Hepsi gider parkalılar kalır!
Son zamanlarda Erdoğan övgüleriyle öne çıkan spor yorumcusu Rıdvan Dilmen, Habertürk’te yayınlanan “Akılda Kalan” programında Erdoğan için kullandığı ifadelerle bir kez daha gündem oldu. Katıldığı programda Erdoğan’a övgüler yağdıran Dilmen’in "Ben Tayyip Erdoğan Beye baktığımda parkasız bir Deniz Gezmiş görüyorum. Deniz Gezmiş de ‘Kahrolsun emperyalizm' diyordu, Erdoğan da emperyalistlerle mücadele ediyor." ifadeleri tartışma yarattı.
Bu sözlere ilk tepkiyi gösterenlerden biri Devlet Bahçeli oldu. Tüm NATO ülkelerinde olduğu gibi Türkiye’de de başta CIA olmak üzere emperyalistlerin istihbarat servisleriyle koordineli çalışan, NATO’nun kurduğu kontrgerilla örgütlenmesinde yer alan, dolayısıyla bu toprakların her köşesinde devrimcilerin kanını döken faşist partinin genel başkanı Devlet Bahçeli, bu sözlere oldukça içerlemiş olacak ki derhal açıklama yaptı, Deniz Gezmiş’e “dönemin teröristi” diyerek saldırdı ve Rıdvan Dilmen’in özür dilemesini istedi.
Emperyalizme karşı mücadeleyi bir an olsun bırakmayan, emperyalizme karşı 6. Filo’yu denize dökerek siyaset yapan Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının, ne Amerikan emperyalizmi ile yeni sayfa açmak isteyen Erdoğan hükümetine ne de Amerikancı burjuva muhalefetine benzer hiçbir yanı yoktur.
Deniz Gezmiş ve arkadaşları Balgat’taki NATO üssünü basmıştır. Amerikan askerlerini kaçırmıştır. Erdoğan, Amerikan generallerini Ankara’da ağırlayandır. 15 Temmuz’da bilfiil yer aldıktan sonra bile İncirlik Üssü’ne dokundurtmayandır. Denizler yakalanıp idama mahkûm edildiğinde yoldaşları Nurhak Dağları’nda Kürecik’teki NATO üssünü basmaya gitmiş ve NATO ordusu tarafından katledilmiştir. Erdoğan ise aynı Kürecik Dağı’na İsrail’e kalkan olması için emperyalist radar üssünü kurduran kişidir. ABD’nin Irak işgaline destek olmak için 1 Mart tezkeresinin savunmuştur. Bugün Trump’a “yakın dostum” diye hitap etmektedir. Deniz Gezmiş, Filistin’e gitmiş ve yüzlerce Türkiyeli devrimci ile birlikte İsrail’e karşı dövüşmüştür. Erdoğan ise Mavi Marmara için “günün başbakanına mı sordunuz” diyen, İsrail’i tüm suçlarından aklayan utanç verici bir anlaşmanın altına imza atarken aynı zamanda Trump’tan önce Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak tanıyan kişidir. Deniz Gezmiş, idam sehpasında son sözlerini “Yaşasın işçiler ve köylüler!” diye bitirmiş hayatını ve mücadelesini emekçi halka adamıştır. Erdoğan, köylüye “ananı da al git” diyen, maden işçisini korumalarına dövdürten kişidir.
Erdoğan takım elbise giyer, sarayda ikamet eder. Deniz Gezmiş’in parkası palto almaya parası olmayan emekçi çocuklarını, karlı dağlarda emperyalizme karşı savaşmaya giden devrimcilerini anlatır. Bu yüzden Rıdvan, hadsizce benzetmesini yaparken parkasız Deniz Gezmiş’ten bahsetmektedir.
Tüm bunların yanında yine de sorulması gereken soru şudur: Nasıl oluyor da 15 senedir iktidarda olan ve memleketi bir istibdad rejimine sürükleyen sağcı burjuva partisi AKP’nin en büyük şakşakçılarından bir spor yorumcusu, emperyalizme karşı mücadele söz konusu olduğunda Türkiye’de bir halk kurtuluş ordusu kurmaya çalışan, darağacına “Yaşasın Marksizm, Leninizm!” sloganlarıyla giden Deniz Gezmiş’i övebiliyor? Evet, Rıdvan Dilmen bir siyasetçi değildir, fakat bu sorunun cevabı Rıdvan Dilmen’in şahsının çok ötesindedir. Cevap anti-emperyalist mücadelenin bu topraklardaki derin köklerinde aranmalıdır. Gerek Türkiye’de, gerek Ortadoğu’da, emperyalizme karşı mücadele geleneği son derece güçlüdür. Emperyalizme karşı mücadele etmek, aynı zamanda patronların çek defterlerine karşı da mücadele etmektir. Dolayısıyla bu mücadeleyi sonuna kadar götürüp ABD askerlerini denize dökenler sadece devrimcilerdir. Deniz Gezmiş ve arkadaşları bu yüzden tüm halkın olduğu gibi Rıdvan Dilmen’in de aklına kazınmıştır.
Anti-emperyalist mücadele hepimiz için ekmek gibi, su gibi ihtiyaçtır. Emperyalizme karşı mücadele bayrağı, ekmeğimize kan doğrayanların, suyumuzu emperyalist şirketlere peşkeş çekenlerin değil, devrimci Marksistlerin, işçi sınıfının ve emekçi halkın ellerinde yükselecektir. Nice takım elbiseli, kravatlı, emperyalist uşakları gelmiştir niceleri gidecektir. Geriye yine parkalı Deniz Gezmişler ve onların yolunda yürüyenler kalacaktır. Gün emperyalizme karşı Deniz olma, örgütlenme, mücadele etme günüdür!