Zihni Sinir projesi kazandı!
Genç kuşak ne kadar tanıyor, bilmiyorum. Bizim kuşaktan, beş parmağında beş marifet bir karikatürist, İrfan Sayar, 1970’li yılların kıpır kıpır Türkiyesi’nin zor ama dipdiri ortamında Zihni Sinir adını verdiği bir “Porof”un “proce”lerini, yani bilimsel buluşlarını, teknolojik uygulamalarını çizerdi. Karikatüristin başarısı biraz da karakterlerinin, mizahının halkın günlük kültürünün, sohbetlerinin içine ne kadar sızdığıyla ölçülür. O dönemin Türkiye halkı eğitimi daha düşük ama zekâsı daha uyanık mıydı neydi, karikatürü baş tacı eder ve kanlı cinayetlerle bezeli örtülü iç savaş ortamına rağmen kendine gülmeyi çok iyi bilirdi. Zihni Sinir, hepimizin hayatının bir parçası olmuştur ve bu 12 Eylül’e rağmen onlarca yıl devam etmiştir.
21. yüzyılın en başarılı Zihni Sinir procesine ödül verilecek olsa, jüri muhtemelen madalyayı Porof Kemal Kılıçdaroğlu’na verirdi. Ne müthiş bir proje idi Altılı Masa ve Millet İttifakı! Siz 2017-2018 döneminden başlayıp, Türkiye’nin en büyük muhalefet partisinin bütün emeğini bu muazzam ittifakı kurmaya harcayın. Bir milyonun üzerinde üyesi olan partiyi, halkın arasında yıllarca propagandaya koşmak, yeni üyeler kazanmak, AKP’nin politikalarının dinî kisve altında aslında nasıl maddi dünyevi çıkarlara hizmet ettiğini anlatmak gibi zor işlere sokmaya ne gerek var? Zihni Sinir 21 yıllık AKP iktidarını ve Erdoğan’ın istibdadını yerle bir edecek formülü buldu ve uyguladı. Projenin adı “hasmını, ona en çok benzeyen ittifakla yenme procesi” idi. Özelliklerinin hepsini yazamayacağız, bazısı şöyleydi:
-
Cumhur İttifakı’nın istibdadı ve gericiliği neye dayanıyor? İslam dinini istismar eden bir parti ile ırkçı-faşist bir partinin işbirliğine değil mi? O zaman onu yenilgiye uğratmak için açık arttırmaya gitmeli. Zihni Sinir o faşist partiden kopan bir partiyi meclise sokmak için halkın CHP’nin ideolojik ve politik doğrultusuna verdiği oylarla seçilen CHP milletvekillerini faşist bir partiye aktararak onu ayağa kaldırdı.
-
Cumhur’un faşizmine faşizmle karşılık verilmişti. Güzel. Ama din sömürücülüğü? Atatürk’ün partisi olmakla övünen CHP o rolü kendisi üstlenecek değildi herhalde. Zihni Sinir fırsatları değerlendirir. Tam o sırada AKP’den kopan biri Suriye katili, öteki Londra ve New York borsalarının Türkiye’deki simsarı iki karanlık şahıs (adları Davutoğlu ve Babacan) yeni partiler kurmuşlardı. Kör tek göz istemiş Allah iki vermiş! Zihni Sinir bunların üzerine atladı. Bir de bu cepheyi Erbakan’ın partisinin son üyesi olan Madımak katliamı dönemi Sivas Belediye Başkanı Temel Karamollaoğlu ile tahkim etti. İşte güçlü cephe: “Cumhur’da köktendinci parti sadece bir tane, bende üç” diye seviniyordu Porof’umuz.
-
Bunlar yetmezdi. Sinir hoca gösteri yapmak için tesettürü yasallaştırmak istedi. Bu sefer el yükselten Erdoğan oldu. “Madem istiyorsun anayasallaştıralım” dedi. Tesettür anayasa hükmü oluyordu. Arada da “aileyi koruyucu” nefret hükümleri yer alacaktı. Zihni beyefendiyi kendi procesinden deprem acısı kurtardı.
-
Faşistlere karşı da el yükseltmek gerekiyordu. Sinan Ateş’in cinayetini öne sürerek Zihni hocamız çoktan beri eliyle yapmaya alıştığı bozkurt işaretini yapmaya devam etmekle yetinmedi, “CHP’nin ülkücüleri”nden söz etmeye başladı.
Daha anlatılacak çok şey var ama yerimiz sınırlı. Önemli olan, procenin ne sonuç elde ettiği. Berrak yazalım ki Porof Zihni Sinir de anlasın:
(1) CHP’nin %25 + İyi Parti’nin %10 + HDP’nin %10’unu toplayın. Zihni Bey kendisi birinci turda bu kadar oy aldı. Altılı Masa’nın ortaklarından ne geldi, Allah bilir. İkinci turda oyu biraz arttı. O da faşist Zafer Partisi’ne Kürtlerin yaşadığı bölgede seçilen belediye başkanlarının terörist sayılacağına söz verdiği için geldi. Haliyle oy yetmedi. Erdoğan yine seçildi.
(2) İyi Parti dışındaki partilerden kendisine ihmal edilebilir oranda oy geldi ama CHP’den onlara 40’a yakın milletvekili gitti. CHP bu proce sayesinde mecliste çok daha zayıf temsil ediliyor. Sinir hocamız İyi Parti’ye ödünç milletvekili vermişti. Şimdi ötekilere hediye paketinde milletvekili verdi.
(3) Bu muhteşem proce sayesinde mecliste din tüccarı ve faşist ve faşist kökenli partilerin milletvekili sayısı 400’ün üzerine çıktı. Böylece, bu partiler artık Anayasa’yı halka gitmeden de değiştirebilecekler!
(4) Zihni Sinir problemin kendisi olduğunu sezmiş olacak ki emekliye ayrılmayı da procenin parçası yapmış. Procenin en şaşmaz yönü şuydu: Millet İttifakı kazanırsa Ekrem İmamoğlu Cumhurbaşkanı yardımcısı oluyordu, kaybederse Ekrem İmamoğlu CHP Genel Başkanı oluyordu.
“Kazan-kazan” dedikleri bu olsa gerek!
Bu yazı Gerçek gazetesinin Haziran 2023 tarihli 165. sayısında yayınlanmıştır. Bu yazıyı Gerçek'in podcast hesaplarından sesli olarak dinlemek için aşağıdaki resmin üzerine tıklayın.