Başyazı: Siyonist katliamı da Filistin’in direnişini de işbirlikçilerin riyakârlığını da unutma!

Filistin

Siyonist İsrail’in Gazze’deki katliamında 65’i çocuk 243 kişi katledildi. 1.800 ev, 18 hastane ve klinik yıkıldı. 46 okul tahrip oldu. 75 bin kişi yerinden yurdundan oldu. Ancak Filistin halkının direnişi, sonunda Siyonist işgalciyi püskürttü, katil Netanyahu ateşkese mecbur kaldı. Yürekler Gazze’yle, Doğu Kudüs’le, Lod’la attı. Dünyanın dört bir yanında sokaklarda, Türkiye’de İsrail’in konsolosluk binalarının önünde, şehir meydanlarında, tersane önünde, fabrika avlularında hançereler yırtıldı: Filistin halkı yalnız değildir!

Ama görev bitmedi. Filistin halkını sadece katledildiğinde hatırlamamalıyız. Hayat gailesi, gündelik meseleler bize yaşananları unutturmamalı. Ne Siyonist katliamı ne de Filistin halkının direnişini unutmalıyız. Filistin halkını hiçbir zaman yalnız bırakmamalıyız!

Unutursak Filistin halkının sahte dostları kaldıkları yerden devam edecekler. Türkiye burjuvazisi, hükümetin de desteğiyle İsrail’le 6 milyar dolar ticaret hacmini yeni rekorlara taşıyacaklar. AKP hükümeti, Doğu Akdeniz’de Siyonizmin Filistin halkından çaldığı gazı paylaşmak için masaya oturacaklar. Televizyonlarda İsrail’i telin eden konuşmalarının yerini İsrail’le normalleşmeye ilişkin “reel politika” analizleri alacak.

Filistin’i unutma! Siyonist katliamı unutma! İşbirlikçileri unutma! Gazze’yi, Kudüs’ü, Mavi Marmara’yı unutma!

Bu sadece mazlumun yanında olmaktan ibaret bir görev değil. Filistin davası bizim de davamızdır. İsrail’i her dilden, inançtan, memleketten Ortadoğu halklarının başına musallat eden emperyalizm Amerikan dolarıyla, NATO ile, İncirlik ve Kürecik üssüyle bizi de esaret altında tutmaktadır.

İsrail’i savunmaya cüret edemeyenler “Araplar bizi arkamızdan vurdu” edebiyatına sarılıyor. Böylece Filistin halkını sırtından bıçaklamaya çalışıyor. Kimileri Aliyev ile Netanyahu’nun dostluğundan dem vuruyor. Türk milliyetçiliği kisvesi altında Siyonizmi aklamaya soyunuyor. Kimileriyse Suriyeli göçmenlere karşı düşmanlık ederek, nefreti körükleyerek Siyonizme ve emperyalizme yöneltilmesi gereken öfkenin hedefini şaşırtıyor. Milliyetçilik, ırkçılık ve mezhepçilik her zaman olduğu gibi işbirlikçi iktidarların suçlarını örtüyor, emperyalizmin ve Siyonizmin eline oynuyor. Bunları da görmeliyiz ve unutmamalıyız! 

İsrail’e karşı ticari, akademik, kültürel, askeri BOYKOT! Siyonizme kalkan olan Kürecik başta olmak üzere İncirlik ve diğer tüm emperyalist üsler kapatılsın! Türkiye NATO’dan çıksın! Filistin’in özgürlüğü bizim de özgürlüğümüzdür!

Halklar kardeştir. Uluslar ve diller eşittir. Mazlum Filistin halkının direnişi bizim de direnişimizdir! Filistin direnişi kâh taş atarak kâh roket atarak emperyalizme ve Siyonizme karşı direniyor. Biz de başımızdaki emperyalist ve Siyonist işbirlikçisi iktidardan kurtularak onlara katılmalıyız! 

 

Bu yazı Gerçek gazetesinin Mayıs 2021 tarihli 140. sayısında yayınlanmıştır.