Metal Fabrikalarından Haberler - Mart 2025

Metal Fabrikalarından Haberler - Mart 2025

Erkek egemen kapitalist sistemi yıkmak için, emekçi kadınlar en öne!

Merhaba yoldaşlar. Mart ayına girerken bölgemizde emekçi kadınların dayanışma ve kazanım dolu günlerini geride bıraktık. Gebze bölgemizde kadın işçilerin öncülüğünde çıkılmış ve başarı ile sona ermiş bir grev yaşandı. Birleşik Metal-İş üyesi CT Otomotiv greve çıktı ve aylardır talep edilen zam oranları sebebiyle fabrikayı kapatacağını söyleyen patronlarını sadece dört günde dize getirdi. Bu fabrikanın benim çalıştığım fabrika ile benzer yanı iki fabrikada da neredeyse yüzde doksan kadın nüfusu olması. İki fabrikanın sahibi de yabancı sermaye ve iki fabrikanın patronu da toplu sözleşme dönemi bizim eğitim seviyesi düşük, orta yaşlı kadın işçiler olduğumuzu söyleyerek, cinsiyetçi bir şekilde aşağılayarak, bu durumu ücret artışlarını düşük tutmaya gerekçe gösteriyordu. Sendikamızın sözleşme taslaklarının kadın işçiler olarak bizlerin hak ettiğinden fazla olduğunu söylüyordu. CT Otomotiv’in öncü kadınları başarılı grevlerinin ardından gösterdi ki emekçi kadınların en önde durduğu mücadeleler yerli, yabancı tüm patronlara dersini veriyor. 2025 yılı 8 Mart taleplerimizi işçi düşmanı, kadın düşmanı, erkek egemen kapitalist sisteme karşı haykıracağız. Eşit işe eşit ücret! Yıkılsın erkek egemen kapitalist sistem! Emekçi kadınlar mücadelede en öne!

Gebze’den metal işçisi bir kadın

Fabrikalar bankalar devletin, devlet işçinin!

Fabrikalar bankalar devletin, devlet işçinin!

Merhaba Yoldaşlar, ben Chen Solar’da çalışan bir işçiyim. Mehmet Şimşek’in Orta Vadeli Programı’nın sonuçlarını yaşamaya devam ediyoruz. Patronlar sık sık fabrikalarda işçi çıkarıyor, işsizlik iyice artıyor. Bizim çalıştığımız fabrikaya da 4 farklı robot geldi. Bir robotun, 1 işçinin yaptığı işin tamamını yaptığını söylemek zor. Robot geldiğinde robota malzeme koymak gerekiyor. Ya da nadiren de gerçekleşse bir gün robot arıza verdiğinde, robot manuele alınıp o robotun işi bir işçi tarafından yapılabiliyor. Patron dört robot geldi, 4 işçiye ihtiyaç kalmadı diye bir iddia ortaya attığında bu doğru olmuyor. Kaldı ki Chen Solar’da patron 4 robot getirip vardiya başına 5 işçiden 15 kişiyi işten çıkarmak istiyor. Kaldı ki bu fabrikada küçülmeden bahsedemiyoruz. Kesintisiz bir şekilde hedef sayılara yakın miktarda üretim yapıyoruz. Yine de patron ekonomideki durgunluğu, güneş paneli üreten diğer fabrikaların durumunu bahane ederek zor durumda olduğu yalanıyla bizi kandırmaya çalışıyor. Biz örgütlü gücümüzü kullanarak bu sorunun da üstesinden gelmek için elimizden geleni yapacağız.

İstihdam edilen işçi sayısı gün geçtikçe azalıyor. Bazı fabrikalardaki işçi sayısı azalıyor, bazı patronlar ise lokavt kararı alıyor. Daha yakın zamanda MKB Rondo fabrikasında yasadışı bir lokavt vakası yaşadık. Muhtemelen önümüzdeki dönemde de yasal veya yasadışı lokavtlar yaşayacağız. Fakat fabrikalar patronların oyun bahçesi değil. Bizi kâr ederken işe alıp kârları azalırken işten atamazlar. Lokavt kararı alınan fabrikaların işçi denetiminde kamulaştırılması gerekiyor. Bu düzen bize iş güvencesi bile sağlayamıyor, güzel bir hayat ve barış hak getire. Öncelikle fabrikaların, bankaların devletin, devletin işçinin olması gerekiyor!

Tuzla Chen Solar’dan bir işçi

Emekçi kadınlar en öne!

Emekçi kadınlar en öne!

Merhaba yoldaşlar

Ben Dilovası'nda Esitaş fabrikasında çalışan bir kadın işçiyim. Fabrikamız kadın çalışanların ağırlıkta olduğu bir fabrika. Fabrikamıza sendika girsin diye uğraşırken en önde emekçi kadınlar mücadele etmişti. Bir nebze olsun insanca koşullarda çalışabilmek için korkmadan mücadelemizi vermiştik ve kazanmıştık.

Geçtiğimiz günlerde de Chinatool işçileri greve çıkmıştı. 180 kişiden 130’u kadın olan bir fabrikada patron; “kadınlar pes eder, korkarlar, mücadeleyi bırakırlar” diye söylemlerde bulundu. Chinatool'un emekçi kadınları o patronu dize getirip 4. günde sözleşmeyi imzalattı ve mücadele nasıl edilirmiş gösterdi.

Bu ay 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Gününde, sendikamızda yapılan etkinliklerle farklı fabrikalardan kadınlar bir araya gelerek eğitimler alıp sohbet ettik. Konuşmalarımızda hepimizin derdinin aynı olduğunu fark etmemek, imkansızdı. Erkek egemen kapitalist sistem dediğimiz bu düzenin bizi nasıl sömürdüğünü, bu sömürüyü de “Aile Yılı” adı altında önümüze sunduklarını konuştuk. Kadınlar sözde ev işlerine yetişmekte zorlanmasın diye esnek çalışmayı bir müjdeymiş gibi bize duyuruyorlar. Kadınlar hem evde hem işte çalışacaklar, bunun yanı sıra ne kıdem tazminatı olacak ne iş güvencemiz olacak.

8 Mart, zamanında kadınların daha yüksek ücret, kısa çalışma saatleri ve oy hakkı için hayatlarını kaybetme pahasına verdikleri mücadelenin anısına Dünya Emekçi Kadınlar Günü olmuştur. O günden bugüne alınan tüm haklar emekçi kadınların verdiği mücadele ile alınmıştır.

Çalıştığı yerlerde sırf kadın olduğu için daha az ücret alan, psikolojik şiddete, cinsiyet ayrımcılığına, tacize maruz kalan binlerce kadın var. Her geçen gün artan kadın cinayetlerini görüyoruz. Çürümüş bu kapitalist sistemin erkek egemenliği ile var olduğunu biliyoruz ve her ikisiyle de mücadele etmeden biz işçi sınıfı için bir kurtuluş olmayacak.

8 Mart’ta meydanlardaydık. Taleplerimizi en güçlü şekilde haykırdık. Biz bu düzenin getirmiş olduğu hiçbir sömürüyü kabul etmiyoruz, etmeyeceğiz de.

"Emekçi kadınlar en öne!" şiarıyla meydanlarda mücadelemizi sonuna kadar vereceğiz.

Dilovası Esitaş’tan bir işçi kadın