Brezilya’da genel grev

2013 yılında ülkemizde halk isyanı patlak verdiğinde, Brezilya sokaklarında da milyonlar sokağa dökülmüş, Türk bayrakları ve “Aşk bitti, burası artık Türkiye!” sloganlarıyla sokakları doldurmuştu. Bugün ise, sağcı Temer hükümetinin işçi sınıfının kazanılmış mevzilerine karşı başlattığı taarruz karşısında 2013’ü dahi aşan bir dinamik ortaya çıkıyor.

Temer hükümetinin, emeklilik yaşını arttırmak için bir yasa hazırladığı biliniyordu. Brezilyalı patronların yürekten desteğini kazanan bu öneri Brezilya burjuva basınının desteğini almakla kalmamış, The Economist gibi uluslararası liberal yayınlar da Brezilya emekçilerinin mezarda emekli olmamasını “ülkenin ekonomik gelişmesinin önündeki en büyük engel” olarak nitelendirmekten geri durmamıştı. Brezilyalı sınıf kardeşlerimiz de tetikte bekler vaziyetteydi. 15 Mart’ta gerçekleşen uyarı eylemleri tüm ülkede yüz binleri bir araya getirmişti.

Fakat işçi sınıfının yumruğunun masaya büsbütün inmesini tetikleyen, bu yasanın 27 Nisan’da apar topar meclise getirilmesi oldu. Emeklilik yaşını arttırmasının yanı sıra İş Kanunu’nu da liberalleştirerek işçilerin güvencelerine saldıran bu yasaya karşı CSP-Conlutas, CTB, CUT, UGT, Força Sindical, Intersindical, CSB, CGTB ve Nova Central isimli Brezilya sendikaları genel grev çağrısında bulundu. Büyük şehirlerdeki toplu taşıma sistemleri ve Brezilya’da büyük önem taşıyan deniz ulaşımı durma noktasına gelirken, Sao Paulo’nun “ABC” olarak anılan büyük sanayi havzasında da 227 bin işçi greve gitti. Temer yanlısı O Globo gazetesinin tahminlerine göre dahi Scania, Wolkswagen, Ford ve Mercedes gibi büyük otomobil fabrikalarındaki işçilerin yüzde 85’i greve çıktı. Tüm ülkede polis eylemlere vahşi biçimde saldırırken, Bankacılık Sendikası genel merkezinin silahlı polis tarafından basılması gibi görüntüler de basına yansıdı.

Bu eylemlerin bir atımlık barut olmadığı, 1 Mayıs’ta Brezilya işçi sınıfının bir kez daha kitlesel olarak sokakları doldurmasıyla görülüyor. Brezilya basınının aktardığına göre sendika federasyonları bu sefer 48 saat sürecek ikinci bir genel greve hazırlanıyor. Temer ve Brezilya patronları Dilma Rousseff hükümetini ve ettiği ihanetlerle sınıfın güvenini çoktan kaybetmiş olan İşçi Partisi hükümetini ayak oyunlarıyla nispeten kolay alt etmişti. Fakat Temer bu sefer işçilere ihanet etmiş dönek bir hükümete değil, sınıfın kendisine çattı, görecek ki kendisine çok yanlış bir düşman seçti.

Bu yazı Gerçek gazetesinin Mayıs 2017 tarihli 92. sayısında yayınlanmıştır.