İstanbul Fizik Tedavi Hastanesi çalışanları isyanda!
Fizik Tedavi Eğitim ve Araştırma Hastanesi çalışanları 5 Haziran'da bir basın açıklaması yaptı. Çalışanların öfkesi, sloganlarda kendisini gösteriyordu. Çalışanlar öfkeliydi; çünkü yıllardır ne genel sekreterlik ne de hastane yönetimi çalışanları tatmin edici bir açıklamada bulunmuştu. Fizik Tedavi Eğitim ve Araştırma Hastanesi A Blok'u, 2007 yılında Carrefour AVM inşaatı sırasında çökmüş, yıkılma tehlikesi taşıdığı için de boşaltılmıştı. O günden bugüne ise A Blok'unun yeniden yapılmasına ve hasta bakımına bir türlü başlanmamıştı. Diğer taraftan, C ve B bloklarının da çökme tehlikesi taşıması üzerine hastanenin tahliyesi söz konusu olmuş; fakat bir türlü hastaların taşınabileceği fizik tedaviye uygun bir hastane bulunamamıştı. O sırada inşaatı devam etmekte olan ve basında yedi yıldızlı hastane olarak reklamı yapılan Bahçelievler Devlet Hastanesine taşınma gündeme gelmişti. İnşaatına 2010 yılında başlanan ve 2012'de bitirilmesi planlanan bu hastane, 2014 yılına gelindiğinde hala bitirilmiş değildi. Fakat yerel seçimler yaklaşmaktaydı ve AKP hükümetinin yerel seçim propagandasına ihtiyacı vardı. Önce hastanenin yeniden reklamlarının yapılması artmış, ardından bazı katlarının kısmen bitmiş olmasına bağlı olarak bazı poliklinikler açılmıştı. Bunun üzerine Fizik Tedavi Eğitim ve Araştırma hastanesinin yapımı gündeme gelince hastanenin çöken A Blok'una herhangi bir inşaat çalışması başlamamışken hastane çalışanlarına sürekli olarak taşınma tarihleri verilmeye başlanmıştı.
SES (Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası) sendikası şube ve iş yeri temsilcileri hastanenin taşınmaması gerektiğini söyleyip, taşınması uygun görülen Bahçelievler Devlet Hastanesinin fizik tedavi hastaları için uygun olmadığını belirterek taşınma sürecine engel olmaya çalıştılar. Fakat tüm çabalara ve hastane çalışanlarının ortak kararına rağmen genel sekreterlik ve başhekimlik, çalışanların kararlarını önemsemeden çeşitli tehdit mekanizmalarını da işleterek taşınma tarihi bile belli değilken bir hafta sonu kararı ile hastaneyi taşıdılar.
Bahçelievler Devlet Hastanesi, 2014 yerel seçimlerinden 10 gün önce 20 Mart'ta Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu'nun katılımı ile açılmıştı. Ama ne açılma! Açılışa hazır olsun diye göstermelik bir şekilde Fizik Tedavi Hastanesi’ne ait bir kaç poliklinik taşınmış ve yine göstermelik olarak 10 tane hasta inşaat halindeki hastaneye 8 saatliğine yatırılmıştı. Büyük bir şaşaa ile “7 yıldızlı” hastane açılışı yapıldı. Skandallar bununla bitmedi. Hiçbir birimi bitmeyen hastane, tam teşekküllü bir hastaneymiş gibi yansıtıldı. Sanki ameliyathane, acil servis ve yoğun bakımı varmış gibi kamuoyuna duyuruldu. Bütün bu reklamlar sonucunda hükümet bir skandala imza attı. Hastanenin acil servisi var zannedilerek kalp krizi geçirmekte olan bir hasta getirildi. Fakat acil servisi olmayan ve acil ekipmana sahip olamayan hastanede, hastaya müdahale edilemediği için hasta öldü.
Hükümet kendi hanesine seçim öncesi bir 'hizmet' yazmışken Fizik Tedavi Hastanesi 12 Nisan'da apar topar Bahçelievler Devlet Hastanesine taşındı. Hastanenin bitmiş olduğu söyleniyorken çalışanlar, hasta ve yakınları inşaatın içine girince sıkıntılar da baş göstermeye başladı. Fizik tedavi hastanesinin sadece klinik ve poliklinikleri taşınmıştı. Ameliyathane, Cerrahi Kliniği, Ürodinami Birimi, Röntgen ve Laboratuvar eski hastanede kaldı ve muayene olmaya giden hastalar önce Bahçelievler Devlet Hastanesi'nde muayene oluyor, röntgen çektirmeye ve kanlarının bakılması içinse eski hastaneye gidip yeni hastaneye geri dönüyordu. Bu işlem yalnızca ayaktan tedavi alan hastalar için değil yatan hastalar için de uygulanıyor. Tüm bunlar, inşaat halindeki hastanede olunca sıkıntılar daha da büyüdü. SES bu durumun düzelmesine ilişkin yönetimle defalarca görüşmüş olsa da bir sonuç elde edemedi.
Bunun üzerine 5 Haziran günü hastanenin büyük çoğunluğunun katılımı ile bir basın açıklaması gerçekleştirildi. Basın açıklaması saat 13:00'de B Blok girişinde yapıldı. Basın açıklamasından önce Fizik Tedavi Eğitim ve Araştırma Hastanesi SES Şube Temsilcisi Doç. Dr Derya Buğdaycı söz aldı. Hastane yönetimi ile yapılan görüşmelerde Fizik Tedavi Hastanesi'nin inşaatının neden hala başlamadığı, ihalenin hangi inşaat şirketine verildiği, inşaatın ne zaman biteceği ile ilgili herhangi bir bilgiye ulaşamadıklarını belirterek sağlık hizmeti verilen hastane inşaatının hala teslim alınmamış olmasına dikkat çekti. Aynı zamanda çalışanların, hasta ve hasta yakınlarının hiçbir şekilde can güvenliğinin olmadığını sözlerine ekledi. Tüm bu sorunlar yaşanırken hastane yönetimininse çalışanlara adeta mobbing uyguladığını dile getirdi. Hastanede santral olmadığını ve iletişimin yalnızca cep telefonları ile sağlandığını, deprem ya da yangın durumunda acil çıkışlarının olmadığını sözlerine ekledi. ''Susma sustukça sıra sana gelecek'' ve ''Sağlıkta ticaret ölüm demektir '' sloganları sık sık atıldı. ''Seçime kurban gittik İnşaatın içine girdik'', ''Baretimi aldım görevdeyim'', ''Tetkik yapılmayan hastane mi olur'', ''Taşeron öldürür'' dövizleri dikkat çekici dövizlerdendi. Daha sonra SES Bakırköy Şube'si örgütlenme sekteri Kahraman Keskin süreci anlatan basın açıklamasını okudu. Basın açıklaması sırasında hasta yakınlarının da desteğini ve alkışlarını alan çalışanlar basın açıklamasını, sürecin takipçisi olacaklarını, gerekirse grev yapacaklarını kamuoyuna duyurarak bitirdiler.
Gelinen nokta hükümetin, bu hastanede olanların burjuva basınına yansımasına ve bir kişinin yaşamını yitirmesine rağmen, çalışanların ve hastaların hayatını önemsemediğini gösteriyor. Fizik Tedavi Hastanesi emekçileri, hükümetin iştahını kabartan 70.000 metrekarelik Fizik Tedavi Hastanesi'nin arazisi üzerindeki planları bilmekte, bunun önüne geçmek için ellerinden geleni yapacaklarını kararlı bir şekilde göstermektedirler.