Depremde en emin yer sokaktır!
Artçı depremler başladı. Sismografımız çok sert sarsıntılar okuyor. Açık havaya çıkalım! Depremde en emin yer sokaktır!
İçişleri Bakanı’na bağlı polis o İçişleri Bakanı’ndan habersiz onun oğlunu gözaltına alıyorsa, buna savaş ilanından başka ne denir? Bundan en fazla bir yıl önce Tayyip Erdoğan BDP milletvekillerinin dokunulmazlığını kaldırmaktan söz ediyordu. Kürtlerle savaşan devletin başbakanı böyle tehditler yapar, normaldir. Şimdi Erdoğan’ın kendi bakanlarının dokunulmazlığının kaldırılması için savcıların meclise fezleke yollamaları söz konusu! Buna ne diyeceğiz savaştan başka?
Gerçek gazetesi ve sitesi, Türkiye burjuvazisinin yıllardır bir iç savaşa tutuştuğunu ısrarla söylüyordu. Sonra iki yıl önce AKP ile cemaat arasında, Erdoğan ile Gülen arasında “iç savaşın iç savaşı”nın başladığını tespit etti. Son haftalarda ise bu yeni savaşın kızıştığını vurguladı, Gülen ile CHP’nin, TUSKON’cu Boydak ile TÜSİAD’cı Koç’un yol arkadaşı haline geldiğini belirtti. AKP yandaşı müteahhit burjuvazisine, bakanların oğluna, AKP Başkan Yardımcısı’nın akrabasına, Halkbank’a ve bütün bunların yardakçılarına karşı başlatılan saldırı, artık Gülen-Erdoğan çatışmasının “iç savaşın iç savaşı” olmaktan çıktığını, ölümüne bir mücadeleye dönüştüğünü, iç savaşın kendisi haline geldiğini gösteriyor. Şimdi artık iç savaş sadece Batıcı-laik burjuvazi ile İslamcı kamp arasında değildir. İç savaş aynı zamanda İslamcı sermayenin kendi içinde bir savaştır. Batıcı-laik sermaye İslamcı sermayenin bir kampı ile birlikte saf tutmuştur.
Sosyalizmden başka insanlık yoktur! Marksizm onun sözcüsüdür!
Bu savaşta tarafların birinin yanında yer almak cinayettir. Türkiye burjuvazisinin iç savaşı bu zalim sınıfın kendini yiyip bitireceği bir evreye girmiştir. Bu zaaf işçi sınıfına ve bütün sömürülen ve ezilen sınıf ve gruplara muazzam avantajlar getiriyor. Gerçek gazetesi ve sitesi, nasıl Ergenekon davasının Türkiye’de kontrgerillanın bütün pisliklerinin ortaya çıkartılması yolunda derinleşmesini savunmuştu, şimdi de benzer bir çağrı yapıyor: Bütün yolsuzluk dosyalarını açın! Ali Ağaoğlu benzeri, zenginliğini yüzü kızarmaz biçimde sergileyen bu adamların (ve varsa kadınların) bütün suçlarını ortaya dökün! Erdoğan hükümetinin haramilerden oluştuğunu halka anlatın! Anlatın ki emekçi halk şunu iyice bellesin: Ne Batıcısından fayda gelir kendisine, ne de dini, iktidarı elde tutmak ve halkın emeğini ve varlığını yağmalamak için kullananlardan! Sosyalizmden başka insanlık yoktur! Marksizm onun sözcüsüdür!
Sosyalist sol derhal aklını başına toplamalıdır. Türkiye burjuvazisinin gidişatı gidişat değildir. Bu sınıfın bir kanadına yapışan artık sadece işçi sınıfı, emekçiler ve ezilenlere karşı suç işlemekle kalmayacaktır. Burjuvaziyle birlikte batmaya gönüllü olduğunu kanıtlayacaktır. Seçimlerde Koç-Boydak ittifakına, Gülen-Kılıçdaroğlu-Sarıgül ittifakına destek vermeyi planlayanları uyarıyoruz: Gelin, onlarla birlikte batmayın. Emekçi halkın yanında durun. Bu seçimde izlenebilecek tek yolu tutalım. İsyanın güçlerini isyanın talepleri temelinde birleştirelim. İsyan cephesini kuralım!
Yaşasın Gezi, yaşasın halk isyanı!
Gülen ve Erdoğan neden ölümüne bir savaşa tutuştu? İstediğiniz spekülasyonu yapın, istediğiniz komplo teorisine imza atın. Şayet bugün başlayan savaşın esas koşulunun Gezi Komünü ve halk isyanı olduğunu anlamıyorsanız tarihten hiçbir şey anlamıyorsunuz demektir. Halk ayağa kalktı mı yer yerinden oynar! Bütün Türkiye’yi dolaşan isyan Erdoğan’ı çok zayıflatmış, hâkim sınıf ve güçlerin gözünde artık ülkeyi yönetmeye yeterli bir isim olmaktan çıkarmıştır. Halk yeri sarsınca, çatlaklar büyümüş, uçuruma dönüşmüştür. AKP zaten zayıflıyordu. İsyanı biraz da bu olanaklı kılmıştı. Ama isyanın kendisi bu zaafları yeni yüksekliklere taşımış, Erdoğan’ın müttefikleriyle arasını açmış, etrafını boşaltmıştır. Bugün hesaplaşıyorlarsa o hepimizin verdiği şanlı mücadeleden dolayıdır. Gezi’den Tunalı’ya, Gündoğdu’dan Attalos’a, Uğur Mumcu’dan Armutlu’ya kadar polise karşı haklarını savunanların ürünüdür bu. Gezi ve isyan Erdoğan’ı ve iktidar blokunu mahvetmiştir. Ey kitleler, gücünüzü bilin! Siz harekete geçtiniz mi tarih yumruklarınızın arasından akar! Tarih sizin yumruklarınızdadır! Bugün tarihin yargı ve polisin Erdoğan’ın adamlarına saldırması biçimini almasına bakmayın. Yapana değil yaptırana bakın!
Artçı depremler başladı. Sismografımız çok sert sarsıntılar okuyor. Açık havaya çıkalım! Depremde en emin yer sokaktır!