Bunun adı nitelikli dolandırıcılık!
TÜİK’in merakla beklenen yıllık enflasyon oranını tüketici fiyatlarında yüzde 36,08 olarak açıkladı. Bu rakam 2002 yılından bu yana enflasyonun ulaştığı en yüksek rakam. Ancak TÜİK’in açıkladığı rakamlar yine kuşkulu, yine şüpheli yine şaibeli! Enflasyon Araştırma Grubu’nun (ENAG) açıkladığı yıllık enflasyon yüzde 82,81! TÜİK Başkanı daha önce iktidardan gelen ricalar yüzünden verilerin her zaman sağlıklı olmadığını itiraf etmişti. Hesaplanan rakamların farkı ortada. ENAG’ın açıkladığı ricasız rakamlara göre gıda enflasyonu sadece Aralık ayında yüzde 35,75… Yani TÜİK halkın bir ayda karşılaştığı gıda enflasyonunu yıllık enflasyon olarak karşımıza çıkartmış durumda. İktidarın 1 Ocak’ta yağdırdığı zamların tüm bu rakamlar içinde yer almadığını da ekleyelim.
Mızrağın çuvalı yırttığı yer: Üretici Fiyatları’ndaki (ÜFE) artış yüzde 79,89!
Ancak TÜİK dahi mızrağı çuvala sığdıramıyor. Mızrağın çuvalı deldiği yer ÜFE’de yani üretici fiyatlarında görülüyor. TÜİK’in resmi rakamlarına göre ÜFE yüzde 79,89! Yüzde 80 dememek için markette 99, 99’a satılan ürünler gibi enflasyon rakamı saptamışlar! ÜFE ile TÜFE arasındaki makas da rekor kırmış durumda. ÜFE’deki artış üretim maliyetlerinin yükseldiğini gösteriyor. ÜFE ile TÜFE arasındaki makas ise üretimdeki fiyat artışlarının yarı yarıya bile tüketiciye yansımadığını gösteriyor. Bu eğer doğru ise Erdoğan’ın fahiş zam yaptıklarını iddia ederek hedef tahtasına koyduğu perakendecilere madalya takması lazım!
İşçinin emekçinin emeklinin cebinden çalınıyor: Nitelikli ve organize dolandırıcılık!
Ancak en önemli olan gerçek enflasyondan 50 puana yakın daha düşük açıklanan resmi enflasyon, 2022 yılı zamları için bekleyen kamu emekçisinin ve emeklinin kayıplarının karşılanmayacağını gösteriyor. İktidar asgari ücretteki gibi yine “rekor zam” edebiyatı yapsa da gerçek olan işçiler gibi kamu emekçisinin ve emeklinin de alım gücünün düştüğü ve hakkının gasp edilmiş olduğudur. Dahası geçmiş kayıplar karşılanmadığı gibi enflasyon arttığı müddetçe kayıp devam edecektir. Bu durum kamu emekçileri ve emekliler için geçerli olmanın yanı sıra toplu sözleşmeyle enflasyon farkı alan işçiler için de geçerlidir. Resmi enflasyonla gerçek enflasyon arasındaki fark işçinin, kamu emekçisinin, emeklinin cebinden paranın çalınmasıdır!
İşçiye emekçiye enflasyon koruması! Çözüm Eşel Mobil (oynak merdiven) ve fiyat denetim komiteleri!
Mevduatlara döviz koruması getiren iktidar ücretleri enflasyonla ezmektedir. İşçiler emekçiler için bu sürekli soyguna ve resmi dolandırıcılığa karşı tek yol ücretlerin enflasyon korumasına alınmasıdır. Bunun için eşel mobil (oynak merdiven) yöntemiyle her ay tüm ücretler enflasyon oranında otomatik arttırılmalıdır. Toplu sözleşmeye bağlı ya da toplu sözleşme dışı ücret zamları zorunlu olarak bu artış oranının üstüne yapılmalıdır. Tabii ki eşel mobilde enflasyon oranı makyajlanmış çarpıtılmış TÜİK rakamlarına göre değil bilim insanları ile sendikaların ve tüketici örgütlerinin içinde yer alacağı fiyat denetim komiteleri tarafından belirlenmelidir.
Mevduatı olana endeksleme yaptınız, zarar ihtimaline karşı sigortaladınız. Oysa asıl enflasyona ve kayıplara karşı endekslenmesi gereken ücret, maaş ve emekli maaşlarıdır!