THY grevi sürüyor: Hodri meydan!
Sahi ne oldu THY grevi? Sürüyor mu hala? Bitmemiş miydi o grev? THY grevinin sözünü açtığımızda çok duyduk bu lafları. Hayır bitmedi sürüyor! Ve 29 Eylül’de bir kez daha görüldü ki havayolu işçilerinin mücadelesi sadece Hamdi Topçu’yu değil Tayyip Erdoğan’ı da korkutmaya devam ediyor.
THY ile Dayanışma Komitesi ilk eylemi olarak dış hatlar grev yerine yürümek ve işçilere yalnız olmadıklarını göstermek için sözleşmişti. Yüzlerce kişi havaalanı metrosunda bir araya gelip dış hatlara doğru gitmek isterken karşılarına polis barikatı çıktı. Bilmeyenler için söyleyelim: Dış hatlar geliş Atatürk Havalimanı’nın Gezi Parkı gibidir. Bir sene boyunca işten atılan THY işçileri sıcak soğuk demeden burada direnmişlerdi. Türkiye’ye ayak basan yabancı misafirlerimiz lokum ve şiş kebaptan önce direnen 305 THY işçisi ile tanışıyorlardı burada. 15 Mayıs geceyarısı grev başlamadan önce binlerce “kahraman” ve “kimyasal” polisle (kaskları, copları, kimyasalları bir bıraksalar kimin kahraman olduğu görülecek ya neyse) dış hatlar gelişi fethettiler.
Ama işçi mücadelesidir bu. Kolay bastıırılmaz, susturulamaz. Haklı olmanın gücüyle ne kaskla ne de copla başa çıkılamaz. Nitekim Tayyip Erdoğan dış hatları fethettim zannetti zannetmesine ama yabancı misafirlerimiz bu kez de TOMA’sıyla, çevik kuvvetiyle Türkiye devletinin ve hükümetinin baskıcı ve işçi düşmanı yüzüyle tanışmaya başladılar. Ayaklarını bu güzelim topraklara basar basmaz.
THY işçisi yasal hakları olan grev gözcülüğü için bile dış hatlara birkaç temsilci dışında sokulmadı. Tayyip Erdoğan’ın “kahramanları” Kanije kalesi gibi savunuyordu dış hatları. 29 Eylül Pazar günü de bir destan yarattı Tayyip Erdoğan’ın kapıkulları. THY grevcileri ve Hava-İş sendikası ile dayanışmak için gelen insanlara saldırarak, kalkanlarla iterek, biber gazı sıkarak, plastik mermi kullanarak kimseyi dış hatlara sokmadı. Dört dayanışmacı gözaltına alındı. Havalimanının Gezi Parkı yani dış hatlar kapatıldı. Yetmedi metroyu da kapattılar. Uçağa yetişecek varmış, eşine, dostuna, çoluğuna çocuğuna kavuşacaklar varmış ne gam! Havaalanına konuşlanmış polis şeflerinin felsefesi belli:THY grevi ile dayanışmayı engellemek söz konusu olduğunda gerisi teferruattır!
Ne oldu engelleyebildiler mi? Hayır! Gözaltındakileri de aldık, grev yerine de ulaştık. Basına da çıktık, grevin devam ettiğini ve dayanışma beklediğini bir kez daha duyurmuş olduk. 29 Eylül ile birlikte THY grevi ile ilgili gerçek bir kez daha yüzünü gösterdi. Atilay Ayçin’in dediği gibi hodri meydan! Eğer bu grev sizi etkilemiyorsa iki bin grev kırıcı personeli çalıştırmaktan vazgeçin. Özel sektörden hizmet alımı yapmayın. Sayısını azaltıp birleştirdiğiniz seferleri açıklayın da görelim grevin etkisini!
Siz koruyoruz zannettiniz dış hatlar kalesini ama THY işçisi bir kez daha bu ülkenin halkının yüreklerini fethetti. Korudu grev grev kalesini. Bir kez daha hodri meydan dedi!