Brezilya halkı: "Hoş gelmedin Dünya Kupası!"

 

 

Brezilya Haziran ayı boyunca futbolda Dünya Kupası’na ev sahipliği yapacak. Ama durum tuhaf: gerçek ev sahibi, yani Brezilya halkı kupaya “hoş gelmedin!” diyor! Üstelik, futbolun sihirbazlarını yetiştirmekle ünlenmiş bir ulusun insanları böyle diyor. Neden?

Hatırlanacaktır, geçen yıl Haziran ayında, tam da Gezi ile başlayan halk isyanının orta yerinde Brezilya halkı da ayağa kalkmış, Türkiye’deki eylemlere selam yollamış, 600 şehre yayılan protestolarla ülkeyi sarsmıştı. Eylemler, bazı kentlerde otobüs biletlerinin fiyatlarının iki katına çıkartılmasına karşı mücadele tarafından tetiklenmişti (sonunda bütün belediyeler bilet fiyatlarını düşürmek zorunda kalacaktı.) Bu sadece başlangıç noktası idi. Halk, 2002’den beri sözde sol PT’nin (İşçi Partisi-Partido dos Trabalhadores) iktidarda olmasına rağmen ekonomik koşullarının çok kötü olmasına karşı girişmişti isyana.

Ekonomik şikâyetlerin başında ise 2014’te futbol Dünya Kupası’nın, 2016’da ise yaz olimpiyatlarının Brezilya’da yapılacak olması geliyordu. Bu iki büyük organizasyona ev sahipliği yapabilmek için Brezilya muazzam bir miktar kaynağı bu iki spor etkinliğine hizmet amacıyla yatırmak zorunda kalıyordu. İşte halk bu yüzden Haziran ayı içinde başlayacak olan Dünya Kupası sırasında büyük protestolara hazırlanıyor.

Bu mücadelede MTST olarak bilinen Evsiz Barksız Emekçiler Hareketi başı çekiyor. İlk eylem 8 Mayıs’ta yapıldı. O zamandan beri sayısız kentte eylemler devam ediyor. 4 Haziran’da Ituequerão’da statın önünde 25 bin kişi gösteri yaptı. Bütün bunlar karşısında, hükümet de “Dünya Kupası’nın güvenliği” mazereti ardına sığınarak 180 bin polis seferber etmeye hazırlanıyor. İnsansız Hava Araçları kullanılacak. Askeri Polis adını taşıyan güvenlik kuvveti (kabaca bizim jandarmaya tekabül ediyor) hazır tutuluyor. Ordu birlikleri de eğitiliyor. İçişleri Bakanı FBI ile dahi işbirliği yapılmakta olduğunu açıklıyor.

Hükümet korku içinde. Başkan Dilma Roussef açılış töreninde bulunarak konuşma yapmaktan kitleleri kışkırtır diye vazgeçti. Roussef’in bütün umudu, yoksul kitlelerin futbol delisi olduğu bu ülkede Brezilya takımının şampiyon olmasında. O zaman Kasım’da yapılacak seçimlerde ikinci defa seçilme şansını elde edecek. Yani ya Brezilya şampiyon olur, ya isyan çıkar!