70 bin soruşturma 32 bin tutuklama... Darbe girişimi hâlâ karanlıkta: Darbe belgeleri açıklansın!

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ 15 Temmuz darbe girişimi sonrasında "FETÖ soruşturması" kapsamında 70 bin kişi hakkında işlem yapıldığını 32 bin civarında ise tutuklama olduğunu açıkladı. Ordu, polis, MİT ve farklı kamu kurumları adeta hallaç pamuğu gibi atıldı. Ama 15 Temmuz darbe girişimine dair hemen hemen hiçbir şey açıklığa kavuşmuş değil.

Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar ve MİT müsteşarı darbe girişimini hükümete neden haber vermedi? MİT müsteşarı darbe girişimini bir bilgiye göre saat 15:00'de, başka bir bilgiye göre saat 12:00'de öğrendiği halde akşam saatlerine kadar ne yaptı? Genelkurmay karargâhında kimle ne görüştü? Darbecilik suçlamasıyla tutuklanan bir binbaşının ifadesine göre genelkurmay karargâhında 22:00'de darbeci subaylarla birlikte görülen Hakan Fidan hangi pazarlıklar içerisindeydi? NATO subayı, Amerikan liyakat madalyası sahibi Hulusi Akar ve astsubaylıktan ayrılıp ABD'de yükseköğrenim gördükten sonra istihbarat teşkilatının başına kadar yükselen Hakan Fidan hükümetten önce ABD'ye bilgi verdi mi? İncirlik üssünde darbe gecesi neler yaşandı? Üsten kalkan tankerler Ankara'yı bombalayan F-16'lara yakıt ikmali yaparken ABD'li subaylar ne yapıyordu? Eski Hava Kuvvetleri Komutanı Akın Öztürk darbe gecesi boyunca TSK'nın komuta kademesiyle nasıl bir ilişki içindeydi? Hava Kuvvetleri imamı olduğu söylenen İlahiyatçı Yardımcı Doçent Adil Öksüz nasıl tutuklanmadı ve aylarca yakalanmadan dağlarda gezebilir denen SAT komandoları günler içinde yakalanmışken, Adil Öksüz nasıl sırra kadem basabildi?

Darbe sürecine ilişkin tüm bu sorular halen yanıtsız. Daha önemlisi, darbe ve cemaat operasyonları neredeyse tüm kamu kurumlarını sarmışken, darbenin siyaset ayağı halen meçhul. Soruşturmaların AKP saflarında cemaatle ilişkisi olan milletvekillerine ve büyükşehir belediye başkanlarına ulaşması halinde çorap söküğü gibi arkası gelecek olan kirli ilişkiler ve yolsuzluk dosyalarının ucunun en tepelere hatta Cumhurbaşkanı'na dahi uzanabileceği açık. Bu yüzden projektörler darbe girişiminin üzerine değil halkın gözüne tutuluyor. 15 Temmuz darbesi karanlıkta bırakılıp, hamasi nutuklar ve iktidar kontrolündeki medya aracılığıyla halkın gözü kamaştırılıyor. Halk darbe girişiminin bedelini OHAL'le ödemeye devam ediyor. Darbenin muhtemel failleri, işbirlikçileri ya da belli bir yere kadar darbecilerle pazarlık içinde olanlar en yüksek mevkilerdeki yerlerini koruyor, OHAL rejimini devam ettirmek, halkın temel hak ve özgürlüklerini kısıtlamak üzere kararlar alıyorlar. Bu koşullarda halkın gerçekleri öğrenmek için kaybedecek zamanı yoktur. Bu karartmaya son verilmeli ve derhal tüm darbe belgeleri açıklanmalıdır!

Bu yazı Gerçek Gazetesi'nin Ekim 2016 tarihli 84. sayısında yayınlanmıştır.