Tuzla MKB Rondo’dan bir işçi: Mücadelemiz, sadece ekonomik taleplerle sınırlı değil; aynı zamanda özgür, adil ve eşit bir toplum hayalini gerçekleştirme yolunda bir adımdır.

Tuzla MKB Rondo’dan bir işçi: Mücadelemiz, sadece ekonomik taleplerle sınırlı değil; aynı zamanda özgür, adil ve eşit bir toplum hayalini gerçekleştirme yolunda bir adımdır.

Değerli Yoldaşlar ve emek dostları,

MKB Rondo direniş çadırımızdan hepinize selam gönderiyorum. Mukavva sektöründe birkaç fabrikada çalıştıktan sonra MKB Rondo ile tanıştım ve geçen sene Mayıs ayından itibaren burada çalışmaya başladım. İlk masaya oturduğumda, talep ettiğim ücretin üzerini karalayıp asgari ücret yazmışlardı. "Zaten bonus ve Temmuz'da alacağın ara zamla istediğin rakamın üstünde olur." diyerek beni kandırmışlardı. Nitekim, bordro elime ulaştığında gördüğüm rakam ve ara zam, işverenin işçisine verdiği değeri özetler nitelikteydi; gülünç bir zam yapılmıştı. Bu durum, başka bir iş aramamda büyük bir faktör oldu.

28 yaşında ve asgari ücretle çalışmak diğer emekçi dostlarım gibi beni de inanılmaz zorluyordu. Ekonominin dibe vurduğu bu dönemde asgari ücretle çalışmak tabiri caizse adeta işverene hayrına çalışmak gibiydi. Bu nedenle başka iş aramaya başladım. Tam o sıralarda, öncülerimizden biri gelip bana sendikalaşma sürecini detaylı bir şekilde anlattı. İşçi abilerin ve ablaların dayanışma içinde olup "mücadeleye sonuna kadar varız" demesi, bu işyerinde kalmamı sağlayan en büyük unsurlardan biri oldu.

Pek çok fabrika gördüm, pek çok insan tanıdım; ama burası, oradakiler gibi değil. Burada herkesin derdiyle dertlenen biri var. Bu örnekleri görünce haliyle sen de önceliklerini bir kenara bırakıp sonuna kadar mücadele etmeyi seçiyorsun. Greve çıkacağımız günün bir gün öncesinde vardiya şefi yanıma geldi. Bana “senle fazla konuşma fırsatımız olmadı, sende çıkıyor musun dışarıya ona göre not alacağım geçen toplantıda patron söyledi isimleri alıyorum” dedi. Bende “bana gelmen bile vakit kaybı kaybedecek bir şeyim yok zaten piyasanın altına çalışıyorum” dedim. O da “Sen son verilen zammı hesapladın mı, alacağın rakamı gördün mü?” diye sordu. Ben de “piyasayı biliyorum şimdi gitsem nerede ne kadar alacağımı iyi biliyorum, sen merak etme” dedim. O da “sana basit bir soru soracağım, basit bir cevap ver. Senin işten çıkma sebebini sendikaya üye olmaktan göstersek, diğer işyerleri seni alır mı sence?” diye sordu. Ben “alır, çalışırım” dedim. O da “hayır, çalışamazsın” dedi. Ben de “çalışırım, sana da fotoğraf atarım” dedim. Sonra “seni de anladım, yazıyorum” dedi. İstikbalimle tehdit edilmek hayatımda kabul edemeyeceğim en büyük sınavlardan biriydi. Ama öncülerimizin tecrübesi ve söyledikleri, yüksek motivasyonlu konuşmaları sayesinde duygusal değil mantıklı karar verip 63 gündür direniyoruz.

Her gün, burada attığımız her slogan, çaldığımız her marş, halaya durduğumuz her an, haklarımızı elimizden almaya çalışanlara bir mesajdır. Biz, emeğin gücüyle yükselen bir sınıfın mensupları olarak, taleplerimizi sonuna kadar savunacağız.

Grevimiz; adalet, eşitlik ve insanca yaşam mücadelesidir. Hakkımız olanı almak, emeğimizin karşılığını almak için buradayız. Mücadelemiz, sadece ekonomik taleplerle sınırlı değil; aynı zamanda özgür, adil ve eşit bir toplum hayalini gerçekleştirme yolunda bir adımdır. Aslanlar gibi mücadeleye sonuna kadar devam.

                                                                                                                          Tuzla MKB Rondo’dan bir işçi

Bu yazı Gerçek gazetesinin Kasım 2024 tarihli 182. sayısında yayınlanmıştır.