Halkın isyanı yargılanamaz! Cihan’a özgürlük, tutsaklara özgürlük!

Devrimci İşçi Partisi İstanbul İl Örgütü, 5 Ekim saat 15:00’te Taksim Galatasaray Meydanı’nda bir basın açıklaması düzenleyerek isyan nedeniyle yapılan bütün tutuklamalar gibi DİP Antalya İl Örgütü yöneticilerinden Mustafa Cihan Yılmaz’ın tutuklanmasını kınadı. Aynı zamanda Antalya ve Akdeniz Üniversitesi Forumu yürütmelerinde de yer alan Mustafa Cihan Yılmaz, 2 Ekim’de evine şafak baskını yapan polis tarafından gözaltına alınıp, iki gün sorgulandıktan sonra 4 Ekim’de çıkarıldığı mahkeme tarafından tutuklanmıştı.

DİP İstanbul İl örgütü adına basın açıklamasını okuyan Eren Yıldırım bu kararın hukuki değil politik bir karar olduğunu ifade ederek “Bu, halkın mücadelesinin gözünü korkutma çabasıdır. Sökmeyecektir. Bütün bir halkın isyanı yargılanamaz.” dedi. Sık sık “Halkın isyanı yargılanamaz”, “Bu daha başlangıç, mücadeleye devam”, “Cihan’a özgürlük, tutsaklara özgürlük”, “Devrimci tutsaklar onurumuzdur”, “Zindanlar yıkılsın, tutsaklara özgürlük” ve “Zafere kadar sürekli devrim” sloganlarının atıldığı eyleme İşçi Kardeşliği Partisi (İKP) ve Emekçi Hareket Partisi (EHP) de destek verdi.

Çevrede toplanan kalabalığın da sloganlara eşlik ettiği basın açıklaması şu sözlerle sona erdi: “Gelecek halkın isyanının yanındadır. Bu hükümetin halkın protestolarıyla düşürülmesi bir demokratik haktır. Devrimci İşçi Partisi halkın bu hakkını kullanmasının ön saflarında yer alan yoldaşlarıyla gurur duyuyor!

 

Basın açıklamasının tamamı aşağıda yer almaktadır.

Halkın isyanı yargılanamaz!

Devrimci İşçi Partisi’nin Antalya il örgütü yöneticilerinden, halk isyanının günümüzdeki örgütlenme biçimi olan Antalya Forumu’nun yürütmesinde görev yapan, Antalya öğrenci mücadelesinin önderlerinden Mustafa Cihan Yılmaz evine şafak baskını yapan polis tarafından iki gün sorgulandıktan sonra çıkarıldığı mahkemece tutuklanmış bulunuyor. Suçu: 77 ilde yüz binlerce insanın dev eylemlere katıldığı, milyonlarca insanın balkonlarından, evlerinin içinden desteklediği bir halk isyanının örgütleyicilerinden biri olmak. Ne onur! Ne şeref!

AKP hükümeti izlediği korkunç politikalara karşı büyük halk yığınlarının öfkelerini en demokratik yollardan ifade etmesinden büyük bir korkuya kapılmış bulunuyor. Halk yıllardır her hak talebine biber gazı, basınçlı su ve copla hücum edilmesine karşı bütün Türkiye’de ayağa kalktı. Karşılığında, on beş günlük bir geri adımın ardından halka daha fazla biber gazıyla, sadece basınçlı değil kimyasallı suyla ve copun yanı sıra karanlık sokaklarda sopalı sivillerle saldırıldı.

Bu hükümet çok şey başarmakla övünüyor. En büyük başarısını ne kendinden, ne de halktan gizlemeli: modern Türkiye tarihinin en büyük, en kapsamlı, en yaygın isyanının patlak vermesini de bu hükümet sağladı! Şimdi kendi yaratmış olduğu bu muazzam halk tepkisinden korku içinde, hukukta var olmayan suçlar yaratıyor. Toplantı ve gösteri yürüyüşü, en temel demokratik hakların arasındadır. Mustafa Cihan Yılmaz yoldaşımız bu hakkın kullanılması için çaba gösterdi ise doğru yapmış, insanlık onurunu savunanların arasında yer almıştır. Ne mutlu ona!

