“Meksika tipi başkanlığın” DAİŞ’leri

Tayyip Erdoğan Latin Amerika yolculuğunda aradığını bulmuştu. Dönüşünde Kaç-Ak Saray’da 380 muhtara hitaben yaptığı konuşmada “Meksika tipi başkanlığı” övdü. Meksika devlet başkanı Enrique Peňa Nieto’dan “dostum” olarak söz etti. İki devlet başkanı eşleriyle birlikte fotoğrafçılara boy boy fotoğraflar çektirdiler. Tıpkı vaktiyle (şimdi katil dediği) Beşar Esad ve karısı Esma ile olduğu gibi. Basın muhtarların “Meksika tipi başkanlık” konusunda ne fikir belirttiğini yazmadı.

Bugün Meksika bütün dünyanın gündeminde. Nedeni Türkiye’de bizim için bile sarsıcı olabilir, “Meksika tipi başkanlık” sisteminin yurttaşları için artık belki de kanıksanmıştır! Guerrero eyaletinin Ahuacuotzingo kasabasının belediye başkanlığına aday adayı olan Aidé Nava González adlı bir kadın kaçırıldıktan sonra Salı gecesi cesedi bulundu. Öldürülmeden önce işkence görmüştü, sonra kafası kesilmişti.

Meksika’nın “Ali kıran, baş kesen” çeteleri İslamcı kisvesi altında dolaşmıyorlar. Bu çete uyuşturucu çetesi. Cesedin yanına mesajını çarşaf gibi bir şeyin üzerine kanla yazılmış gibi kırmızı boyayla yazarak bırakmış. Mesajda terbiyeli bir dille şöyle yazıyor: “Kendine çeki düzen vermeyen bütün s..tiğimin siyasilerinin başına gelecek olan bu.” Geliyor da. PRD adında burjuva solu bir partinin üyesi olan Aidé Nava’nın eşi eski belediye başkanıymış, geçen yıl onu da öldürmüşler. Oğlu ise 2012’de kaçırılmış, kendisinden bir daha haber alınamamış. “Ocağına kibrit suyu” bu durumlar için kullanılıyor.

Diyeceksiniz ki, bir uyuşturucu çetesi insan öldürmüş, tamam biraz vahşi yöntemlerle, ama bunun “Meksika tipi başkanlık” sistemiyle ne ilgisi var? Meksika’da ilk kafa kesme değil ki bu! Uyuşturucu çeteleri devamlı kafa kesiyor! Dahası, sadece bu yöntemle değil, ateşli silahla, bıçakla, yakarak, işkenceyle, aklınıza ne gelirse, her türlü yöntemle devamlı insan öldürüyor bu çeteler. Guerrero en “vahşi Batı” tipi eyalet. Resmi rakamlara göre Guerrero’da sadece 2014 yılında böyle 1514 cinayet işlenmiş!

Guerrero aynı zamanda geçtiğimiz Eylül ayında Ayotzinapa kentindeki bir okulun 43 stajyer öğrencisini katlettiği ve yaktığı ileri sürülen “Guerreros Unidos” çetesinin cirit attığı eyalet. Uyuşturucu çetelerinin mizah duygusunun inceliği de dikkat çekiyor: ayletin adı olan Guerrero ülkenin dili olan İspanyolca’da “savaşçı” demek. Bu çete anlaşılan birkaç mafya çetesinin birleşmesiyle oluşmuş, Latin Amerika’da kullanılan adıyla bir “kartel”. Kendine “Guerreros Unidos”, yani “Birleşik Savaşçılar” adını vermiş!

Aidé Nava’nın kafasını kesen bu “kartel” değil ama. Yine gayet ironik bir isim almış bir başka uyuşturucu çetesi. Adı “Los Rojos”, yani “Kızıllar”! Bu iki çete sadece halkı perişan etmiyor, aynı zamanda birbirleriyle de kıyasıya rekabet ediyormuş.

