Erdoğan'ın emperyalizm ve Siyonizm aşkı bir türlü bitmiyor!
İsrail yanıyor! Hem de ne yanmak! Netanyahu'nun uzun bir siyasi krizin ardından kurduğu ultra sağ hükümet, Siyonizmin Yahudi halkına da zararlı olduğunu kanıtlarcasına “İsrail toplumunu” muazzam gerilimlere sürüklüyor. Geçtiğimiz Ocak ayında gündeme gelen ve İsrail Yüksek Mahkemesinin yetkilerini sınırlayan yargı reformu, bahar aylarındaki güçlü eylemler sonucunda askıya alınmıştı. Ama Netanyahu, hükümeti üzerinde mahkemenin denetimini kaldıracak olan bu yasayı geçirmekte ısrar etti ve amacına da ulaştı. Bu arada 48 toprakları (İsrail) görülmemiş büyüklükte eylemlere, çatışmalara ve muazzam bir toplumsal bölünmeye sahne oldu.
Filistin halkı ve dostları hep ağlayacak değiller ya! Hepimiz televizyon başında bu yangını keyifle izlemeye koyulduk. (Yanlış anlaşılmasın, kitlelerin bilinci harekete geçildiğinde ani kırılmalar ve sıçramalar yaşayabilir. Bu sayede Siyonist ideolojiden kopan Yahudileri, öncekilere yaptığımız gibi bağrımıza basarız. Bu ayrı, düşmanın ortadan bölünerek, onarılmaz bir şekilde olmasa da yarılması ayrı) Peki, elinde siyasi, diplomatik ve askeri gücü olup da, Filistin halkının mücadelesini desteklediğini savunanlar, örneğin Erdoğan ne yaptı? İçeride muazzam bir krizle karşı karşıya kalan Netanyahu'ya can simidi atarcasına, uzun zamandır askıda bulunan doğalgaz hırsızlığı projesini hızlandırmak üzere Netanyahu'yu ve gaz hırsızlığının Filistinli suç ortağı olacak Mahmud Abbas'ı Türkiye'ye davet etti. Proje şu: İşgalci ve yerleşimci İsrail, Filistin topraklarını ve altındakileri çaldığı gibi, Arap ve Yahudi Filistinlilere ait deniz sahasını da yağmalıyor. Deniz sahasında ele geçirdiği doğalgazdan Filistinlilere zırnık vermeden bu gazı Türkiye üzerinden pazarlamak istiyor. Gazze açıklarında Filistinlilere bırakmak zorunda kaldığı bir gaz sahasını ise Filistinlilerin işletmesini engelliyor. Erdoğan, bu projenin gerçekleşmesinde suç ortaklığına uzun süredir aday. Bunun için Mavi Marmara davasını düşürttü, yaşamını yitirenler için “Bana mı sordunuz?” dedi. Türkiye işçi ve emekçilerine zerre yararı olmayacak bu proje için İsrail ile göstermelik gerilimine son verip, yeniden aşk yaşamaya başladı.
Peki, Netanyahu Türkiye'ye apar topar neden şimdi çağırıldı? Bir eli kendi halkının, diğeri Filistinlilerin kanına bulanmış bir haldeyken bekletilemeyecek kadar acil olan şey neydi? Neden düğmeye şimdi basıldı?
Çünkü Rusya'dan doğalgaz alamayan Avrupa emperyalizmi krize girdi! İsrail'in çalacağı gaz Avrupa'yı doyurmaz, ama Avrupa öyle bir halde ki, denizden, karadan, sıvı, gaz, az, çok demeden gaz tedarik etmeye çabalıyor. Bu mücadelesinde yardımına, NATO'nun sadık mensubu Erdoğan yetişiyor. “Batıya kafa tutan reis” mi demiştiniz? Çok beklersiniz!
Biz emekçi halkımız kazansın diye Filistin halkının kaynaklarının yağmasının karşısında duralım, onlar emperyalizm ve Siyonizm ile aşklarını tazeleyedursunlar. Aynılar aynı yere, ayrılar ayrı yere!
Bu yazı Gerçek gazetesinin Ağustos 2023 tarihli 167. sayısında yayınlanmıştır.