CHP "anayasaya aykırı ama" demişti şimdi de "temel hak ve özgürlüklere aykırı ama" demeye hazırlanıyor

"Türkiye büyük bir devlettir, güçlü bir devlettir. Konumu, durumu, pozisyonu ne olursa olsun kimsenin devlete meydan okumaya hakkı ve haddi yoktur. " Bu ifadeler Erdoğan'a, yerli yersiz "mehter veren" bir zurnacıya ya da CNN Türk'ün iktidar yandaşı kadrolu yorumcularından birine ait değil. Bu sözleri söyleyen, henüz "adalet yürüyüşü" yapmış ve her gün diktatörlükten, otoriterlikten, faşizmden yakınan CHP'nin, Genel Başkan Yardımcısı Engin Altay. Söyleme gerekçesi ise bugünlerde Erdoğan'ın bir darbe sanığının giydiği tişörtte İngilizce "kahraman" anlamına gelen "hero" sözcüğünün yer almasını gerekçe göstererek tek tip elbise giyilmesini istemesi.

Erdoğan'ın açıklamasının ardından ilk harekete geçenler ihale avcısı yandaş tekstilciler olmuş, tasarımlarını kamuoyu ile paylaşmışlardı. Hemen ardından ses veren ise CHP oldu. Engin Altay "Teklif geldiğinde bakarız, şu anda neyi getireceklerini bilmediğimiz için bir şey söyleyemem. İnsan hakları, temel hak özgürlükler önemli ve önceliklidir. Ama devletin bekası büyük devlet olmanın özelliğini de dikkate alarak yapılacak uygulamalar önümüze geldiğinde değerlendiririz” diyerek tek tip elbiseye yeşil ışık yaktı.

Daha önce de Gezi ile başlayan halk isyanına hakaretler eden Engin Altay daha sonra kıvırmıştı. Tepki gelirse bu tavrında da belirli bir kıvırma payı bıraktığı anlaşılıyor. "Bakarız" diyor. Temel hak ve özgürlükler önemli diyor. Ama değerlendirme kriterleri perşembenin gelişini çarşambadan belli eden cinsten. "Devletin bekası ve büyük devlet olmanın özelliği!"

Mahpusların tek tip elbise giymesi bir 12 Eylül uygulamasıdır ve işkence amacıyla kullanılmıştır. ABD'de uygulanıyor olması CHP için anlamlı bir referans olabilir ama bizim referansımız, ABD'nin iyi çocuklarının darbesinde bu uygulamaya karşı direnen yeri geldiğinde iç çamaşırlarıyla mahkemelere çıkan devrimci anti-emperyalistlerin mücadelesidir. İşkence ve kötü muameleye tavır kime yapıldığına bakarak alınmaz. CHP, kendisine yapılan "FETÖ"cü suçlamalarının ağırlığı ile bu tavırlara girmektedir ki bu da bizi hiç ama hiç bağlamaz.

Daha önce HDP'li vekilleri hedef alan dokunulmazlıkların kaldırılması teklifine "anayasaya aykırı" olduğunu bilerek "evet" diyen CHP, kendi milletvekilleri Enis Berberoğlu'nun da casusluk suçlamasıyla tutuklanmasının yolunu açmıştı. Bunun için CHP'yi HDP'nin yanında gösterecek bir kaç açıklama, televizyon programlarında bir kaç defa bu konunun işlenmesi ve CHP tabanına Sözcü ve Aydınlık gazeteleriyle yapılan bir kaç sondaj yetmişti.

Temel hak ve özgürlükler ya önemli ve önceliklidir ya da değildir. Aynı Anayasa gibi... Dolayısıyla CHP saflarından gelen temel hak ve özgürlüklere dair ifadelerin de zerre kadar inandırıcılığı yok. Tek tip elbisenin sadece cemaatçiler için getirilmesinin hukuken mümkün olmadığı en yüksek ihtimalle terör, darbe ve "casusluk" gibi suçlar için öngörüleceği düşünülürse CHP'liler ve onun arkasına dizilenler Enis Berberoğlu'nu da ilk mahkemede turuncu elbiseyle görmeye hazırlansınlar.

İşkenceye ve kötü muameleye hayır diyenler, temel hak ve özgürlükleri savunanlar ise CHP'yi bırakıp, bu toprakların devrimci, sosyalist ve anti-emperyalist siyaset ve mücadele geleneğine dönüş yapmalılar.

Hayır biz böyle bir tasarıya oy vermeyiz diyecek CHP'liler. İstediğiniz kadar vermeyin. Erdoğan'a bir işkence uygulamasını yasalaştırmak için kendisini meşrulaştıracak araçları ona çoktan verdiniz bile: Devletin bekası ve büyük devlet olma!