalarından? Hayır! Barzani, Erbil uzlaşmasını PKK’nin Batı Kürdistan’da tek başına iktidara geçmesini engellemek için, gelişmeleri kendi kontrolü altında tutmak için gerçekleştirmiştir. Kürt dünyasında kendine rakip kabul etmeyecektir. Yarın ilk fırsatta ona ihanet edecektir.

O zaman sorma sırası PKK’ye gelecektir: Et tu, Barzani?