Tuzla HT Solar’dan bir işçi : Ekmeğimizi büyüttük, şimdi mücadeleyi büyütme zamanı!
Fabrikamızda geçtiğimiz yılın Eylül ayından itibaren sabırla sürdürdüğümüz toplu iş sözleşmesi sürecini Şubat ayı itibarıyla tamamladık ve sözleşmemizi imzaladık. Hepimize hayırlı olsun. Örgütlü gücümüzü ve grev irademizi masaya taşıyarak bu zorlu süreci kazanımla tamamladık.
Geçtiğimiz yılın yaz aylarını oldukça yoğun ve bol mesaili geçirdik. Üretim yoğunluğu ve yeni açılan hat sebebiyle fabrikaya onlarca işçi daha alındı ve sayımız arttı. Ancak Eylül ayını takip eden sonbahar aylarında başka bir üretim hattı kapandı ve siparişler azalmaya başladı. Bunu müteakip fabrikada uzun süreli duruşlar yaşadık. Bazı ayları hiç fabrikaya uğramadık, kimi zaman üç haftada bir işe geldik, çoğunlukla idari izinli sayıldık. Tüm bunların üzerine üretimin olmamasından kaynaklı elimizin zayıf olduğu bir dönemde 25 arkadaşımız işten çıkartıldı. Sözleşme süreçleri bilek güreşi gibidir. Kuvvetimiz ise üretimden gelir. Ancak patron tarafı tüm sözleşme süreci boyunca kendi üretimini yine kendisi durdurarak bize gözdağı verdi. Yılmak yok dedik ve sabırla bekledik. Tüm bunlar olurken MESS sözleşmesi bizimle paralel yürüdü ve 17 Ocak’a kadar sürdü. Hem biz işçilerin hem de patron tarafının gözü MESS’e dikilmişken 150 bine yakın işçiyi ilgilendiren sözleşme beklentilerin çok üzerinde bir kazanımla sonuçlandı, bu durum bizim elimizi güçlendirdi. Ancak sıra bizim sözleşme görüşmelerine gelince yönetim ilk altı ayda yüzde 80, ikinci altı ay ise sadece yüzde 10 veririm diyerek sözleşme sürecini sabote eden bir tutum içine girdi. Artık yeter dedik ve fabrikada üretimin başlamasını fırsat bilerek üretimden çalan eylemlerimize başladık. Her gün sloganlarla fabrikayı inlettik ve yürüyüşler gerçekleştirdik. Yeri geldi halay çektik, yeri geldi üretim saatlerinde toplantılar düzenledik. Süreci tartıştık. 22 Mart’a kadar yönetimin bu uzlaşmaz tutumu devam ederse bu iş greve gider dedik. Sonunda taraflar masaya tekrar oturdu ve MESS’in üzerine çıkan bir sözleşme ile süreci tamamladık. Şimdi önümüze bakma zamanı. 31 Mart’tan hemen sonra Mehmet Şimşek’in tüm patronları arkasına alarak üzerimize geleceği açık. Zaman ne gösterir bilinmez ancak emin olduğumuz bir şey var. Karşımıza çıkabilecek tüm zorluklara karşı hazırlıklı olmalıyız. Unutmamalıyız ki gücümüz üretimden geldiği kadar birliğimiz ve beraberliğimizden de gelir. Sendikamızı denetlemenin ve daha ileriye taşıyabilmenin yolu ise ona sahip çıkmaktan geçer. Gücümüze güç katmak, sendikal örgütlülüğümüzü daha da ileriye taşıyabilmek için daha çok çalışacağız, daha çok çabalayacağız.
Tuzla HT Solar’dan bir işçi
Bu yazı Gerçek gazetesinin Mart 2024 tarihli 174. sayısında yayınlanmıştır.