Erdoğan bu konuda yalan söylemiyor: “İş adamlarının önünü açtık, OHAL’le grevi durdurduk”
Erdoğan, DEİK (Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu) Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada patronlara seslendi. Erdoğan konuşmasında patronların dostu olduğunu göstermek için büyük çaba sarf etti. İktidarının bir patronlar iktidarı olduğunu göstermek için Erdoğan, gelecekte kuracağı kabinede patronların arasından da belirli isimlere yer vereceğini dahi söyledi.
“Cumhurbaşkanı olarak şahsen muttali olduğum her meselede kimliğine bakmaksızın iş adamlarımızın önünü açmanın hep gayreti içinde bulunduk” diyen Erdoğan, bir kez daha OHAL’i patronlar yararına ve işçilere karşı kullandığının altını çizdi: “Ama o günden bugüne eğer bu Olağanüstü Hal olmamış olsaydı, bak işte burada kısa bir süre önce Bursa'da bu tür yollara tevessül etmek isteyenler oldu. Biz nereden istifade ettik? Olağanüstü Hal'den. Biz oradaki yatırımcılarımızın önünü kesmek isteyenlere neyle müdahale ettik? Olağanüstü Hal ile, anında hemen oradaki grevi durdurduk.”
Erdoğan’ın sözlerinin doğruluğuna hiçbir şüphe yok. Hep birlikte yaşadık ve gördük. AKP iktidarı döneminde 196 bin işçiyi ilgilendiren 14 grev yasaklandı. OHAL döneminde grev yasakları hız kazandı. Erdoğan, ilginç bir şekilde “duyduk duymadık demeyin” dercesine OHAL’i grev yasaklamak için ve patronların önünü açmak için kullandığını üçüncü defa söylüyor.
Grevleri yasaklanan işçiler arasında AKP’ye oy verenler de var. Ama işçilerin yaşadığı haksızlıklar Erdoğan’ın umurunda bile değil. Şu andaki en büyük derdi Türkiye’den dışarı sermaye kaçışını önlemek. Bunun için yurtdışına varlık kaçıranlara karşı serzenişte bulunuyor ama serbest piyasaya iman etmiş olması dolayısıyla hiçbir somut önlem alamıyor. Ne borsaya dokunabiliyor ne de dövizi kontrol edebiliyor. Dolayısıyla da sermayeyi Türkiye’de kalmaya ikna etmek için patronlara istibdadın sopası altında bir ucuz emek cenneti vaat ediyor.