Irkçılığa kalkan otobüs…
İsrail’deki ırkçı sistem de çökecektir. Siyonist devletle birlikte. Bir İsrail, bir de bizim solun sandığı gibi ayrı bir Filistin yoktur. Tek bir ırkçı kapitalist sistem vardır, İsrail, Batı Şeria ve Gazze’den oluşan. İşte bunların hepsinde, tarihi Filistin’in toprakları üzerinde, iki halktan işçi ve emekçilerin kardeşçe bir arada yaşayacağı demokratik, laik, sosyalist bir Filistin, yani tek bir devlet, bütün bu pisliğe son verecektir!
Filistin köylüsünü topraksız bırak, proleterleştir. Ne kadar çok yaparsan bunu, işgücü arzı o kadar artacak, ücretler o kadar düşecektir. Sonra bu düşük ücretli işçileri gündüzleri Batı Şeria’dan İsrail’e getir, çalıştır. Tarlalarda, bahçelerde, çöp toplamada, bulaşık yıkamada, temizlik işlerinde, ne kadar pis, tehlikeli, zor bedensel iş varsa oralarda çalıştır, akşam da geri gönder. İsrailliler refah içinde yaşasınlar, pis, tembel, uyuşuk Araplara da “ekmek kapısı açtık işte” olsun. İşte İsrail’in üretim ilişkilerinin bir boyutu. (İsrail’in Yahudi bir proletaryası olmasına vardır da, Filistinlilerin varlığı dolayısıyla biraz aristokratik bir işçi sınıfıdır.)
Filistinlileri Batı Şeria’da (ve Gazze’de) yaşayıp İsrail’de çalışmaya zorlayınca, İsrail’in Siyonist karakterini korumak mümkün oluyor elbette. Ama bir sürü de sorun çıkıyor bütün bu üretim ilişkileri sisteminden. Bunlardan biri de Batı Şeria’da, güya Filistin topraklarında kurulmuş olan Yahudi yerleşimcilerin de İsrail’e gelip gidiyor olması. Şimdi bu Yahudi yerleşimciler pis kokulu, ilkel, tehlikeli Araplarla nasıl birlikte seyahat etsin?
İsrail devleti uzun zamandır devam etmekte olan bu büyük soruna nihayet bir çözüm bulmuş! Filistinli işçiler için özel otobüsler. Bir ulaşım şirketi ile anlaşmış. Her sabah belirli sayıda otobüs alacakaranlıkta başkent Tel Aviv’e ve yakınındaki kentlere gitmek üzere Batı Şeria’daki durağa gelsin. İşçiler üst üste yığılarak otobüse girme mücadelesi versin, kalabalık otobüslerde şehre taşınsın ki böylece İsrailli büro plaza çalışanları, okuluna gitmekte olan tertemiz giydirilmiş çocuklarımız, bakımlı annelerimiz Araplardan arındırılmış otobüslerinde nezih bir yolculuk yapabilsin. Filistinliler için işletilen otobüslere binmeyip hâlâ Yahudi yerleşimcilerin otobüsüne binmeye cüret eden Filistinli işçiler mi var? Ulaşım şirketinin görevlisi basının sorusu üzerine bu konuya açıklık getirmiş: “Bizim yolcuyu almamaya veya indirmeye yetkimiz olamaz. Ama Ulaştırma Bakanlığı bize o otobüslere binen Filistinlilerin askeri kontrol noktalarında indirileceğini belirtti.”
Buyrunuz apartheid sistemine! 1994’e kadar Güney Afrika Cumhuriyeti’nde siyah çoğunluk ile beyaz azınlık ayrı seyahat eder, ayrı okullara gider, farklı restoranlarda yemek yerdi. Siyahlar ya şehirlerin kenarında “township” denen mezbeleliklerde, ya da “bantustan” denen, ülke içinde ülke gibi toplama kampı misali bölgelerde yaşardı. “Eşit ama ayrı”! Bütün dünya lanetlemişti bu sistemi. O kadar ki rejimin hamisi olan Amerikan ve Britanya finans kapitali bile açılan boykot kampanyalarına boyun eğerek bu ülkeye yatırım yapmamaya başlamıştı. Düzen çöktü. Biz hep söyledik, İsrail Batı Şeria’yı ve Gazze’yi “bantustan” haline getirdi, Oslo barışı denen şey Güney Afrika apartheid’inin tekrarıdır diye. Utanç duvarı, Filistinlilerin ve Arapların kullanacağı ayrı yollar… Şimdi de apartheid otobüsü!
Buyrunuz ABD’nin eski resmi ırkçılık sistemine! Ta 1960’lı yıllara kadar ABD’nin güneyindeki eski köleci eyaletlerde “zenciler” (“Negroes”) beyazlarla aynı restoranlara, kafelere, okullara gidemezdi. Otobüste de beyazların ayrı yeri vardı, “zenciler”in ayrı yeri. Biri önde otururdu, öteki arkada. Bir “zenci” beyazlara ait koltuk boş olsa bile ayakta seyahat etmek zorundaydı. Sonra 1955’te Rosa Parks adında bir siyahi kadın beyazlara ayrılmış bir koltuğa oturdu… ve Amerika on beş yıl sürecek, devrim benzeri bir ayaklanmaya sürüklendi! Martin Kuther King, Malcolm X, Kara Panterler Partisi, yüzlerce kentte siyah ayaklanmaları! ABD’nin “segregation” (ırk ayrımı) politikası da çöktü.
İsrail’deki ırkçı sistem de çökecektir. Siyonist devletle birlikte. Bir İsrail, bir de bizim solun sandığı gibi ayrı bir Filistin yoktur. Tek bir ırkçı kapitalist sistem vardır, İsrail, Batı Şeria ve Gazze’den oluşan. İşte bunların hepsinde, tarihi Filistin’in toprakları üzerinde, iki halktan işçi ve emekçilerin kardeşçe bir arada yaşayacağı demokratik, laik, sosyalist bir Filistin, yani tek bir devlet, bütün bu pisliğe son verecektir!