Ukrayna’da Zelenskiy’e karşı yolsuzluk protestoları

Ukrayna’da Zelenskiy’e karşı yolsuzluk protestoları

Ukrayna’da egemenlerin arasındaki çatışmalar bir süredir su yüzüne çıkmakta. Bu sürecin şu ana kadarki zirve noktası ise 22 Temmuz günü meclisten geçen ve sonra Zelenskiy tarafından alelacele kabul edilen bir yasal düzenleme ve ardından patlayan eylem dalgaları oldu. İddialara göre, aslında savaş sırasında “kaybolan” insanları tespit etmeyi ve ailelerine yardım etmeyi amaçlayan bir yasa tasarısı, Zelenskiy’nin partisinden gelen bir son dakika değişikliği ile bambaşka bir amaca evrildi. Yolsuzlukla mücadele amacıyla kurulan ve özerk statüde bulunan iki örgüt NABU ve SAPO’nun özerklikleri kaldırıldı ve doğrudan Zelenskiy’nin atadığı başsavcılığa bağlandılar. Kanun tasarısının meclisten geçtiği öğrenildiğinde, Ukrayna gençliği ülke genelinde sokağa çıktı. Sıkıyönetim ve savaş koşullarında katılım ilk başta daha mütevazı olsa da savaş başladığından beri gerçekleşen ilk toplu eylem olarak önemli bir eşiğin atlandığını gösterdi. Mütevazı eylemlerin hedefi Zelenskiy’nin kanun tasarısını reddetmesiydi; ancak bunun tam tersine tasarının çok kısa sürede onaylandığı anlaşılınca eylemler büyümeye ve yaygınlaşmaya başladı. Buna karşılık Zelenskiy de iki gün içinde konumunu değiştirdi ve tasarıyı iptal etti. 

Peki nereden çıktı bu tasarı? Zelenskiy yanlılarına sorarsak, bu tasarı aslında doğrudan savaşla ilgili. İddialarına göre, ABD ve AB güdümünde kurulan ve yönetilen bu örgütler Rusya tarafından ele geçirilmiş. Kimi çalışanlarının Meidan darbesi ile devrilen Yanukoviç ile, kimi çalışanların ise doğrudan Rus istihbaratı ile ilişkili olduğu iddia ediliyor. Hızını alamayan bazı kaynaklar, NABU ve SAP’ın ülkede bir “Bolşevik terör” estirdiğini iddia ediyor. Ülkemizdeki resmî propaganda tarzına çok benzeyen bu fantastik öyküleri bir yana bırakırsak, ortada başka bir açıklama kalıyor: NABU ve SAP son dönemlerde Zelenskiy’nin en yakınında bulunan bazı burjuvaları sıkıştırmaya, onlara ülkeden çıkış yasağı getirip rekor kefalet bedelleri ödemeye zorlamaya başladı. Elbette bu durumu, ABD kaynaklı örgütlerin yozlaşmayla mücadelede başarısı diye anlayamayız. Bu olanlar, siyasi güçler arasındaki bir mevzi savaşıdır. Öyle görünüyor ki Zelenskiy’nin bu savaştaki son hamlesi halkın tepkisiyle geri çektirilmiştir.

Bu muzaffer eylem dalgası, Ukrayna halkının üstündeki ölü toprağını atması açısından önemlidir. Ancak halkın kitlesel olarak içinde yaşadığı gerçekliği anlaması kendiliğinden olmayacaktır. Eylemlerin siyasi niteliği, bu tasarının AB’nin tepkisini çekeceği ve Ukrayna’nın gelecekte olacağı hayal edilen AB üyeliğinin önüne geçeceği şeklindedir. Halk, yolsuzlukla mücadele edecek, burjuvazinin keyfi yönetimine dur diyecek bir AB hayal etmektedir ve kurtuluşu bu yönde görmektedir. Bu sırada ABD ve AB emperyalizmi Ukrayna halkının kanının son damlasına kadar Rusya ile savaşmasını vaaz etmektedir. Kurda kuzu teslim etmeyi durduramadığımız sürece ne Ukrayna’daki ne de bölgemizdeki emekçi halk rahat yüzü göremeyecek.

Bu yazı Gerçek gazetesinin Ağustos 2025 tarihli 191. sayısında yayınlanmıştır.