Meksika’nın DAİŞ’leri, El Nusra’ları bunlar işte! Bizim güney komşumuz olan topraklarda DAİŞ’e yol veren Erdoğan, Latin Amerika’ya gidip orada da “Ali kıran, baş kesen”leri görünce kanı ısındı demek ki! En son resmi istatistiklere göre Meksika’da 2007-2012 arası altı yılda 22 binden fazla faili meçhul cinayet işlenmiş. Aynı dönemde toplam cinayet sayısı ise dudak uçuklatıcı: 85 bin. Kısacası “Meksika tipi başkanlık” aslında bir mafya-devlet! Erdoğan bu “model”i beğenmiş!

Tarihin cilvesi, Erdoğan Şubat sonunda “Meksika tipi başkanlık” istediğini söyledi, hemen birkaç gün sonra Papa Fransiskus bir açıklama yaptı. Bilindiği gibi Papa Arjantinli. Son dönemde Arjantin’de devlet başkanı Cristina Fernández’i sorgulamaya hazırlanan bir savcı evinde ölü bulunmuştu. Bunun üzerine Papa bir açıklama yaptı ve vatanı Arjantini “Meksikalılaşma” tehlikesine karşı uyardı. İşte Erdoğan bu “model”i beğenmiş!

Erdoğan’ın Meksika devlet başkanı Peňa Nieto’dan “dostum” diye söz etmesi de manidar. Aralarında başka benzeşmeler de var çünkü. Bakın Gerçek sitesi Erdoğan daha Meksika’ya gitmeden önce, 2014 Kasım ayında “Meksika’nın Roboskisi” başlıklı bir yazıda bu sütunda ne yazmış:

Peňa Nieto tam da 43 gencin kaybedilmesine yönelik protestoların doruğuna çıktığı bir dönemde, aynen Erdoğan gibi, bir Ak Saray olayıyla sarsılıyor. Bununki resmi sultan sarayı değil. Saray tipli bir malikâne. 1,5 dönüm arazi üzerine kurulmuş, bembeyaz boyanmış çok lüks bir konut. 4 milyon dolar değerindeki bu malikânenin Peňa Nieto’nun kendisine değili, eski oyuncu eşi Angelica Rivera’ya ait olduğu söyleniyor. Angelica hanım, pembe dizilerle Meksika halkını uyuturken banka hesaplarında 10 milyon dolar biriktiğini söylüyor. Vergisi ödenmiş gelir kutsaldır ya, Angelica hanım aslında çok daha pahalı bir eve de sahip olabilirdi demek ki. El elden üstündür. Bir başka kadın, ünlü bir kadın gazeteci, Carmen Aristegui, meseleye derinlemesine dalıyor. Ve “Ak Saray”ın Meksika’nın çok güçlü bir sermaye grubu olan Higa tarafından inşa edilmiş olduğunu ortaya çıkartıyor. Ne tesadüf! Türkiye’de Torunlar şirketi sahibi Erdoğan’ın imam hatipten arkadaşı, Meksika’da Higa’nın sahibi Armando Hinojosa başkan Peňa Nieto’nun arkadaşı. Yine ne garip: başkanın “yuvasını yapmış” olan Higa şirketi sadece birçok büyük kamu ihalesi almamış. China Railways adlı Çin şirketi ile birlikte 3,7 milyar dolarlık hızlı tren projesini de almış! Bir de tuhaflık oluyor. Ak Saray skandalı ortaya çıktıktan bir süre sonra 6 Kasım günü hızlı tren sözleşmesini hükümet iptal ediyor! Şecaat arz eylerken sirkatin söylemek! (http://gercekgazetesi.net/uluslararasi/meksikanin-roboskisi.)

Tayyip Erdoğan dostu Peňa Nieto’yu 24-25 Nisan’da Çanakkale savaşının 100. yıldönümü törenlerine davet etmiş. Gelsin, uygundur. Biliyorsunuz o tarih bu topraklarda yaşanan başka bir tarihi olayın daha yıldönümü. O tür yıldönümlerini birlikte anmak için uygun bir partner bulmuş Erdoğan!