Hayatın gerçeği sosyalistleri göreve çağırıyor!

Hayatın gerçeği sosyalistleri göreve çağırıyor!

Devrimci İşçi Partisi, uzun bir süredir Türkiye’nin sosyalist parti ve örgütlerini sermayeden, emperyalizmden ve devletten bağımsız bir sosyalist odak için güçbirliği yapmaya çağırıyor. Bu partimizin genel anlamda doğru bir görevi yapmak amacıyla formel olarak yaptığı bir çağrı olarak görülmemeli. Genel doğruluktan çok daha önemli olan emekçi halkın ve işçi sınıfının boğuştuğu can yakıcı ve acil ekonomik sorunların, faturayı sermayeye ve emperyalizme ödetecek çözümleri, yani yalnız sosyalistlerin dayatabileceği önlemleri dayatıyor olması. İstibdad rejiminin artan baskısı sosyalistlere hürriyet mücadelesinde öncülük etme görevi yüklüyor. Düzen siyasetinin kayıkçı kavgasına karşı emekçi halkı birleştirecek sınıf siyasetini yükseltmek için sosyalistlerin öne atılması gerekiyor. Kısacası DİP, sosyalistlere sesleniyor ama sosyalistleri göreve çağıran esas hayatın kendisi.

Sosyalistler düzen siyasetiyle uzlaşamaz

Ancak ne yazık ki sosyalistler hayatın gerçeği olan sınıf mücadelesinin çağrısına kulak vermiyor. Pek çokları kulaklarını düzen siyasetinin tartışmalarına çevirmişler, gözlerini Millet İttifakı’ndan ve 6’lı masadan çıkacak bir ortak adaya dikmişler. Erdoğan’ı yenmenin tek yolunun bu olduğuna iman etmişler. Bu çok yanlıştır. Birincisi 6’lı masanın, ortak bir aday çıkarmak bir yana varlığını seçimlere kadar sürdürebilecek olduğu dahi kuşkuludur. İkincisi kapitalist sömürü düzenini kurtarmak için Erdoğan’ı yenmeye çalışanlarla (Millet İttifakı ve 6’lı masa partileri) kapitalist sömürü düzenine karşı mücadele uğruna Erdoğan’ı yenmeye çalışanların (işçi sınıfının çıkarlarını savunan sosyalistler) uzlaşması söz konusu olamaz. Bu gerici bir hayaldir.

Daha da geç kalınmadan ortak bir sosyalist Cumhurbaşkanı adayı çıkarılmalıdır

Bu sebeplerle sosyalistlerin daha fazla beklemeden, emekçi halkın karşısına iş aş hürriyet için devrimci çözümleri ortaya koyan bir sosyalist Cumhurbaşkanı adayıyla çıkması gerekmektedir. Bunu etkin bir şekilde yapmak için ayrı gayrı demeden güçbirliği yapmak şarttır.  Zaten geç kalınmıştır. Kaybedilecek vakit kalmamıştır. Seçim, zamanında yapılsa dahi 10 aylık süre vardır. Hele ki ekonomik kriz ve iktidarın kendi içindeki çatlaklar sonucunda sonbaharda baskın bir erken seçimle karşı karşıya kalırsak durum çok daha vahim olur. Sosyalistler düzen siyasetinin kulislerine değil, işçi sınıfı saflarından yükselen ekmek ve hürriyet taleplerine kulak verdiğinde doğru yolu bulacaklardır.

 

Bu yazı Gerçek gazetesinin Ağustos 2022 tarihli 155. sayısında yayınlanmıştır.