Bahçeli stadyumları susturma ve halktan arındırma görevini kulüp patronlarına verdi!
İstanbul’da iki gün üst üste Fenerbahçe ve Beşiktaş taraftarları depremle dayanışma göstermek üzere sahaya atkı, bere, oyuncak vb. attılar, iktidarın bu süreçteki tutumunu da hep bir ağızdan “hükümet istifa” sloganları atarak protesto ettiler. Cumartesi günkü Fenerbahçe maçında sadece canlı yayının sesini kıstılar. Beşiktaş maçında ise polis slogan atan taraftarlara müdahalede bulundu. Ancak müdahale sırasında sloganların arttığı ve polisin protesto edildiği görüldü.
Fenerbahçe maçının ardından kendisinin ve partisinin hükümette herhangi bir görevi bulunmayan Devlet Bahçeli sahneye çıktı, protestoları sorumsuzluk, şuursuzluk ve sporu kirli siyasete alet etmek olarak niteledi. Taraftarları depremde hayatını kaybeden vatandaşlara saygısızlık yapmakla suçlayan Bahçeli, ilk günden itibaren deprem bölgesine yardım toplamak için seferber olan, maç gününde de bu dayanışmayı sürdüren taraftarlara iftira ettiği gibi, depremzedelere esas saygısızlık yapan da kendisi oldu. Zira gerçek şu ki tribünler Bahçeli’nin söylediği gibi ne oyuna gelmiş, ne tuzağa düşmüş, depremzedelerin hislerine tercüman olmuştu.
Bahçeli’nin açıklamasındaki bir ayrıntı ise çok önemli. Şöyle diyor: “Bütün kulüp başkanlarının müsabakaların ya seyircisiz ya da gerekli tedbirlerin alınarak oynanması hususunda acil ve gerekli adımları atmaları kaçınılmaz görevleridir.” İşte bu sözlerde bir itiraf vardır. Bahçeli, protestoların bir avuç insanın attığı slogandan ibaret olmadığını halkın bağrından yükselen bir tepkinin yansıması olduğunu bilmektedir. Çözümü halkın tribünlerden uzaklaştırılmasında bulmuş (daha önce de üniversiteleri boşaltmışlardı!) stadyumların halktan arındırılması için de hepsi birer patron olan kulüp başkanlarını görevlendirmiştir. Faşizmin sınıfsal karakterini ortaya koymak bakımından muhteşem bir örnektir!
O kulüp başkanları ki ticari hayatlarında istibdadın kendilerine açtığı kapıların kapanmasından ödleri kopar! O patronlar ki fabrikalarında işçiler haklarını aradığında grevleri yasaklaması, işçileri bastırması için polise jandarmaya koşar! O parababaları ki, deprem için bağış adı altında reklam kampanyası yapar, halktan minnet etmesini bekler… Onlar ki karşılarında minnet etmeyip hakkını arayan hesap soran bir halk görmekten ölümüne korkar! Korkunun ecele faydası yok.
Son olarak Bahçeli Beşiktaş üyeliğinden ayrılmış isabet olmuş. Sıra Fenerbahçe üyesi Erdoğan’da… Giderken yanınıza Çebilerinizi, Koçlarınızı, bilimum patronlarınızı da alın!