NATO ile işbirliği varsa komünizm düşmanlığı baş gösterir

Boğaziçi Üniversitesi'nde, bir grup AKP’li öğrencinin açtığı masa ve Afrin için lokum dağıtması istibdadın yeni bir cadı avı başlatmasına vesile oldu. Boğaziçi Üniversitesi ablukaya alındı ve gözaltı furyası başladı. Öğrenciler hakkında hukuki süreç devam ederken, haklarındaki hükmü Erdoğan bir AKP kongresinde bizzat verdi. Bu öğrencilere eğitim hakkı tanımayacağını ilan etti.

“Lokum dağıtmak” anlatıldığı gibi çok da masum ve politik anlamı olmayan bir faaliyet değil. Ölen askerlerin anısına saygı amacıyla yapılmış da değil. Öyle ki masa açıldığı sırada faaliyeti gerçekleştirenler sosyal medyada “zaferi kutlama” amacıyla masayı açtıklarını belirtmiş, aralarından birisi kendi sosyal medya hesabında “keyif sigarası” içtiği beyanında bulunmuştur.

Bu tür faaliyetlere yabancı değiliz. 2015 Nisan ayında Suriye'nin Cisr eş-Şuğur kentinde içerisinde El Kaide bağlantılı tekfirci unsurların da olduğu Fetih Cephesi bir alevi katliamı yapmış, bu katliamın ardından da Fatih Camii'nde tekfirci mezhepçi gruplar tarafından lokum dağıtılmıştı. Yine 2015 yılında bir Rus uçağının TSK tarafından düşürülmesinin ardından İTÜ'de de mezhepçi çeteler lokum dağıtarak kutlama yapmışlardı. Aynı sene bu çeteler, İTÜ Ayazağa Kampüsü'nde ellerinde çivili sopalarla terör estirdiler. Bu örnekler masum gibi görünen “lokum dağıtma” faaliyetinin üniversite öğrencilerinde yarattığı haklı tepkiyi açıklıyor.

Savaşın ardından keyif sigarası tüttüren lümpenlikle Cumhurbaşkanı Başdanışmanı İlnur Çevik gibi savaşı inşaat ihalesi kapma vesilesi olarak görmek aynı çarpık zihniyetin yansımalarıdır. Afrin’e “ihale kapma” mantığıyla bakanların aynı zamanda Suriye’de boydan boya bir NATO koridoru oluşmasına katkı sunduklarını görüyoruz. Mınbiç’e ABD’yle birlikte asker sokmayı tartıştıklarına hep birlikte tanık oluyoruz. Komünistlere nefret kusan Erdoğan’ın aynı mikrofonlardan “biz Ortadoğu’da ABD’yle birlikte yürümek istiyoruz” sözlerini de defalarca işittik.

Erdoğan'ın geçmişi 6. Filo'ya karşı duran devrimcilere saldıran Milli Türk Talebe Birliği iken, dayandığı gelenek Fethullah Gülen gibilerin kurucusu olduğu Komünizme Karşı Mücadele Dernekleri iken, komünistlerin tarihinde 6. Filoyu denize döken devrimciler vardır. Vatana ihanet eden varsa, memleketin geleceği için siyaset yapan öğrenciler değil şahın NATO olduğu satranç tahtasında emekçi çocuklarını piyon edenlerdir!

Bu yazı Gerçek gazetesinin Nisan 2018 tarihli 103. sayısında yayınlanmıştır.