Faiz lobisinin ricacıları

Ekonomiden Sorumlu Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek ve Merkez Bankası Başkanı Murat Çetinkaya, Londra’ya hasar onarımına gittiler. Tayyip Erdoğan’ın, Londra ziyaretinde dünyanın iki numaralı finans merkezi City nezdinde yarattığı tahribatın etkilerini gidermeye. Toplantıdan görüntü yok. Gizli. Kimler vardı orada? Tabii dünya finans piyasasının kodamanlarının Londra şubelerinin temsilcileri. Ama ne fotoğraf çektirilmiş, ne de kimlerin katıldığına dair halka bilgi veriliyor.

Bu iş Salı günü oluyor. Ondan önce Pazar gecesi aynı ikili, Mehmet Şimşek ve Murat Çetinkaya, Türkiye finans sektörünün 100’den fazla temsilcisiyle bir araya geliyor. Bunlar kim? Açıklama yok, fotoğraf yok. Bu toplantının katılımcıları ve içeriği de halktan saklanıyor. Aynen Londra toplantısı gibi, buradan da haberi ancak “yatırımcı” adıyla anılan para babalarından bazılarının kuliste gazetecilere söyledikleri sayesinde alıyoruz. (100’den fazla banka, sigorta şirketi, aracı kurum yöneticisi, en hasından kerli ferli kapitalist şirket yöneticisi, Pazar günlerini mahvedip bir devlet yemeğine gidiyor. Durumun aciliyetine bakar mısınız?)

Nedir bu gizlilik? Halktan neden gizleniyorsunuz? Çok basit bir cevabı var bu sorunun: Görüştükleri ünlü faiz lobisi de ondan. Soruyoruz? Bundan başka bir faiz lobisi var mı?

Londra toplantısında da, Türkiye’deki toplantıda da ne konuşuluyor? Medyaya sızan bütün bilgiler gösteriyor ki, Erdoğan’ın Londra ziyaretinde Bloomberg televizyonunda ve Chatham House’ta yaptığı açıklamaların ürküttüğü, Türk lirasına sırt çevirmesine yol açtığı kodaman finans kuruluşlarını teskin edecek, rahatlatacak, yeniden Türkiye borsasına yatırım yapmaya ikna edecek açıklamalar yapılmıştır. Demek ki neymiş? AKP hükümeti faiz lobisine “gel Türkiye’ye yatırım yap” diyormuş. Yani faiz lobisine yalvar yakar “gel bizi sömür” diyormuş.

Şimdi durum bu kadar açıkken, Tayyip Erdoğan’ın tam da Mehmet Şimşek-Murat Çetinkaya ikilisi Londra yolcusuyken yaptığı ilk seçim konuşmasında şu söylediklerine ne anlam vermeli?

Yok kurmuş, murmuş. Hepsi hikaye bunların. Biz Soros’un bilmem neyin kulu kölesi değiliz. Biz Allah’ın kuluyuz. Ey finans sektörü, eğer siz yatırımcımıza bu tür oyunlar oynarsanız bilesiniz ki bedelini ağır ödersiniz.”

“Kur mur hikâye” ise başbakan yardımcısı ve Merkez Bankası başkanı ne demeye o kadar para ve vakit harcayıp elin faiz lobisine yalvarmaya gidiyor. Yoksa Tayyip Erdoğan’a isyan ettiler de muhalefet mi başlatıyorlar? Onları Erdoğan’ın (Binali Yıldırım’ın ısrarıyla) yolladığı herkesin bildiği bir sır. O zaman Erzurum’da “ey finans sektörü!” çekip Londra’da ricacı olmak ne demek? “Biz Soros’un kulu kölesi değiliz” demek kolay. Londra’daki toplantıda Soros’un kuruluşlarının temsilcisi var mıydı, katılımcılar listesini bir açıklasanız da öğrensek!

Bütün bunların anlamı, aynen ABD ve İsrail politikalarında olduğu gibi, finans sermayesine karşı ses yükseltmenin de iç tüketime yönelik olduğudur. Erdoğan ve AKP emperyalist sermayenin oyununu oynuyor, ama “yabancı komplosu” diye halkı kandırmaya çalışıyorlar.