Hükümet korkmakta haklıdır. Halkın içindeki isyan ateşi sönmemiştir. Eylül ayı bunu bütünüyle kanıtlamıştır. Ortadoğu Teknik Üniversitesi öğrencileri ile 100.Yıl halkının ortaklaşa yürüttükleri, Gezi’den çok daha büyük bir doğa katliamına yol açacak otoyol projesine karşı mücadele bunu kanıtlamıştır. Alevilerin asimilasyonu için yapılan cami-cemevi-aşevi projesine karşı Mamak Tuzluçayır halkının ayağa kalkması bunu kanıtlamıştır. Halk isyanına üçüncü evladını şehit veren Hatay Armutlu’nun Arap Alevilerinin AKP hükümetinin Suriye’de izlediği Sünni-Alevi mezhep savaşı politikasına karşı tepkisinin alev alev yanıyor olması bunu kanıtlamıştır. İstanbul, Ankara, İzmir ve başka kentlerin “çapulcuları”nın bu mücadelelere omuz vermesi bunu kanıtlamıştır. Futbol maçlarının 34. dakikasının hükümetin ve yüzü kızarmaz TV kanal yöneticilerinin kâbusu haline gelmesi bunu kanıtlamıştır.

Elbette Antalya halkı ve gençliği de bu onurlu mücadelenin parçası olacaktı. İşte Cihan yoldaşımız bu onurlu çabada karınca kararınca yerini aldığı için tutuklanmış bulunuyor. Devrimci İşçi Partisi olarak, İstanbul’da, Ankara’da, İzmir’de, Antalya’da ve başka kentlerde protesto eylemleri dolayısıyla yapılan bütün tutuklamalar gibi, Mustafa Cihan Yılmaz’ın tutuklanmasını da şiddetle kınıyoruz. Bu, hukuki değil politik bir karardır. Bu, halkın mücadelesinin gözünü korkutma çabasıdır. Sökmeyecektir. Bütün bir halkın isyanı yargılanamaz.

Türkiye büyük çelişkilerle kıvranıyor. İşçi sınıfı ve emekçiler ağır bir sömürü cenderesinde eziliyor. Kürt halkı oyalanıyor, hakları inkâr ediliyor, asimilasyon politikası devam ediyor. Roboski’nin, Paris’in hesabı hâlâ verilmedi. Aleviler inanç özgürlüğünün en temel dayanaklarından yoksun yaşamaya mahkûm ediliyor. Kadınlar her gün öldürülüyor, kürtaj hakları bile ellerinden alınmak isteniyor, işçi sınıfının en alt kademelerine itilmeye çalışılıyor. Öğrenciler olağan şüpheli haline sokuluyor, ortaçağ yaşamına mahkûm edilmeye çalışılıyor. Aydınlar, gazeteciler, sanatçılar sürekli bir baskı altında yaşıyor.

Gelecek halkın isyanının yanındadır. Bu hükümetin halkın protestolarıyla düşürülmesi bir demokratik haktır. Devrimci İşçi Partisi halkın bu hakkını kullanmasının ön saflarında yer alan yoldaşlarıyla gurur duyuyor!

Halkın isyanı yargılanamaz!

Bu ülke el emeği, göz nuru, beyin gücüyle yönetilene kadar isyan!

Cihan yoldaşımıza buradan sadece Devrimci İşçi Partisi’nin militan ve taraftarlarının değil bütün”çapulcular”ın selamını yolladığımızdan eminiz.

Devrimci İşçi Partisi İstanbul İl Örgütü

05 Ekim 2013